English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ R ] / Rust

Rust translate Spanish

117 parallel translation
"Cyclone City", "Dream Angel", "Hell-bent for Texas" "Love on a Pogo Stick", "Moth and Rust", "Earthrise" "Crème de la Crème", "Tall Man from Tennessee" "Chicken at the Wheel", "Sea Dog" "Invasion of the Pickle People" "Odyssey of Pain", "The Pagan Plunder" ve onun en son, en büyük fantezi sinema filmi "Gece Rüzgarı".
Ciudad Ciclón, Angel de Ensueño, Decidido a ir a Texas Amor a los Saltos, Polilla y Moho, Elevación Terrestre Crème de la Crème, El Alto de Tennessee Gallina al Volante, Lobo de Mar La Invasión de la Gente en Salmuera Odisea del Dolor, El Botín Pagano y su última y más espectacular obra cinematográfica Viento Nocturno.
- Rust!
- ¡ A Rust!
- Rust'a gitmek istiyoruz.
- ¡ Queremos ir a Rust!
- Rust ne?
- ¿ Qué es "Rust"?
Hayır, Rust'a da gidemeyiz yüzme havuzuna da.
No podemos ir a Rust ni a una piscina.
Rust! Rust!
"¡ Rust, Rust!"
Üzgünüm Rust.
Lo siento, Rust.
İşsizlik seçim sonuçlarını büyük ölçüde belirleyen işçi kesiminde marjinal bir sorun olabilir, Kate. Ama nihayetinde bu George W. Bush'un terörizme karşı verdiği savaşta ve Irak'taki savaşta göstermiş olduğu liderliği sorgulayan bir referandum.
El empleo es un tema marginal en algunos estados clave de Rust Belt, pero debemos recordar que el referéndum era sobre el liderazgo de Bush en la guerra contra el terrorismo...
Yeni geliştirilmiş bir formüle sahip Rust-eze Tampon Yağı kullanıyorum.
Y uso ungüento de parachoques Rust-eze, nueva fórmula de parachoques trasero!
Hiçbir şey Rust-eze kadar pürüzsüz bir tampon sağlayamaz.
Nada mejor que Rust-eze para un parachoques oxidado.
Rust-eze kullanırsanız, siz de benim gibi gözükebilirsiniz!
Usa Rust-eze y también podrás lucir como yo!
Bildiğiniz gibi Rust-eze Tampon Yağı Takımı bugün harika bir yarış çıkardı.
Saben, el equipo Rust-eze corrió una gran carrera hoy.
Unutmayın, azıcık Rust-eze ve çok büyük bir şans ile siz de benim gibi gözükebilirsiniz.
Y recuerden, con un poco de Rust-eze... y una enorme cantidad de suerte,... tu también puedes lucir como yo. Ka-chow.
Teşekkür ederim, Bay Tex, ama şuradaki Rust-eze ekibi bana büyük bir şans verdi.
Gracias, Sr. Tex, pero estos chicos de Rust-eze me ayudaron en mi ingreso.
- Rust Nail tarifi var mı bak.
Fíjate si encuentras la receta del Rusty Nail.
Ronstadt, Rust tepesindeki araba hırsızlığının laboratuar raporu nerede?
Ronstadt, ¿ donde está ese informe del laboratorio en el auto secuestrado del ruso?
- biz Mathias Rust grubuyuz. - ve bu Fittesatan Anarkikommando ( vajina şeytanı - anarşi komandosu ) bir, iki, üç - şeytan!
Somos'Mathias Rust Band'. Esto es'Satanás Cabrón Anarquía Comando'. ¡ Eins, zwei, drei Satanás!
ama yakında Mathias Rust grubu bu şehrin sahibi olacak.
Pero pronto'Mathias Rust Band'se apoderará de esta ciudad.
Mathias Rust müzik grubunun vokalistinin böyle görünebileceğini mi düşünüyorsun?
¿ Crees que el vocalista de'Mathias Rust Band'puede tener esas pintas?
Mathias Rust grubu!
¡ Mathias Rust Band!
Mathias Rust grubu.
Mathias Rust Band.
Mathias Rust grubu Folken'da çalacak.
Mathias Rust Band da un concierto en el centro comunitario.
