Salmoneus translate Spanish
63 parallel translation
Dostun Salmoneus, beni gönderdi.
Tu amigo, Salmoneus, me mandó.
Salmoneus'a ilgilenmediğimi söyle, o anlar.
Dile a Salmoneus que no me interesa. Él comprenderá.
Merak ediyorum da Salmoneus zengin olmayı nasıl başardı?
Sólo por curiosidad, ¿ cómo se hizo rico Salmoneus? Ah, no.
Hanımefendi, Salmoneus fiyat konusunda pazarlık etmeyi uzun zaman önce bıraktı.
Señora los días de Salmoneus regateando precios han terminado.
Kes şunu, Salmoneus. Demek istediğini anladık.
- Basta, Salmoneus, estás siendo cruel.
- Sorun değil, Syreeta. Senin söylediklerini yaptım, Salmoneus.
Fue tal como dijiste, Salmoneus.
- Salmoneus adında bir tüccardan aldım.
De un hombrecito insistente que se hacía llamar Salmoneus.
- Salmoneus bu konuda ne der?
- ¿ Qué va a decir Salmoneus?
Söyle bakalım Salmoneus, neyle daha çok ilgilenmek istersin?
¡ Dime, Salmoneus! ¿ Qué te interesa más?
Salmoneus, bize karşı çok naziksin!
¡ Ay, Salmoneus! ¡ Eres tan bueno con nosotras!
Salmoneus?
¿ Salmoneus?
Bu defa baltayı taşa vurdun, Salmoneus.
Esta vez te la mandaste, Salmoneus.
Salmoneus, bundan hiç ders çıkarmadın mı?
¡ Estaba justo ahí! Salmoneus, ¿ estás aprendiendo algo de esto?
Salmoneus.
¿ Por favor? ¡ Salmoneus!
Salmoneus'u, Herkül'le beraber öldüreceksin, değil mi? Bu benim meselem!
Vas a matar Salmoneus junto con Hércules, ¿ no?
- Salmoneus, senin arkadaşın mı?
- ¿ Salmoneus es amigo tuyo?
Arkadaşın Salmoneus'a bunu gerçekten tecrübe etmeyi isteyip istemediğini sorabilirsin.
Lo cual hago siempre que estoy buscando la verdad. Pregúntale a tu amigo, Salmoneus. Si sobrevive a la experiencia.
Salmoneus, açgözlülüğünün bedelini ödemeli.
Salmoneus debe pagar por su codicia.
Salmoneus, hırsız değil.
- ¡ Echa un vistazo a tu alrededor!
Açgözlü olabilir ama hırsız değil.
- Salmoneus no es ladrón.
Salmoneus, üçüncü kişi hakkında bir şeyler söylemiştin.
Salmoneus, antes mencionaste a un tercero. ¿ Quién es?
Salmoneus'u canlı bıraktığında kendi ölüm fermanını imzalamış oldun.
Cuando dejaste vivir a Salmoneus, puede que hayas firmado tu propia muerte.
Sen Salmoneus için endişelen ben Zandar'ın icabına bakarım.
Mira, preocúpate por Salmoneus, y yo me voy a encargar de Zandar.
Sen zeki birisin, Salmoneus.
Tú eres inteligente, Salmoneus.
Çalışmamız lazım, Salmoneus.
Tenemos trabajo que hacer, Salmoneus.
Sanırım buraya o küçük hırsız Salmoneus'u öldürdüğünü söylemek için geldin.
Supongo que viniste a decirme que mataste a Salmoneus ; ese ladronzuelo.
Bana karşı hep iyiydin, Salmoneus.
Siempre fuiste bueno conmigo, Salmoneus.
Salmoneus, yıkanman lazım.
Salmoneus, parece que necesitas un baño.
Salmoneus ya da Doktor Salmoneus mu demeliyim?
Salmoneus. O debería decir, Doctor Salmoneus.
Belki de kitabım yemek okuluna öncülük eder ya da yemek okulları zincirinde aşçı şapkasıyla büyük şef Salmoneus dünyadaki en iyi yemeklerin- -
Y al libro de cocina, podría seguirle una escuela de cocineros. O quizás una cadena de escuelas de cocineros. Con los grandes gorros de chef, que digan "Salmoneus" justo arriba de- -
Buna Salmoneus Çalkalaması diyorum.
La llamo "El Batido Salmoneus."
- Salmoneus.
Salmoneus. - Hércules.
- Arkadaşın mı, Salmoneus?
- ¿ Es amigo tuyo, Salmoneus?
Salmoneus, evde misin?
Salmoneus, ¿ estás en casa?
- Salmoneus, ağırlaşmaya başlıyorsun!
- Salmoneus, te estás poniendo pesado.
Buradan kaç! Salmoneus'u da yanında götür!
¡ Sal de aquí y llévate a Salmoneus!
Ne oldu, Salmoneus?
¿ Qué, Salmoneus?
Salmoneus'a güven.
Confía en Salmoneus.
- Salmoneus... senin için bir işim var.
- Salmoneus tengo un trabajo para ti.
Salmeneus sana anlatmaktan mutlu olacaktır.
Salmoneus estará contento de contártela.
- Zor kararlar her zaman Salmoneus'un oluyor. - Taş.
Las decisiones difíciles siempre le tocan a Salmoneus.
Salmoneus!
¡ Salmoneus!
Salmoneus demek yok.
Sapalmoponepeus.
- Salmoneus...
Salmoneus.
- Salmoneus nerede?
¿ Dónde está Salmoneus?
Salmoneus'u öldürmedin, değil mi?
- No mataste a Salmoneus, ¿ verdad?
Ve ihanetinin bedeli olarak...
Y por tu traición, correrás la misma suerte que Salmoneus y Hércules.
Salmoneus ve Herkül'le aynı kaderi paylaşacaksın yani öleceksin.
Vas a morir.
Salmoneus, git buradan!
- ¡ Salmoneus! ¡ Vete de aquí!
- Salmoneus, Lütfen.
- Salmoneus, por favor.
Salmoneus?
Salmoneus.