Saraybosna translate Spanish
147 parallel translation
Haziran 1914'te Saraybosna adında bir yeri duymuş muydunuz?
En junio de 1914, ¿ había oído hablar de la ciudad de Sarajevo?
Saraybosna'ya.
A Sarajevo.
Yani bu tren hiç durmadan Saraybosna'ya mı gidiyor?
¿ Ha dicho que este tren va a Sarajevo, sin paradas?
Avusturya arşidükü Saraybosna'da öldürülünce,
Tras el asesinato del archiduque de Austria, de visita en Sarajevo...
Güneye git, Saraybosna'ya, Tuzla'ya doğru.
Muévete por Sarajevo y Tuzla.
Saraybosna...
Sarajevo...
Saraybosna'ya gitmek zorundayım.
Debo ir a Sarajevo.
Her gece Tuna üzerinden önce Sava'ya oradan da nehrin bir koluyla Saraybosna'ya giden bir tekne var.
Una barcaza va del Danubio al Sava... y llega a Sarajevo por los afluentes.
Saraybosna mı burası?
¿ Es esto Sarajevo?
Burası Saraybosna mı?
¿ Es esto Sarajevo?
Saraybosna'ya hoş geldiniz.
Bienvenido a Sarajevo.
Bu bir rüya olmalı Saraybosna'da dans ediyorum.
Nunca imaginé que bailaría en Sarajevo.
Tanrım, Saraybosna'da delirmişler.
Ay ay, pero qué hacen en Sarajevo.
Hey, yukarıdakiler, Saraybosna'da bir maymunu yürüyüşe çıkaran kızı biliyor musunuz?
Eh, ¿ sabéis el de la chica mora paseando con un mono por Sarajevo?
Devam eden bir savaş var! Saraybosna'nın her yerinde!
¡ Hay guerra por todo Sarajevo!
- Saraybosna'da.
- En Sarajevo.
Saraybosna'da mı?
¿ Aquí en Sarajevo?
Saraybosna.
Sarajevo.
Şu ana kadar Saraybosna'daki bir kilisede suikasta kurban giden Bosnalı-Sırp papaz Zarko Preljevik'e yapılan saldırıyı üstlenen olmadı.
Por ahora, no se sabe quién asesinó al ministro de finanzas serbo-bosnio, Zarko Prelijevik, en una iglesia de Sarajevo.
Saraybosna'dan canlı olarak bildirdik, ben Jean Rogers, CNN.
Desde Sarajevo, les informó Jean Rogers, de la cadena CNN.
- Saraybosna'daki bankaları araştır.
- Comprueba si vino de Sarajevo.
Kordech faturasındaki banka hesabı. Saraybosna'nın bir Sırp semti olan Grbavica'da bir adrese kayıtlı. Güzel.
La cuenta de banco en la factura de Kordech es de una dirección en Grbavica, un barrio de Sarajevo.
10 mahalleyi yerle bir edebilir ve Saraybosna gibi kalabalık bir bölgede 100.000 insanı öldürebilir.
Si estalla, podría... ¡ Están transmitiendo el video! .. destruir todo un barrio, o matar a 100,000.
lFOR, Bosna'yı kapatabilir. Saraybosna'ya asla ulaşamaz.
Cerrando las fronteras no llegará a Sarajevo.
Saraybosna'da piyanistlik yapan bir üvey kardeşi var.
Tiene un hermanastro, pianista, en Sarajevo.
Saraybosna'da satın almış.
Lo compró en Sarajevo.
İmparator Sırplar'ın üzerine yürüyerek Saraybosna'da... yaptıklarının hesabını sormaya kararlıydı.
El Imperio estaba sediento de guerra contra Serbia para castigar a los Serbios por la muerte de Sarajevo.
Saraybosna'da işler çığırından çıkınca, dağlarda yaşayan kuzenimin yanına gittik.
Cuando Sarajevo se puso mal, me fui con mis primos a la montaña.
Saraybosna'da gün boyu çocuklarla oldu, hediyeler dağıttı, hatta özel Noel ağacını süslemelerine yardım etti.
En Sarajevo, pasó un día con los niños... repartiendo regalos y ayudando a decorar un árbol de Navidad especial.
