Sapıklar translate Spanish
567 parallel translation
Bu telefon sapıkları, örneğin.
Como esta broma telefónica.
O sapıkları korumaya gelince sanırım polis kuvvetleri de her şey gibi onunla dolu.
Cuando se trata de proteger a pervertidos. - La policía está llena de gente así.
Bu aktör iyi, ama saldırmaya eğilimli en zeki cinsî sapıklarımızdan biri.
El actor es bueno, aunque sujeto a padecer ataques. Uno de nuestros más brillantes maníacos sexuales.
Bilindik bu sapıkları ve tescilli kaçıkları sorgulamak zordur biliyorum. Ama onları sıkıştırıp konuşturun.
Sé que no es fácil interrogar a los agresores sexuales y a los locos pero localícenlos y hablen con ellos.
Sapıklar.
Pervertidos.
Hayır, herhangi bir gece daha orada olmayacak, .. çünkü bu pezevenk Miami'de, ya da onun gibi sapıklar her yerde!
No, esta noche no existirá... porque este genio alcahuete que encontraste en Miami... o donde sea que lo encontraste, es un loco.
Sizi kovuyorum. Evime sapıklar dolamaz.
No voy a permitir que llenen mi casa con sucios pervertidos,
Bu iğrenç sapıkların buluştuğu şu ünlü hafta sonu fare partilerinden birinde çekilmiş bir filmimiz var.
Tenemos una filmación de una de las famosas fiestas donde se... reúnen esos asquerosos pervertidos.
Sapıkları getirin. Şunlara bak.
Traigan a los pervertidos.
Hayır, doğru söylüyor. Sokaklardaki sapıklar sizin hatanız olamaz.
No, ella tiene razón, todos los psicóticos que hay en la calle no son su culpa.
Davadan sonra, yargıçlar ve jüri alçak gönüllü anlatıcınızı, kötü sözlerden sonra 14 yıla mahkum ettiler, 84-F devlet hapishanesinde kokuşmuş sapıklar ve prestupniklerin arasında.
Después de un juicio con jueces y jurado y algunas palabras muy duras contra su amigo y humilde narrador fui sentenciado a 14 años en la prisión número 84-F entre sucios degenerados y prestukos habituales.
Bu sapıkları görmek... Dışarıda şarap içiyorlar ve uyuşturucu kullanıyorlar.
Este tipo de cosas pervierten Tomando vino y drogandose a plena luz del dia.
Eğer bu sapıkları, sokak fahişelerini, olumsuz görüntüleri onlara gösterirseniz, sevgili Roma'mız hakkında neler düşünürler.
Si solo mostráis a los pervertidos, las putas callejeras, aspectos negativos... ¿ Que van a pensar ahí fuera de nuestra querida Roma?
"Bir çok ülkeden turisti içine çekti... " 11. yüzyıldan kalma bu yapının... " sapıklar, zinacılar, dönmeler...
"Los viajeros engolfan desde muchas tierras a la vista de este antiguo refugio del siglo XI de pervertidos, onanistas, catamitas y otra canalla de la época."
Röntgenciler ve sapıklar!
¡ Voyeurs y pervertidos!
Sizi sapıklar sizi... günaydın..
Cual Sodoma... y buenos días.
Sapıklar!
¡ Pervertidos!
Manyaklar, komünistler, sapıklar.
Maníacos, comunistas, pervertidos.
Komik de olsa sapıkların maskaralıklarına... alışık bir kişi değilim.
Nunca he encontrado que las payasadas de los desviados fueran nada entretenidas.
- Sapıklar.
- Qué raros.
Bir de sapıkları dinlemelisin.
Deberías oír hablar a Ios pervertidos.
Bunun hesabını vereceksiniz pis sapıklar!
¡ Pagarás por esto! .
Tecavüzcüler, sapıklar. Bu piçleri de diğer mahkumların arasına koyuyorlar.
Entre los reclusos hay violadores y pedófilos.
Sapıkların aramasından, nefes vermesinden.
Un pervertido, jadeando.
Sapıkların kafasına vururken milletin içeriye dalmasını istemeyiz.
No queremos que entre gente mientras matamos pervertidos.
Almanya'nın lağımlarından en hastalıklı sapıkları çekip çıkardınız.
Han contraído la peor enfermedad de la estirpe alemana.
Orada sapıklar yok!
Alli no hay majaras.
Mahkumlar, sapıklar, hepsinin gözü senin üstünde olacak.
Los demás reclusos y pervertidos te mirarán de arriba abajo.
Siz, sapıkların neyin peşinde olduğunu görmek için birazdan telefon alacağız.
Vamos a abrir nuestras líneas telefónicas para que expliquen sus perversiones.
Caniler, sapıklar, hırsızlar ve bunun gibi hüküm giymiş şahıslar burada tutulur.
