Salt lake translate Spanish
358 parallel translation
Eğer gerekirse buradan Salt Lake'e kadar ellerimin üstünde yürüyebilirim.
Podría caminar de aquí a Saint Lake haciendo el pino.
Salt Lake de olacağız, önceden bildiğin gibi. - Oh, Umarım.
Estaremos en Salt Lake antes de que te des cuenta.
Salt Lake de buluşuruz.
Nos veremos en Saint Lake.
Siz, çocuklar, büyük bir iş başardınız. Salt Lake City de, herkes iki aylık ikramiye alacak.
¡ Todos habéis hecho un gran trabajo, por lo tanto, cuando lleguemos a Salt Lake City, todo eI mundo recibirá una paga extra de 2 meses como gratificación.
Salt Lake City den Elkville deki Boot Hill a kadar uzun bir yol var... ama sanırım duyabilir.
Hay un largo camino desde Salt Lake City hasta Boot Hill, en Elkville, pero creo que puede oírla.
Bu arkadaş Salt Lake City'de sevgilisini kaybetmiş.
El hombre perdió a su chica en Salt Lake City.
Bay Stroud, hatta Salt Lake var ve karınız da sizi arayıp duruyor.
Espere. Sr. Stroud, tengo a Salt Lake en la línea. - Y su esposa lo busca.
- Salt Lake'ı bağla.
- Comuníqueme con Salt Lake. - Pero están...
Fleming Salt Lake'deymiş. Milner haberi tegrafla gönderiyor.
Milner encontró a Fleming en Salt Lake.
Salt Lake'de. 1. ve 2. sayfayı yeniden klişeye veriyoruz.
Lo tenemos en Salt Lake.
Neyse, bu kabuk Salt Lake Müzesinin "Konkoloji" bölümündeydi.
Esa concha está en el ala malacológica del museo de Salt Lake... y no está a la venta.
Abiline ya da Salt Lake City gibi bir yer.
Como podrías decir Abilene o Salt Lake City.
Salt Lake City hakkında yorum yapayım deme sakın.
No hagas comentarios sobre Salt Lake City.
Salt Lake City'ye az kaldı.
Hasta Salt Lake City, casi nada.
Salt Lake City mi?
Salt Lake City.
Bu yüzden Salt Lake'de London Times satan bir gazete bayisi buldum.
En Salt Lake City hallé un puesto que vendía el London Times.
Salt Lake'den Reno'ya 836 km. vardı.
Hay 840 km. entre Salt Lake y Reno.
Şimdi de sizleri KBCO muhabiri John Oliver'ın bulunduğu Salt Lake City'ye götürüyoruz. Bizleri son zamanların en şaşılası soyguna dair bilgilendirecek.
Ahora les llevamos a Salt Lake City, donde nuestro corresponsal John Oliver... está cubriendo el más asombroso robo de todos los tiempos.
Salt Lake'den takriben 8 saat önce çıkmıştım.
- A ver, dejé Salt Lake hace 8 horas.
- Salt Lake'den 8 saatte.
Hace 8 horas en Salt Lake. Lleva buena marcha.
Şimdi de sizleri altın tren soygununa dair daha fazla haber için Salt Lake City'deki muhabirimiz John Oliver'a götürüyoruz.
Ahora vamos con John Oliver en Salt Lake City... para tener la última hora sobre el asalto al tren del oro.
Şimdi de sizleri altın tren soyguna dair daha fazla haberi vermeye hazır bulunan Salt Lake City'deki özel muhabirimiz John Oliver'a götürüyoruz.
Volvemos a Salt Lake City, donde nuestro enviado especial John Oliver... espera con novedades acerca del robo al tren del oro.
Şimdi de sizleri Salt Lake City'ye ve de özel muhabirimiz John Oliver'a götürüyoruz.
Vamos a Salt Lake City con nuestro enviado especial John Oliver.
- En son Salt Lake City'deydi. - Bunu biz de duyduk.
- Salt Lake City, lo último.
Salt Lake City'ye gidiyoruz.
Nos vamos a Salt Lake City.
Salt Lake City'ye gidiyorlarmış.
Se van a Salt Lake City.
Hala Salt Lake City'de karılarına veda ediyordur.
Sigue en Salt Lake, despidiéndose de sus mujeres.
Salt Lake City.
Oh, Salt Lake City.
Bu Salt Lake Herald'dan alıntı.
Este es del Salt Lake Herald.
Salt Lake City Ulusal Muhafızları birdenbire tatbikat amaçlı olarak göçmen ve sınır muhafaza olarak konuşlandırılmış.
Las Unidades de la Guardia Nacional de Salt Lake City han sido desplegadas repentinamente para un ejercicio de entrenamiento relacionado... con inmigración y seguridad de fronteras.
- Salt Lake City'de bunlara delil olarak ihtiyaç duyacaklar.
Las necesitarán como prueba en Salt Lake City.
Salt Lake'in yanındadır.
Esta cerca de Salt Lake.
Salt Lake trenine binmeyeceksin, değil mi?
No tomará el tren a Salt Lake, ¿ verdad?
Chris, sana şanslı olduğunu söylediler mi?
Chris. ¿ Te he dicho alguna vez que soy de Salt Lake?
Salt Lake City'de bir sanayi parkı.
Un parque industrial en Salt Lake City.
1975'de Salt Lake'e mecburi inişten beri seni görmüyorum.
No te veía desde el aterrizaje forzoso de 1975 en Salt Lake City.
Salt Lake üzerindeki fırtınanın dinmesinden söz eden var mı Clarence?
¿ Hay alguna noticia sobre esa tormenta en Salt Lake, Clarence?
Son rapora göre Salt Lake ile Lincoln arası berbat.
Los últimos informes dicen que hay agua desde Salt Lake hasta Lincoln.
- Beni Salt Lake'de bekliyorlar.
- Me esperan en Salt Lake.
- San Francisco, Reno ve Salt Lake City'ye hareket otobüsümüz için son çağrı.
Esta es la última llamada para el servicio interestatal hacia San Francisco Reno y Ciudad de Salt Lake.
Salt Lake City ve Los Angeles'a gidecek uçak için son çağrı.
Última llamada del vuelo 1559 a Salt Lake City y Los Ángeles.
Ray? Ray! ... Las Vegas, Salt Lake City, Denver, Omaha, Chicago...
San Bernardino, Barstow, Las Vegas Salt Lake City, Denver.
Salt Lake City'ye uçakla İncil götürürken de ölebilirim.
Lo mismo podría valerme llevando Biblias a Salt Lake City.
Salt Lake City'den Lyle Davis ve Vern Pool.
De Salt Lake City, Lyle Davis y Vern Pool.
Oradan Salt Lake City'ye dönmüştük. Salt Lake City'de tren değiştirmiştik.
Fuimos a Salt Lake City, tuvimos que cambiar de tren en Salt Lake City,
Salt Lake City?
¿ Salt Lake City?
O adam, Salt Lake şehrinde hiçkimse, Uranyum bulamadı dedi.
Ese hombre dijo que nadie halló uranio en Salt Lake City.
Haydi, gidip Salt Lake'de zengin olalım.
¡ Vamos! hagámonos ricos en Salt Lake.
Sanırım Salt Lake Şehrinin dışında bir yerlerdeyim.
Creo que estoy en algún sitio en las afueras de Salt Lake City.
Salt Lake Şehri?
¿ Salt Lake City?
Salt Lake'te hasta bir annesi varmış.
- Su madre estaba enferma...