İlk belirti Saraybosna'da gösterdi kendini, sonra da Belgrad'da.
Los primeros síntomas de la paranoia aparecieron en Sarajevo, después llegaron a Belgrado.
Buldukları şeylerin arasında "Saraybosna Duvarı" na rastladılar.
Encontraron uno de mis guiones, "El muro de Sarajevo".
Bu, önceleri Saraybosna denen bölünen kentin parçası olduğumun hayati bir kanıtıydı.
Constituía la prueba evidente de que yo había participado en la destrucción de lo que se llamaba Sarajevo.
Yapım Saraybosna Televizyonu, 1991
Producido por TV Sarajevo, 1991
- Saraybosna hatta.
- Sarajevo en línea.
Tüm dünyanın askeri müdahale beklediği bir anda Fransız Başkanı François Mitterand kuşatma altında olan Saraybosna'ya geldi.
Justo cuando el mundo entero esperaba una intervención militar el presidente francés François Mitterrand aterrizó en Sarajevo lugar que se hallaba en estado de sitio.
Kosova, Saraybosna ve Bosna'daki tüm etnik temizliklerden sorumlu.
Era el responsable de organizar las campañas de limpieza étnica en Kosovo, Sarajevo y Bosnia.
Ardından Genç Bosnalılar Arşidük Franz Ferdinand'ın Haziran'da Saraybosna'yı ziyaret edeceğini duydular.
Entonces los jóvenes bosnios se enteraron de que el Archiduque Francisco Fernando iba a visitar Sarajevo en junio.
Franz Ferdinand, Avusturya-Macaristan ordusunun, Saraybosna dışındaki tepelerde yapacağı tatbikatları izlemek için Bosna'ya gidiyordu.
Francisco Fernando iba a ir a Bosnia a observar las maniobras del Ejército Austro - Húngaro en las colinas de Sarajevo.
Oradan da, plana dahil olan diğer 6 kişiyle buluşmak için Saraybosna'ya gitti.
Desde aquí, se encaminó a Sarajevo donde se encontró con seis compañeros de complot.
Franz Ferdinand, 25 Haziran'da, başkentin dışına vardığında Saraybosna'da hazır bekliyorlardı.
Estaban ya en Sarajevo cuando Francisco Fernando llegó a las afueras de la capital el 25 de junio.
Saraybosna kutlamalar için bayraklarla süslenmişti.
Sarajevo estaba adornado con banderas para la ocasión.
Bu nedenle Franz Ferdinand'ın Saraybosna'ya gitmemesi iyi olur.
Por tanto sería mejor que el Archiduque Francisco Fernando no fuera a Sarajevo.
28 Haziran sabahı, Franz Ferdinand ve Sophie, trenle Saraybosna'ya geldiler.
La mañana del 28 de junio, Francisco Fernando y Sofi llegaron en tren a Sarajevo.
Onu karşılayan Saraybosna Belediye Başkanı resmi hoşgeldin konuşmasına başladı.
Allí el Alcalde de Sarajevo empezó su discurso oficial de bienvenida.
Saraybosna'ya dostça bir ziyaret için geldim ve biri üzerime bomba attı.
Vengo a Sarajevo en visita amistosa y alguien me lanza una bomba.
Saraybosna halkı, bir grup Sırp subayının suikastın gizli destekçisi olduğunu bilmiyordu.
La gente de Sarajevo no sabía que un grupo de oficiales del ejército serbio había patrocinado secretamente el asesinato.
Yanlızca Saraybosna'da ikiyüzün üzerinde Sırp tutuklandı.
Más de 200 serbios fueron arrestados sólo en Sarajevo.
Saraybosna işlediği suç için cezayı hak ediyordu. Ama bu, politik olarak Rusya'nın Sırplarla kaderbirliği yapması sonucunu doğurabilirdi.
El crimen de Sarajevo es reprochable pero políticamente podría dar el resultado positivo de hacer que Rusia se disguste profundamente con los serbios.
Büyük patronun uçağı Saraybosna'dan yeni geldi.
" El jefe llegó de Sarajevo.
Saraybosna'da suikast.
Asesinato en Sarajevo.
"Saraybosna."
Sarajevo.