Todas las condenas de criminales, pervertidos, ladrones y gente de ese tipo son encerrados en esta área.
Yanında getirdiği... ipi çıkardı... ve onu bağladı... kocasının sapıklarla ilgili anlattıklarındaki gibi.
Saca una cuerda que traía y ata el cuerpo de la otra...
Tabii aranızdaki bazı sapıkları tahrik edip derin derin nefesler aldırabilir.
Les aseguro que excitará a los más morbosos hasta jadear.
Korkuyu görebilirsin, seksi sapıkları, şiddeti.
Tengo horror, sexo tipos raros, violencia.
Telefon sapıkları korkak olur.
Sólo los cobardes hacen esas llamadas.
Gönüllü sapıkların kendi evlerinde ne yaptığını umursamam.
No me importa lo que un par de pervertidos hagan en su casa.
- Uzak dur. Başınızı çevirin sapıklar.
Pandilla de pervertidos, no miren.
O zaman endişelenmeniz gereken sadece katiller ve sapıklar.
Así que lo único que tenemos que Acerca de ahora, asesinos y pervertidos.
Unutmayalım ki... Kont, politikacı ve ünlü bir zehir uzmanı idi, kilise müziğine de hayli düşkündü... Halbuki, Marki'nin sapıklıkları...
Permitidme mencionar que el conde era además de político y famoso envenenador, un gran amante de las canciones tradicionales mientras que las perversiones del marqués hacen que las alas de los arcángeles tiemblen de deleite hasta las profundidades del infierno.
Gençler sürekli koridorlarda koşar. Kadınların hepsi fahişedir. Çalışanlar onların sapıklıklarını görmezden gelir.
Al otro lado del pasillo, había sobre todo prostitutas epilépticos y tuberculosos y dos o tres del tipo que van tras otras chicas sobre todo las jóvenes.
d Ve tabağımda çipura var. d d Bir tabak, şapırdata şapırdata. d d İkinci bir tabak, şapırdata şapırdata. d d Üçüncü bir tabak istiyordum fakat bütün balıklar tükenmiş. d
Y pescado en mi plato Un tazón, slurp, slurp Y otro tazón, slurp, slurp
Baş komiser şehir dışı sapıklıkları onaylamaz.
Al Superintendente de Policía no le agradan las perversiones.
Raymond Marble cinsel sapıklıklar yapmak için hala zaman buluyor.
Raymond Marble aun encuentra tiempo para satisfacer sus perversas aficiones
Azize sayesinde güvende oldun ama onun gibi birini nereden bulacaksın? Kadınların sapıklıklarından haberin yok, değil mi?
Hasta ahora te ha salvado Aziza, pero ¿ dónde vas a encontrar otra como ella?
Benim uzmanlara ihtiyacım var - Her isteği tatmin edebilen... en garip tutkuları, en karmaşık sapıklıkları yerine getirebilen,
Necesito especialistas... chicas que puedan satisfacer cualquier petición para cumplir con deseos extrañas, las más complejas perversiones.
İktidarsızlıklarını, sapıklıklarını... hırsızlıklarını, ihanetlerini, rakiplerini.
Su impotencia, sus perversidades el robo, las traiciones, sus rivalidades.
İktidarsızlıklarını, sapıklıklarını... hırsızlıklarını, ihanetlerini, rakiplerini.
Su impotencia, sus perversiones, traiciones su rivalidad.
Krallıkların, devletlerin, dünyevi meselelerin ve evlerde gizlenmiş yaşamların ne kadar beyhude olduğunu insanların günah çıkarma ayinleri esnasında anlattıkları her türlü pislik ve sapıklığı duymak zorunda olan bizler insan ırkına açıklayabiliriz ancak.
Solo aquellos que, como yo, están obligados a escuchar cada día, los secretos del confesonario, las historias que cuentan los humanos de su inmundicial, de sus perversiones, pueden explicar a la raza humana algunas cosas sobre la futilidad de las cosas terrenales, de estados, de reinos... de las vidas que se esconden en las casas.
Yağmurdan sırılsıklamdın. Ve ben seni ay yüzeyine yaslayıp, yıldızların arasında..... cinsel sapıklıkları denemeyi düşünmüştüm.
Estabas empapada de lluvia y sentía un impulso salvaje de tirarte sobre la superficie lunar y cometer una perversión interestelar contigo.
Artık eşcinseller, sapıklıklar yok.
No más trabajos de maricas. Ni pervertidos.
O yüzden, yanlış yola sapıp uçurumdan yuvarlandıklarında üzülmemiştim.
Así que no me alteré demasiado cuando tomaron mal la vuelta y se fueron por el acantilado.
"... cinsel sapıklıklar, hepimizi mahvedecekler! "
La perversión sexual es la perdición.