Runner translate Spanish
180 parallel translation
Diyor ki siz "Keskin Nişancı".
Dice que es Ud. Blade Runner.
O eski Nişancıya ihtiyacım var.
Necesito al viejo Blade Runner.
Keskin Nişancı.
Blade Runner.
Çılgın Lou liderliği aldı, Amiral'ın Postası ikinci, Komple Güzel üçüncü peşlerinde Kapalı Bahis, Yoğun Yağış ve Yüksek Basınç.
Prancy Blue toma la delantera, Admiral's Runner va de segundo, Completely Fine les sigue de tercero. Seguidos por Cover the Bet, Heavy Rain, y High Compression.
Çılgın Lou boyun farkıyla önde Komple Güzel ikinci, peşlerinde Amiral'in Postası üçüncü... sonra Yoğun Yağış ve arkasında atağa kalkan Yüksek Basınç...
Prancy Blue sigue a la cabeza, Completely Fine de segundo, en tercer lugar les sigue Admiral's Runner. Luego Heavy Rain, seguido por High Compression, que empieza a acelerar
Road Runner çizgi filmi gibi.
Es como un dibujo de el correcaminos.
Road Runner?
¿ El Correcaminos?
Road Runner!
¡ Correcaminos!
Road Runner!
¡ Sube!
- Rocco the Rum Runner... - Söyledin!
- Rocco el Ladrón de Ron... robó a Rico la Rata su rabo... por robar sus recibos de robos de ron!
Hepimiz "Road Runner" çizgi filmleri ve "Three Stooges" ile büyüdük ama kaçımız kel bir adamın kafasını testereyle kesti?
Hemos sido educados con el Correcaminos y Los Tres Chiflados. Pero, ¿ cuántos de nosotros han puesto una sierra sobre un calvo?
Chivas Royal, "Black ve Decker White", "Johnny the Runner" Jack Daniels koleksiyonu.
Chivas Royal, Legendario, "Xuanín Caleyeru",... Jack Daniels. ¡ De todo!
Road Runner.
El Correcaminos.
Çizgi filimdeki çakal, Road Runner'i kovalarken sırtına roket bağlayıp böyle bir şey yapmıştı.
El Coyote se sienta en una honda y se amarra un cohete Acme.
Şimdi, Road Runner roketleriyle hızlanmanız bittiğinde saatte 36000 km hıza ulaşmış olacaksınız. Göktaşının arkasına yaklaşacaksınız.
Ahora, cuando acaben con su maniobra propulsora del Correcaminos estarán moviéndose a 36.250 km / h acercándose al asteroide por atrás.
Sadece düşün ve "Road Runner" gibi çok hızlı koş.
Piensa en correr tan rápido como el Correcaminos, ¿ sí?
Runner'ı eve götürüyorum.
Llevo el corredor a home.
Peki Harrison Ford? Blade Runner filminde bir tane kullanıyordu.
Harrison Ford tenía uno en Blade Runner.
- Tweety ve Road Runner'ı.
- Un "Tweety" y un "Correcaminos".
Çocuk, Road Runner gibi.
Ese chico es como un correcaminos.
Poposundaki Road Runner gibi olacağım.
Ahora seré como el Correcaminos en su trasero.
Canım sana çok önemli bir sorum var. Indian Runner diye bir at biliyor musun?
Cariño, ¿ te suena un caballo llamado Corredor lndio?
Mary, annenin atı Indian Runner hakkında ne biliyorsun?
Mary, ¿ qué sabes del caballo de tu madre, Corredor lndio?
At yarışında Indian Runner'a yatırması için.
Para que apostara por Corredor lndio en el hándicap de noviembre.
- Indian Runner bu.
Es Corredor lndio.
Lanet Indian Runner'ın adını bile duyan var mı ki?
¿ De dónde sale ese Corredor lndio?
Lottie'de birisi bana Indian Runner'a yatırmam için vermişti.
Debía apostarlas a Corredor lndio.
O yüzden hepsini Indian Runner'a yatırdım.
Y aposté por Corredor lndio.
Üniversitede bile Road Runner çizgi filmini irdelerdim,
Incluso en la universidad cuando estudiaba las caricaturas del Correcaminos.
Çakalın neden Road Runner'ı satın almadığını her zaman merak ederdim.
Siempre me pregunté por qué el Coyote nunca se compró un Correcaminos.
Roketli patenleri almak için yeterli parası vardı, Road Runner'ı yalnız bıraktı.
Si tenía suficiente dinero como para comprar patines con cohetes también tenía para comprarse un Correcaminos.
"Blade Runner".
"Blade Runner".
Ciple geldiler.
Tenemos una Runner.
Blade Runner'ı izlemiş miydiniz?
Vieron Blade Runner?
Sizce Road Runner bu tuzağa düşecek mi?
¿ Creen que el Correcaminos caerá en ella?
Road runner çok zeki ve hızlı yakalayıp yiyemezsin.
Los correcaminos son demasiado rápidos para atraparlos y comerlos.
Road Runner gerçekten var!
Las avestruces realmente existen.
Ih, Light Klüp'başladık ve sonra Road Runner'a gittik, ve ordan da Double Down'a, ve sonra Copper K'ya gidip, ve sonra Drai'Klübte bitirdik.
Empezamos en Light, después fuimos a Road Runner, y de ahí fuimos a Double Down después a Copper K, y terminamos en Drai.
The Kite Runner ( Uçurtma Avcısı ) Harika bir kitaptır.
El Kite Runner. Qué buen libro.
- "She's a Runner." - Billy Squier.
- "She's A Runner".
Slow Runner.
Slow Runner.
Sanırım... Blade Runner Field of Dreams buluşması gibi.
Piensa... "Blade Runner" encuentra a "Field of Dreams".
Bu inanılmazdı. Blade Runner Field of Dreams buluşması mı?
Eso fue increíble. "Blade Runner" encuentra a "Field of Dreams".
Gladyatör ve Bıçak Sırtı'nın ödüllü yönetmeni.
El director que ganó un Oscar por Gladiator y Blade Runner. ¿ Qué querrá?
Gelemem, Runner.
No puedo, Runner.
- Bu bir iltifat mı şimdi?
- No creo que eso sea un cumplido, Runner.
Runner'ın kayınbiraderiyim.
Soy cuñado de Runner.
Çok şanslı adamsın, Runner.
Eres un tipo con suerte, Runner.
Runner, kapa çeneni.
¡ Ay! ¡ Cállate, Runner.
Indian Runner.
Corredor lndio.
Gladyatör, Bıçak Sırtı.
Gladiator, Blade Runner.