grup! Mathias Rust grubu!
De la banda, Mathias Rust Band.
biz Mathias Rust grubuyuz, ve bu da vajina şeytanı, anarşi komandosu bir, iki, üç - şeytan!
Somos Mathias Rust Band y esto es'Satanás Cabrón Anarquía Comando'. ¡ Eins, zwei, drei Satanás!
- Mathias Rust grubu nasıl?
¿ Qué te parece'Mathias Rust Band'?
- Mathias Rust.
Mathias Rust.
Bugün kaferteryaya girdim, Rebeca Miller ve Phillip Rust vampir gibi giyinmişler, futbol takımından dört çocukla birlikte domates suyu içiyorlardı.
Hoy entré en la cafetería, y Rebecca Miller y Phillip Rust estaban vestidos como vampiros bebiendo jugo de tomate y almeja. ... con cuatro chicos del equipo de fútbol.
Rust Bucket'ta tuhaf bir şeyler olmuş.
Sucedió algo extraño en el Rust Bucket.
- Bize Rust Bucket'tan bahsedin.
- Háblenos sobre del Rust Bucket.
Hanna, Rust Bucket'ta neler olduğu konusunda... -... söylemek istediğin bir şey var mı?
Hanna, ¿ no hay nada que quieras decirnos sobre lo que pasó en el Rust Bucket?
Ayrıca neden Rust Bucket'ta olduğunuz konusunda her şeyi söylediğinizi sanmıyorum.
Y no creo que nos haya dicho todo sobre por qué estaba en el Rust Bucket.
Rust Bucket ile bir sorunu yok, orayı neden dağıtsın?
No tenía problemas en el bar, ¿ por qué destruirlo?
Rust Bucket'tan para çaldığı için kovulmuş.
La despidieron por robar en el bar.
Merhaba, ben Sisters of Mercy Hastanesi'nden Allen Rust.
Hola, este es Allen Rust de las Hermanas de Mercy Hospital.
Litvinenko ve Rust'u tuttukları yerde.
Ahí es donde mantuvieron a Litvinenko y a Rust.
Bunlar paslanmış.
Rust está en todas partes.
Elmaslar ve Pas.
- ¿ "Diamonds and Rust"?
Bu pas kafanın hoşuna gitmeyecek.
A la cabeza de Rust no le va a gustar eso.
Racine ve eyaletin Rust Belt bölgesi başkanın oldukça sıkı destekçilerinden oluşuyor. Sana bağlanıyoruz Jane.
Racine, toda esa parte del estado, es un punto dulce para el presidente así que estoy segura...
Pittsburgh'den Rust-Belters Gainesville'den Thunder Showcats ve son olarak Fort Wayne'den Throat Explosion.
Tenemos a los Rust-Belters de Pittsburgh, a las Fieras Relámpago de Gainesville y finalmente, desde Fort Wayne, los Throat Explosion.
Nasıl gidiyor, Rust?
¿ Qué pasa, Rust?
Yemeğimiz var. Rust yemeğe kalsın diye uğraşıyorum.
Tenemos estofado, intento que Rust se quede a cenar.
Yemeğe kalsana Rust.
Quédate a cenar, Rust.
Ben de orada epey iyiydim. Ama Rust kadar değil.
Yo solía ser muy bueno en eso, pero no tan bueno como Rust.
- Selam, Rust.
- Hola, Rust.
Rust görev dışında haftalarca eski ceset dosyalarına baktı. - Sanırsın önceki hayatında coonhound'du.
Rust se pasa mucho tiempo fuera de servicio cotejando cadáveres, semanas, tuvo que ser un sabueso en otra vida.
Bu yüzden hep Rust'ın bir aileye ihtiyacı olduğunu söylemişimdir.
Por eso siempre dije que Rust necesitaba una familia.
- Rust, evdesin. Benim.
Rust, estás en casa.
Hanna Rust Bucket'tan para mı çalıyordun? Orayı bu yüzden mi dağıttın?
Hanna...
♪ Seni parlatacağım ♪
Voy a brillar tan fuerte pon tus manos en el cielo Este es mi tono favorito. Lo llamo "Hoboken Rust."
Çeviri : sonoffer TürkçeAltyazı.org
METAL Y HUESO Rust and Bone ( 2012 ) Traducción del Inglés. Poro81.
rusty 188

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]