Satın aldım translate Spanish
2,199 parallel translation
Dün bir küre satın aldım.
Me compré un mapa mundi ayer.
- İnterwebden satın aldım.
Los compré en la Interweb.
Bu sabah bunu gördüm, işe yarayacağını düşündüm ve satın aldım.
Esta mañana la vi, pensé que quedaria bien y la compré.
Aynı zamanda, okul yerine bu evi satın aldım.
El mayordomo Lee, mientras tanto, estará en la escuela en mi ausencia.
Bir kitap satın aldım.
Compre un libro.
Satın aldım!
- ¡ Lo he comprado!
Kulüp ile yan yanaydılar, ben de satın aldım. Tekrar döşedim ve artık zamanımın çoğunu burada geçiriyorum.
Pero compartíamos pared con el Club así que la compré, la adorné y aquí es donde paso mi tiempo.
Mektupları satın aldım.
Compré las cartas.
Bir madrabazdan öyle bir zehir satın aldım ki, çakıyı bir batır içine yeter, kanattığı yerin üstüne konacak hiçbir merhem, aydan gelme otlardan yapılmış da olsa, ölümden kurtaramaz bir yeri çizilenleri.
He comprado a un charlatán un ungüento tan mortal que el cuchillo en que se aplique llevará la muerte a donde haga sangre, sin que emplasto alguno pueda evitarla. Aunque sea sólo con un arañazo.
Binayı satın aldım.
Compré el edificio.
Lanet şeyi daha yeni satın aldım.
Acabo de comprarlo.
Boşanma anlaşmamdan kazandığım parayla burayı satın aldım.
Lo compré con el dinero que obtuve en mi acuerdo de divorcio.
Haciz konmuş bir evi açık arttırmada satın aldım.
Acabo de comprar una casa en una subasta hipotecaria.
Bulabildiğim bütün kopyaları satın aldım.
He comprado todas las copias que he encontrado.
- Bir bot satın aldım!
- ¡ Compré un bote! - No es cualquier bote.
Boksçu arıyordum ama onun sözleşmesini satın aldım.
Yo estaba buscando boxeadores, pero en cambio compré su contrato.
125 dolarlık smokini şişman ve komik yürüyüşlü biri için mi satın aldım?
Así que pagué 125 dólares por un buen esmoquin para verlo mover su gordo trasero por el pasillo.
Senin için satın aldım.
La compre para ti.
Bu sabah erken uyanıp bir araba satın aldım.
Bueno, me he levantado pronto esta mañana y he comprado un coche nuevo.
Bu aşalığı satın aldım.
Creería esa porquería.
Şu andaki ücretimi dikkate alırsak, pimlerini ödeyemeyeceğim bir sigorta poliçesi satın aldım.
He comprado hace poco un seguro que no me puedo permitir, dado mi actual sueldo.
Şey.. Bu eseri ben satın aldım.
Bueno... he comprado este cuadro
Yeni satın aldım.
Justo la compré.
Bir "Şaka Dükkanı" satın aldım.
Me compré una tienda de bromas
Satın aldım.
- Lo compre.
Ve yaralanma olasılığına karşı, ilaç satın aldım, aç olabileceğin olasılığına karşı da,
Y en caso de que estuviera herido, traje medicinas...
Havlu ve yaralanma olasılığına karşı, ilaç satın aldım aç olabileceğin olasılığına karşı da yiyecek getirdim.
Toalla... Y en caso de que estuviera herido, traje medicinas... Y por si tuviera hambre... traje algo de comida.
Ben orayı satın aldım.
- Acabo de comprarla.
Florida'da şişman adamdan iki ev satın aldım.
Compré dos casas en Florida gracias a ellos.
Evet. Benim satın aldığım ve sizin yolda takside içtiğiniz şarap şişesi.
Tu botella de vino que he comprado y qué el se ha bebido en el taxi mientras veniamos.
- Satın mı aldık?
No, me lo prestó.
Bay Weston Randalls'ı satın aldığında ve içini nasıl dolduracağını düşündüğünde durumu kolaylaştırmak için oradaydım.
Desde el instante en el que el señor Weston compró Randalls y pensaba cómo llenarlo, yo estuve ahí para suavizarle el camino.
Jen herhangi bir şey satın aldı mı?
¿ Pues, Jen has comprado algo? No, no.
Evet, Adam. Nasıldı? Dün birileri bizim de bilmemiz gereken bir şeyler satın aldı mı?
Alguien ha comprado algo anoche que deberíamos ser puestos al corriente?
Burayı satın aldım.
¡ Compré esta casa!
Ve satın aldığına dair bir kanıtım yok.
Y no tengo ninguna evidencia de que usted estuviera comprando.
Bir kaç yıl önce vurgun yapabilirim diye satın aldığım ikinci evi hatırlıyor musun?
Te acuerdas un par de años atrás, Yo, uh, compré esa segunda casa, pensando que la podía revender?
- Benim için satın mı aldın?
- ¡ ¿ Lo hiciste? !
Yaklaşık üç hafta önce satın aldığımızdan beri gidip gelirdi.
Digamos 3 semanas. Desde que la compramos.
Satın aldı... sanırım.
Lo compró. Asumo.
Yardımcı olabilmeyi çok isterdim ama harika karım bana beden ikiziyle özel bir kucak dansı satın aldı.
Desearía poder ayudarte pero mi esposa increíblemente genial acaba de contratarnos un baile privado con su doble desnudista.
Gizlice çıktığında satın aldığın silahı. Hazine avına gittiğini sanmıştım.
La que compraste anoche cuando te escabulliste de la casa y creí que habías ido a esa búsqueda del tesoro.
Ondan satın aldıktan sonra kimse tutuklandı mı?
¿ Alguno fue arrestado después de comprar de él?
Satın mı aldın?
¿ Te lo compraste así?
- Bahçe satışı. - Bunları satın mı aldın?
- Del rastrillo. - ¿ Compraste todo esto?
Bir bölümünü bir sürü yayıncıya yolladım, ve içlerinden birisi satın aldı.
Envié un capítulo a un puñado de editores y uno de ellos lo compró.
Satın aldığın Japon penis büyültme sistemini hatırlatmama gerek var mı?
¿ Tengo que recordarte acerca del sistema Japonés de alargamiento del pene que compraste?
Ve bu sabah satın aldığım kuru temizleme dükkanı için 8 el daha demek.
y ocho manos más para trabajar en la lavandería que compré hoy en la mañana
Ondan uyuşturucu satın aldım.
Yo le compré drogas.
- Satın mı aldın?
- ¿ Lo compraste?
Bilgi satın aldığımı ima ediyorsan, hayır, almıyorum.
No trafico información confidencial.