Ruslar translate Spanish
3,528 parallel translation
Bir kaç ay önce Ruslar iki görevlimizi sınırda esir aldı.
Hace unos meses los rusos capturaron dos de nuestros operativos junto a la frontera.
Ruslar bayraklarını bir Norveç pelikan boku yığınına diktiler.
Los rusos han plantado su bandera en una pila de mierda de pelícano noruega.
Almanlar kadar Ruslar'dan nefret ediyorsunuz, Marek?
Odias a los rusos tanto como a los alemanes, ¿ Marek?
Çünkü sen Ruslar'ı sevmiyorsun.
Porque no te gustan los rusos.
Demek istediğim Ruslar'ın parası yok.
Quiero decir, tu Ruso no tiene dinero.
Hayır, Ruslar'ı.
No, son rusos.
Ruslar'ın düzgün ateş edememelerine minettar olmalılar.
Deberían estar agradecidos de que los rusos tienen pésima puntería.
Sadece birkaç gün önce, Ruslar yavan gülümsemeleri ve kötü takım elbiseleri ile konferanstaydılar.
Tan solo hace algunos días, los Rusos estuvieron en esa conferencia con sus sonrisas blandas y sus pésimos trajes.
Bir şeyler ters giderse, Polonya'nın ortasında sıkışıp kalırsın. Bir yandan Ruslar, bir yandan Almanlar geliyor.
Si algo sale mal, quedarás abandonado en el centro de Polonia con Rusos viniendo de un lado y Alemanes del otro.
Ruslar seni nede öldürmeye çalışsın? !
¡ ¿ Porque demonios tratan de matarte los rusos?
Yapacağım şey, şu Archer pisliğini bulmak ve Rusların onu neden öldürmek istediklerini öğrenmek.
Lo que haré será averiguar quién es ese idiota de Archer, y por qué los rusos lo quieren muerto.
- Sosyal bilimler. Rusların silah kontrolü konusunda hile yapması üzerine bir ödev hazırlıyorum.
- Estudios sociales... un papel sobre como los Rusos trampean con el control de armas.
Ruslar, adamı ülke dışına çıkarmak isteyecektir diye düşündüler.
Creían que los rusos se llevarían al hombre del país.
Yapmasan iyi olur, özellikle de Ruslar için.
Oh, mejor que no, especialmente para esos rusos.
Bence Ruslar, beynini uçurmadan önce gözlerine bakabilmek için uzun yolları göze alırlar.
Yo apostaría a los rusos iría a considerables esfuerzos para devolverlo allí de manera que puedan mirarle a los ojos antes de volarle los sesos.
Ya Ruslar bilgiyi İsraillilere sattı ya da Arap, Mossad için çalışan çift taraflı bir ajan.
Los rusos no venden la información a los israelíes. Así que, o los árabes tenían dentro un agente doble trabajando para el Mossad... o salió de nosotros.
Ruslar hala ölümü mü istiyorlar?
¿ Los Rusos aún me quieren muerto?
Kimsenin Rusların kanlı tarihiyle falan ilgilendiği yok.
A nadie le interesa la maldita historia rusa.
- Rusların tanrısı kimdi?
- ¿ Cuál es el dios de los rusos?
Ruslar mı?
- ¿ Rusos?
Rusların nasıl adamlar olduğunu mu bilmek istiyorsun? Bu Polonyum yüzünden ölen adamları anlatıyorsunuz ya hani, Rus eleman işe yarayıp yaramadığını öğrenmek istiyor sadece. Öyle bir adam.
¿ Quieres saber lo que le gusta al ruso? Esa gente que dices que está siendo asesinada con Polonio, bueno, pues él sólo le hace hacerlo para ver si funciona.
Ben Monroe'ya, Ruslar'in, Almanlar'in ya da El Kaide'nin basaramadigini onun bize yapamayacagini gosterelim derim.
Digo que le enviemos un mensaje a Monroe. Que no puede hacernos lo que los rusos, los alemanes, o Al-Qaeda no pudieron.
Rusların nasıl tavuk sevdiğini bilirsin.
Ya sabes cuánto les gustan a los rusos las gallinas.
