Serseri translate Spanish
6,762 parallel translation
Sandığın gibi değil serseri.
No es cierto.
Bırak onu serseri.
¡ Suéltalo, imbécil!
Bölgeden bir serseri.
Vagabundo local.
Kendi oğlu tam bir serseri!
Su propio hijo un pandillero.
İşin ilk emri serseri Boris "Buzzie" Burke'i yakalamak.
Lo primero en el orden del día... es capturar al renegado... Boris Buzzie Burke.
- Eve aldığı günün sabahı serseri, rahibi soyup soğana çevirmiş. Para koleksiyonunu da çalmış.
Se llevó su valiosa colección de monedas.
Ya adam gibi buradan gidersin ya da seni o serseri hayatına uygun biçimde dışarı attırırım.
Vas a salir caminando como un hombre o puedo arrojarte como la basura que eres.
Serseri bir çocuktan başka bir şey değilsin.
Solamente eres una don nadie, nadie, niña estúpida.
Lily, serseri bir erkeğin cinsel karizmasına sahip olduğumu biliyorum ama onların ahlak yapısında olmadığım kesin.
Lily, sé que tengo el carisma sexual de un chico malo, pero ciertamente no tengo los modales de uno.
Tatlım, o serseri konusunda seni uyarmıştım.
Cariño, te avisé sobre ese gamberro.
"Bırakın da o serseri bu işin içine girsin, kazandığını düşünsün, kendi felaketinin mimarı kendi olsun." derdi.
Deja que ese bastardo vaya a por todas, que piense que ha ganado. Deja que sea el artífice de su propio desastre. "
"Bırakın da o serseri bu işin içine girsin, kazandığını düşünsün, kendi felaketinin mimarı kendi olsun." derdi.
"Deja que ese bastardo vaya por todas, que piense que ha ganado. Déjalo que sea el artífice de su propio desastre".
Hakkinda asiri derecede bir serseri olmasindan baska ne ögrendiniz?
Aparte de ser una forma extrema de escoria, ¿ qué más habéis descubierto sobre él?
Hakkında aşırı derecede bir serseri olmasından başka ne öğrendiniz?
Aparte de que es una forma extrema de escoria, ¿ qué más sabes de él?
O serseri Ted mi?
¿ Es ese capullo, Ted?
Tamam. Çok önemli bir hedef olması dışında kampta kaç rehine olduğu,... ne tür silahlar kullandıkları, çevrede serseri devriye olup olmadığına dair güncel istihbarat var mı?
Además del objetivo principal, recibimos datos... sobre cuántos hostiles hay en el campo... las armas que usan, y si están utilizando patrullas itinerantes?
Saymayi ögren serseri.
Aprende a contar idiota.
Serseri bir bağımlı için bahaneler üretmeye kalkışma.
- No, no, no. No empieces a inventar excusas - por un drogata indeseable.
Ne oluyor be? Serseri!
¡ Mocoso de mierda!
Serseri... Bir kere de itiraz etmeden dinle.
¿ No puedes escucharme por una vez?
- Ne diyorlarsa onu yap serseri!
¡ Escúchame por una vez!
Serseri! Rezillik.
Me hiciste pasar por un tonto.
Serseri! Ben... Ben seni kurtarmıştım.
Oye, mocoso, te salvé la vida.
- Yumruk mu atıyorsun seni küçük serseri?
¿ Vas a montar un escándalo, gamberra? ¡ No he robado nada!
O kasayı çalan diğer serseri bu.
Este es el otro payaso que robó aquella caja fuerte
İşine bak, serseri!
¡ A trabajar, holgazán!
Nick'in sinirlenmesinin sebebi o serseri balondan dayak yemesi.
- Nick solo está enfadado porque ese jodido globo le ha dado en el culo.
Ve bundan 10-15 yıl sonra, sen Silikon Vadisi'nde altı haneli rakamlar kazanırken onlar hâlâ lisede zirve yapmış aptal birer serseri olarak kalacaklar.
Y en diez, o quince años, cuando estés trabajando en Silicon Valley, ganando cientos de miles de dólares ellos seguirán siendo unos idiotas que acosaban a gente en el instituto.
Onu, sana yakalanmam için bana tuzak kurduğu ve beni şislemesi için hapishaneye iki serseri gönderdiği için ölü istiyorum.
Lo quiero porque me engañó para que tú me atraparas... y por los dos idiotas que envió aquí dentro para que me tajearan.
Gizlice girmiş bir serseri değildi, sizin müşterinizdi.
No era un escalador, era cliente suyo.
serseri Balgarbian probe'un işine benziyor
Suena como una sonda strayball
İnsanın arada bir canını sıkacak serseri bir erkeği olması iyi olabilir.
Podría ser agradable tener a un chico malo rizando esas plumas perfectas.
Sabıkasına göre, Reid 4 serseri ile daha soygunlar yapmış :
De acuerdo con esta hoja, Reid perpetra los robos con otros cuatro desperdicios :
Şeytani kelepçeler serseri.
Esposas demoniacas, imbécil.
Neden bir savaşçı gönderebilirken birkaç serseri gönderesin ki?
¿ Por qué mandar unos pocos soldados si puedes mandar a un caballero?
Bir avuç serseri, Koçunuz da dahil... ama 1 günde 2.5 milyon kazanabildiniz!
Todos ustedes son un par de bastardos, incluido su entrenador. ¡ Lograron 25 lakhs en un día!
Bir serseri ile evliydim.
Me casé con la mafia.
Senden 10 kilo fazlası olan serseri yüzünü boyasın diye mi?
Sí y terminar con la cara estilo Picasso por un tipo más grande que tú.
Ama bu tam bir serseri mayın ve tabuttaki kadın da benim bir arkdaşımdı.
Pero el es una bala perdida, y la mujer en el ataúd era una amiga mía.
- Serseri!
Este tipo.
İnatçı serseri.
Ese bastardo es perseverante.
Serserinin teki o! Serseri!
Él es un paria, un paria.
Serseri, içeri girmeyi çok mu istiyorsun?
Ya, estúpido. ¿ Quieres ir por ese mal camino?
Yani, en yüksek kalite bir fizikçi yerine bir serseri olabilirdim.
¿ Se da cuenta? En vez de un físico de clase mundial podría haber terminado como un vagabundo.
İyice dinle seni küçük serseri.
Y escúchame bien, pequeño mocoso.
Selam, Serseri. Benim.
Hola, pequeña, soy yo.
Gel buraya seni sarhoş serseri!
¡ Trae tu trasero aquí!
Kabul etmeliyim, vurulmak serseri bir garson gibi hissettirdi.
Tengo que admitir, que me dispararan me hizo sentir como una mesera gánster.
Bu senin alışkın olduğun bir iş, serseri.
solías trabajar con este hijo de perra.
Artık serseri olmak istemiyorsan büyüyüp serserilik yapmaman lazım.
Si no quieres seguir siendo una escoria... tienes que madurar y dejar de actuar como una.
Bilmiyorum heralde aldığım damladan biraz serseri mayın gibiyim... Ne damlası?
No lo sé, aún estoy algo mareada, no sé si por las gotas o si es algo...