Sargon translate Spanish
72 parallel translation
Ben, Sargon.
Me llamo Sargon.
- Kimsin sen?
¿ Quién es usted, Sargon?
Diğer taraftan, belki Sargon bizimle gelmeni ister.
Por otro lado, quizá a Sargon le gustaría que viniera con nosotros.
- Sargon, sakıncası yoksa...
Sargon, le molestaría si...
Belki de zekanız o kadar iyi değildi.
Entonces quizá su inteligencia no era tan grandiosa, Sargon.
Ben... ben... Sargon.
Yo soy Sargon.
Nereden geldiysen oraya dön, Sargon.
Regresa donde estabas, Sargon, o lo que sea.
Vücutlarımız, Sargon. Ne amaçla?
¿ Para qué quiere nuestros cuerpos, Sargon?
Sargon vücudumu ödünç aldı.
Sargon tomó mi cuerpo.
Sargon ve ben yer değiştirdiğimizde, birbirimizin yerine geçtiğimiz için, bir an için tek kişiydik.
Cuando Sargon y yo cambiamos, mientras pasábamos el uno al otro por un instante fuimos uno.
Hazırız, Sargon.
- Estamos listos, Sargon.
Sargon, işe yaramayacak.
Sargon, no funcionará.
- Formülü hazırlarım.
- Prepararé la fórmula, Sargon.
Bunu da Kaptan Kirk'e vereceksiniz, Sargon hâlâ onun vücudundayken.
Esta se la pondrá al capitán Kirk cuando Sargon esté en su cuerpo.
Sargon bu vücutta kalmama izin vermez.
Verá, Sargon no permitirá que me quede con este cuerpo.
Bu yüzden, Sargon'un onunla ölmesi için kaptanınızı öldürmelisiniz.
Por lo tanto es necesario que mate a su capitán así Sargon morirá con él.
Sargon, uzun zaman önceki bir günü hatırlıyorum.
Sargon, recuerdo un día, hace mucho tiempo.
- Neyin var, Sargon?
- ¿ Qué pasa, Sargon?
Sargon'un çizimi için negaton hidrabobinlerini hazırladınız mı?
¿ Preparó las bobinas hidro megatónicas que dibujó Sargon?
Sargon daha iyi bir yola zihnini kapattı. Bu vücutlarla.
Sargon se ha cerrado la mente a una mejor posibilidad con estos cuerpos.
Ben Sargon.
Habla Sargon, McCoy. Estoy en la...
- Sargon, ne var?
Sargon, ¿ qué te pasa?
Kirk'ün bedeni öldüğünde, Sargon transfer için küpten çok uzaktı.
Cuando el cuerpo de Kirk murió Sargon estaba muy lejos de su receptáculo para transferirse.
Sargon öldü.
Sargon está muerto.
Sargon buna girmeni isteyecektir.
Sargon habría hecho que ocuparas el mecanismo inmediatamente.
Sargon'un kullanmamıza izin vermediği pek çok gücümüz var.
Tenemos muchos poderes que Sargon no nos permitía usar.
Sargon haklıydı.
Sargon tenía razón.
Tıpkı bilincimizi robotlara aktaracağımız şekilde, Sargon kendi bilincini bu gemiye aktardı.
Así como nosotros íbamos a poner nuestras conciencias en los robots Sargon ha puesto la suya en su nave.
Sargon'un bir plânı var.
Sargon tiene un plan. Tenemos mucho trabajo por hacer.
Şu anda Sargon'la birlikte, Doktor.
- Ella está con Sargon ahora, Doctor.
Hayır, Sargon, lütfen. İzin ver. Aktarmama... izin ver...
No, Sargon, por favor, déjame déjame transferirme...
Gerçek olduğuna inanmanıza izin verdim, böylece Henoch düşüncelerinizi okuyup buna inanacaktı.
Permití que creyeran eso para que Henoch leyera sus mentes y también lo creyera. Sargon.
Yardım etmemizin bir yolu var mı?
¿ Le podemos ayudar de alguna manera, Sargon?
Sargon'un iş birliğinizden memnun kaldığından eminim Dr. Mulhall.
Bueno, estoy seguro que Sargon agradece su cooperación, Dra. Mulhall.
Evet, bu bir tane buldum. Sargon.
aquí hay uno.
Ruhların tüccarlar, ahirette üzerinde avlayan.
Se llama Sargon e intercambia almas.
Sepetteki bebek hikayesi direk olarak, M.Ö 2250 civarında yazılmış olan Akkad'lı Sargon'un efsanesinden alınmıştır.
Esta historia del bebé en una cesta fue plagiada directamente del mito de Sargon de Akkad cerca del 2250 A.C.
Sargon doğar ve öldürülmesin diye hasır bir sepete koyulup nehre bırakılır.
Sargon nació, fue colocado en una cesta de mimbre para evitar infanticidio y dejado a la deriva en un río.
Peki, Sargon uzaylı mı insan ırkı mı?
¿ De raza alienígena o Terran?
Sargon bedensiz bir zihin gibidir.
Sargon era una mente incorpórea.
Bu olabilir Sargon.
Puede ser así, Sargón.
Kralın generali Sargon her zaman Ashur'un şöhretini içerlerdi.
Al general del Rey, Sargón, siempre le había irritado la fama de Ashur.
Herkes dönüp selamlasın. Sargon, kralınız!
¡ Dense vuelta y saluden a Sargón, su rey!
Kral Sargon'u taktim ediyorum!
¡ Ante ustedes, el rey Sargón!
Yüce Sargon!
¡ Ave Sargón!
Duydum ki Sargon'u öldürmeye çalışmışsın.
Oí que intentaste matar a Sargón.
Ben, Sargon.
Soy Sargon.
- Sargon.
- Sargon.
Bu ne?
Sargon, ¿ qué tienes?
Return To Tomorrow, Star Trek'in 2. Sezon, 20. Bölümü.
"Regreso al mañana", segunda temporada, producción número 51 una entidad alienígena, Sargon, se apodera del cuerpo de Kirk mientras otros dos castigan a Spock y al Dr. Mulhall.
Sargon öldürdü onu.
Sargón lo mató.