Birlikte Rusların üstesinden geldik. Doğru.
Les pateamos el culo a los rusos.
- Rusların mı burası?
¿ Esto es de los rusos?
Ruslar birkaç Lamborghini gasp edecek.
Los rusos van a coger un par de Lamborghinis.
Eğer Ruslar Lauren'ı izliyorsa onları direk buraya getirmiş oluyor.
Y si los rusos están rastreando a Lauren, ella los está llevando directos hacia aquí.
Ama bu Ruslar bu GPS takip cihazı olayında baya tecrübeliler.
La cosa es, estos rusos son muy sofisticados. con sus rastreadores GPS.
- Şimdi de Ruslar mı oldu?
- ¿ Ahora son los rusos?
Ruslar Doğu'dan ilerliyordu.
Los rusos estaban avanzando hacia el este.
Rusların kendisine zarar vereceğini söyledi, ben de onu görmeye gittim.
Dijo que se haría daño por culpa de los rusos, así que fui a verle.
Hadi, Bay Purcell. Ruslar ailenize çok fazla zaman ve para yatırımı yapmış. Carly için bir plan yapmış olmalılar.
Vamos, Sr. Purcell, los rusos invirtieron una importante cantidad de tiempo y dinero en su familia... ellos deben tener un plan para Carly.
Ruslar onu ne ara böyle bir şey için eğitmiş olabilir ki...
¿ Y cuándo pudieron los rusos agarrarla para entrenarla para algo como...
Ruslar, CIA, çeteler.
Los rusos, la CIA, las mafias.
- Ruslar beysbol oynamaz.
Los rusos no jugamos al béisbol.
2008'deki savaştan sonra neredeyse harabeden başka bir şey kalmadı. Ruslar ve Gürcüler hâlâ silahlı çatışma hâlinde. Organize suç örgütleri kaostan kâr elde ediyor.
La guerra en el 2008 dejó el lugar como una ruina humeante, rusos y georgianos aún en conflicto armado, grupos de crimen organizado ganando dinero por el caos.
Karşı İstihbarat, evet ama bu işin arkasında Rusların olabileceğinden korktuk bu nedenle, kontrol etmemiz gerekiyordu.
Contrainteligencia, sí, pero estábamos preocupados que los rusos puedieran estar envueltos. Así que tuvimos que verificar eso.
Ruslar beni törenlerle karşıladı.
Era famoso entre los rusos...
Ruslar sabaha kadar gitmez, merak etme.
Los rusos seguirán aquí por la mañana.
Neyse, Ruslar köstebeği bulduklarını düşünüyorlar. Kız güvende.
De todas formas, los rusos creen que han encontrado a su topo.
Şu Rusları bombalasak da şu iş bitse olmuyor mu?
¿ No podríamos simplemente bombardear a los rusos y acabar con esto?
Ruslar her zaman ilgilenir.
Bueno, no hay siempre los rusos.
Onunla iletişim kuran tek kişi Ruslar olamaz.
Los rusos no pueden ser los únicos que lo contactó.
Birincisi, Ruslar uzay silahı yapmamıza karşıydı.
Primero, los Rusos eran los enemigos contra los que construiríamos armas espaciales.
Deli FSB'li Ruslar.
Los chiflados del Servicio Federal de Seguridad de la Federación Rusa.
Samuel bu yüzden Rusların onun orospularından birini kaçırıp tecavüz edip sonra öldürdüklerini söylüyor.
Samuel dice que los rusos violaron y asesinaron a una de sus putas y que él les mató a su vez.
Bu yüzden Ruslar için bu boru hattı mühim. Gorbanguly'ya desteğimiz bu yüzden.
Lo que hace este oleoducto crucial para los rusos, esto es por lo que vamos a pagar a Gurbanguly para... entorpecer la construcción.
- Ya da Ruslar için.
- O a los rusos...
Rusların Kuzey Atlantik'te bir araçları var. Yani enkazı duyup oraya doğru buharlarlarsa...
Los rusos tienen uno en el Atlántico Norte, así que si oyen lo del naufragio y van
Oliver, Ruslar aradı.
Oliver, los rusos han llamado.
Ruslar.
Los rusos.