Sever translate Spanish
13,082 parallel translation
Lois sinemaya gitmeyi sever.
A Lois le gustaba ir al cine.
- Kitaplarını sever misin?
- ¿ Le gustan los libros?
Yangınları sever misin?
¿ Te gusta el fuego?
Başarıyı garantilemeyi sever.
Le gusta asegurarse el éxito.
Seni bu maymun sever ucubeye teslim edeceğime ölürüm daha iyi.
¡ Primero muerto que entregarte a ese maldito amante de simios!
Ve herkes taze patlamış mısırı sever.
Y todo el mundo ama las palomitas frescas
Jeffrey çok pişmiş kırmızı et sever!
¡ A Jeffrey le gusta la carne muy hecha!
Ayrıca bu tarz şeyleri sadece beyazlar sever.
Además, solo a la gente blanca le gusta esta mierda.
Gösterişli giriş yapmayı sever.
Le gusta montar un número para entrar.
- Hectormuş gibi davranmayı sever.
Le gusta fingir que es Hector.
Herkes kahramanları sever.
Bueno, a todos les gustan los héroes.
Haklısın. Bölgesini işaretlemeyi sever.
Tienes razón, sí le gusta marcar su territorio.
Sen de eskiden severdin, gittiğimiz yerler... Sever miydim?
Te encantaba, íbamos a...
Kel düşündüm de büyükannem her zaman benim eve dönmemi falan istemiştir, ona yardım ederiz seni kesin çok sever, sandık odası var orayı bir elden geçirirsin, eşyalarını koyabilirsin, aynı ev gibi olur.
Kell... He estado pensando, y mi abuela siempre dice que le gusta... Que yo esté en su casa, y que la ayude y todo eso,
Herkes bir şeyi sever.
Todo el mundo quiere algo.
- Noel'i sever misiniz?
- ¿ Te gusta la Navidad?
- Onu sever miydin?
- ¿ Te gustaba?
O da seni sever miydi?
¿ Él te gustaba?
Yumuşak-kabuklu yengeç sever misin?
¿ Te gusta el cangrejo?
Bunu sever misin?
¿ Esto te agrada?
Doğayı sever misin, Spencer?
¿ Te gusta la naturaleza, Spencer?
Oppan bunları sever
Yo realmente... Esta es la ropa que Oppa valora más...
Çocuklarım da sever bunu.
A mis hijos les gusta mucho.
Bunu Doktor Oh'a ver. Böyle şeyleri sever.
Ve a darle esto a la Dra. Oh, de verdad le gustan este tipo de cosas.
Sende biliyorsun ki, Katie Couric beni çok sever..
Siempre me ha encantado Katie Couric.
- Annem beni sever.
Mi mamá me ama.
Ben de kendimi kurabiye sever sanırdım.
Pensaba que yo era fanático de las galletas.
Ashok bana Prince'ın şarkılarıyla selam vermeyi sever.
A Ashok le gusta saludarme con canciones de Prince.
Kadınlar gücü sever.
Las mujeres adoran el poder.
Taylor Swift'i sever misin?
¿ Te gusta Taylor Swift?
Sen sever misin?
¿ Y tú?
Sever miyim?
¿ La adoro?
- Sever miyim?
¿ La adoro?
Bunu kim sever biliyor musun?
¿ Sabes a quién le gustará?
Gevrek patates sever misin?
Fascinante. ¿ Desea una de patatas horneadas?
Hayır, Terry duvarları sever.
No, a Terry le encantan las paredes.
Terry lavantayı çok sever.
A Terry le gusta la lavanda.
Böyle şeyleri sever.
A él le gustan estas mierdas.
- Balonları herkes sever.
Todo el mundo le gusta globos.
Askerler onunla konuşmak istedi ama ben dedim ki... Tanıdığı biriyle konuşursa daha iyi olur diye düşündüm. Seni çok sever de.
Los soldados querían hablar con él, pero pensé... pensé que sería mejor si fuera con alguien que conociera y tú le caes muy bien, así que...
Sever mi?
¿ Que te querrá?
Robert, müzik dinlemeyi sever misin? Efendim? Mesela, Bunk Johnson, Kid Ory veya Dixieland Jazz?
Robert, ¿ te gusta la música? El jazz de Dixieland.
Neredeyse kızını sevdiği kadar bizim köyümüzü sever.
Ama nuestras villas casi tanto como ama a sus hijas...
- Kardeşim beni sever.
Mi hermano, me quiere.
Michael sadece kendisini sever.
Michael solo se quiere a sí mismo.
"Alaycı kuş" kitabını çok sever.
Ese libro de Matar a un Ruiseñor es su favorito.
- Baban siyaseti sever mi?
- ¿ A tu padre le gusta la política?
Herkes Olaf'ı sever.
Todo el mundo ama a Olaf.
Kung fu filmlerini sever misin?
¿ Te gustan las películas de Kung Fu?
I bir anne çocuğunu sever olduğunu bilmeni istiyorum.
Debes saber que te amo
- Arak sever misin?
¿ Te gusta, el Arak?