Sikik translate Spanish
2,623 parallel translation
Adam sikik bir müsabaka çıkarmasını iyi biliyor.
Sí que sabe cómo montar un maldito espectáculo.
... ve de sikik bir dua.
... y una maldita plegaria.
Sikik bir şey için ödemem mi gerekiyor?
Tengo que pagar a un jodido tasador.
Sikik alnını delmemi ister misin lan?
¿ Te tatúo mi nombre en la maldita frente?
Eğer oğlumun yanına yaklaşırsa, o sikik boynunu kıracağımı Finn'e söyledim.
Le dije a Finn que le partiría el cuello, si se acercaba a mi hijo.
Şimdi beni dinle, sikik.
Ahora escúchame, puto.
Kartal dedik sikik karabatak demedik.
Dije un águila, no una maldita garza.
Hele o sikik aksanı yok mu!
Especialmente con su jodido acento. Ja, ja, británico.
Bu kadına karşı bir tane daha sikik bir hareket yap yemin ediyorum, gelir götüne dinamit sokar patlatırım.
Si le vuelves a faltar al respeto una pizca a esta mujer, te perseguiré y le prenderé fuego a tu trasero.
- Ver lan şu sikik kamerayı bana!
Dame la maldita cámara!
Eğer zamanda yolculuk edebiliyorsa, neden o sikik evinde kalıyor?
Hombre, si pudiera viajar en el tiempo, ¿ por qué demonios se va a quedar en este apartamento de mierda del culo?
- Sikik bulaşıklar yüzünden.
- Fueron los malditos platos.
Etrafta duran bulaşıklar, sikik amfi, aşınmış pikaplar, zengin büyük annen ve baban... arasında çok zamanın var. "Gates of Fucking lndia"'dan gelen sürtük, aptal eski sevgililerin arasında.
¿ Hay mucho tiempo entre todos los platos por ahí, los amplificadores jodidos, las camionetas descompuestas... tus abuelos ricos... y tus aburridas, estúpidas ex-novias... llegando a las "Puertas de la India de mierda"?
Sen sikik bir mağlupsun.
Eres tan jodido cobarde.
Sikik şeylerin hepsi düşük karbonhidratlı.
Toda está jodida... mierda baja en carbohidratos.
Öyle sikik bir ağzın var ki, onu kesip atman lazım...
Tienes que cortar esa mierda porque tienes una condenada boca como...
Seni sikik fahişe.
Eres una maldita puta.
O pislik mongol kuzeninede söyle,..., kız kardeşime tekrar bulaşırsa, onun sikik boğazını keserim.
Dile al estúpido de tu primo que si jode con mi hija otra vez, le arrancaré su maldita garganta.
- Şu sikik arabayı sür artık!
¡ Conduce el automóvil!
O sikik birdaha yoluma çıkarsa... And I'll tell you another thing.
Si ese maldito se me cruza otra vez...
Sikik aptal.
Maldito idiota.
Adamın kim olduğunu ya da nerede olduğunu bilseydim sikik bacaklarını kırardım.
Si supiera quién era el sujeto o dónde estuvo, le rompería las piernas.
Sikik temsilci olan sensin
Eres el maldito corredor.
Bu tam bir saygısız sikik!
Es decir, esto es una maldita falta de respeto.
O sikik sesini telefonda duyana kadar onun defteri olduğunu bile bilmiyordum.
Ni siquiera sabía que era su juego hasta que escuché su maldita voz retardada en mi teléfono.
- Bu yüzden o sikik ağzını kapat.
Así que cierra tu maldita boca. Sr. Hecho.
Sana onu çöz dödim sikik herif, şimdi!
Dije que desataras al hijo de perra, ahora.
Burada öleceksin, seni sikik.
Morirás aquí, maldito.
Öleceksin, seni sikik. Doyuyor musun beni?
Morirás, maldito. ¿ Me oyes?
Kocaman sikik bir ağızın var.
Tienes una maldita bocota.
O sikik arkadaşların nerede şimdi?
¿ Dónde están tus malditos amigos ahora?
Bu ülke bir namlunun ucuna kuruldu sikik bir anayasa üzerine değil.
Este país está construido sobre el cañón de un arma de fuego, no una maldita constitución.
Umarım ikiniz seçtiğiniz sikik hayatınızdan zevk alırsınız.
Solo espero que vosotros dos disfrutéis la puta vida que habéis elegido.
Şu sikik davranışların işte.
Tu puta actitud.
Bu hayatı doldurmak için uydurulmuş sikik şeyler. Sona ermediği sürece, hiçbir şey, hiçbir zaman tamamlanmaz. Sonuca bağlamakmış.
Putas jarras vacías que deben albergar esta tormenta de mierda y nada está nunca completado hasta el mismo final, y cierre...
Sikik.
Vete al diablo.
Sırf seni yine göreyim diye o sikik merdivenleri çıkardın ya benim de ilk işim, önce seni sonra o boktan sandalyeni okyanusa atmak olacak.
Si me haces subir otra vez esas putas escaleras solo para verte otra vez mi primera petición del negocio será lanzarte en esa puñetera silla al puto océano.
- Buck, sikik çeneni kapat.
- Buck, cállate la boca.
Evet, çılgın sikik bebekler.
Sí, locos bebés de mierda.
Teknik olarak bu sikik ayağı geri dikme şansları var.
Técnicamente, supongo que hay una posibilidad de que puedan coser al lechón de nuevo.
- Sadece şu sikik t-shirtünü çıkar.
- Solo quítate la maldita playera.
Seni sikik kaltak!
¡ Tú maldita perra!
- Sadece şu sikik t-shirtünü çıkar!
- ¡ Quítate la playera de mierda!
"Sikik Jay Cutler" yazan bir tişörtüm var.
Tengo una camiseta de "A la mierda Jay Cutler"
Ne sikik şeyler, değil mi?
¿ Qué cojones importa, lo entienden?
Anası sikik, bana silahlı soyguncu lazım.
Hijoputa, necesito un pistolero.
Göreceksin gününü, Crash. Seni anası sikik.
Tendrás lo tuyo, puto Crash, hijo de puta.
Şu sikik davranışların işte.
Tu maldita actitud.
Bu hayatı doldurmak için uydurulmuş sikik şeyler. Sona ermediği sürece, hiçbir şey, hiçbir zaman tamamlanmaz. Sonuca bağlamakmış.
Malditas jarras vacías para sostener aguantar esta tormenta de mierda, y nada nunca es realizado hasta el mismísimo final, y cierre...
Sikik el fenerini getir.
Trae una maldita linterna.
Yemeklerini falan yemiyorum amına koyayım, sikik bir tortilla yiyorum çünkü evde cips falan yok ki! - Siktir lan, hayır.
No lo harás...