English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sinekler

Sinekler translate Spanish

570 parallel translation
O pervane sinekler için!
¡ Ese ventilador es para las moscas! "
Eğer o sinekler de benim kadar yanıyorlarsa ihtiyaçları vardır tabii!
"¡ Si las moscas tienen tanto calor como yo, entonces lo necesitan!"
Sinekler çok iyi değil miydi?
¿ No te llega con las moscas?
Sinekler?
¿ Moscas?
Bunlar sinekler için!
¡ No, esto es para cazar moscas!
- Çadırda kalmaktan daha iyidir. Sinekler, böce...
Es mejor que dormir en una casa de campaña.
Sen burada sinekler, küçük Çita, Tarzan ve boğuştuğu sorunlarla kal.
Quédate con tu jungla y sus lianas con la pequeña Chita y sus travesuras, y con Tarzán.
- Lanet olası sinekler!
- ¡ Y las moscas!
Sinekler hukuk okumuyor, ben de tavanda yürümüyorum.
Ellas no ejercen la abogacía y yo no camino por el techo.
Bütün sineklikleri çıkardık çünkü sinekler dışarı çıkamıyordu.
Sacamos todas las mamparas porque las moscas no podían salir.
Sinekler, kum sivrisinekler, maymunlar.
Moscas, arena, mosquitos, monos.
Bataklıklar, orman, nehirler, sinekler, pireler, böcekler, yılanlar.
Pantanos, selvas, ríos, moscas, pulgas, escarabajos, bichos, serpientes.
Kaşıklar, sinekler, kurtlar, kurtçuklar?
¿ De cuchara, mosca, gusano, lombriz...?
- Balın etrafına üşüşen sinekler gibi.
Como moscas a la miel.
Sinekler üşüşmüş halde bir sokak arasında bulundu.
Le encontraron en un callejón, lleno de moscas.
- Sinekler gibi kutubun her yerindeler.
- Estân en el polo. - Irâ usted.
Sıkıntılar onları buraya sinekler gibi çekiyor.
El jaleo los atrae como la bazofia a los cerdos.
- Kesinlikle. Kum yok vızır vızır sinekler de.
- Mucho mejor, sin arena ni moscas.
Sinekler gibi.
- Precisamente.
Yılanlar, sinekler ısıracaklar seni.
¿ No te dan miedo las serpientes?
Sinekler düşmanın sığırlar düşmanın insanlar, Yerliler, herkes düşmanın.
El calor está contra ti el frío está en tu contra los curtidores y los indios están en tu contra.
"İçeri temiz hava girsin." pencereyi açarsan içeri sinekler girer ve ölürsün. Seni aptal!
"Deja entrar el aire." Si abres la ventana, las moscas se meten... y te mueres. ¡ Qué estúpido!
Kutsal Topraklar'da on yıl sinekler ve yılanlar tarafından ısırıldık vahşilerce katledildik, bozuk şarapla zehirlendik kadınlar tarafından küçük düşürüldük, ateşler içinde kıvrandık ve bunların hepsini Tanrı'nın haşmeti adına yaptık.
10 años en Tierra Santa... mordidos por serpientes y moscas... masacrados por los salvajes, envenenados con vino apestoso... contagiados por mujeres, pudriéndonos con las fiebres... todo por la Gloria de Dios.
İnsanlar sinekler gibi ölüyor.
La gente cae como moscas.
Doğa'nın güzelliği ha? Çalılar, dikenler, böcek ve sinekler gene de gelecek pazar burada olurum.
Qué no me hablen de los placeres del campo, las zarzas, los cardos, las bestias que hormiguean por las piernas.
Sinekler uzun yaşar mı?
¿ Las moscas viven mucho?
Sinekler ne kadar yaşar?
¿ Cuánto vive una mosca?
- Sinekler mi madam?
- ¿ Moscas, madame?
- Kara sinekler mi?
- ¿ Cazar moscas?
Sinekler gibi buraya üşüşür, iyilik dilenirler. Her şeylerini sana sunarlar.
Rondan por aquí como moscas solicitando favores y ofreciendo a cambio cuanto poseen.
Şuna bak. Her şeye kâdir piskopos. Sinekler bile yüzüne konmayı reddeder.
Miren nomás don Domino de Obispo que ni las chinches se le paran en los pellejos.
Sinekler vızıldıyor.
Se pueden oír sus zumbidos.
Tıpkı ağına kurulmuş bir örümcek gibi orada oturmuş kurbanlarının hediye taşıyan sinekler gibi kendisine gelmelerini bekliyordu.
espera sentado y sus víctimas acuden a él como moscas portando regalos.
Tam bir müsriflik, sonbaharın başından ilkbaharın sonuna kadar Leydi cam altında tutulmalı ve o cam altındayken aşırı külfete katlanarak uçan sinekler tedarik etmeliyiz.
Es una extravagancia, que de otoño a primavera tenga que estar bajo vidrio y haya que darle moscas vivas, lo que es muy costoso.
Sanırım sinekler...
¡ Bah, las moscas!
Bugün sinekler gibi öldüler.
¡ La gente muere como moscas hoy!
- Sinekler, uçan böcekler.
- E insectos voladores.
Bertha sinekler bir gemiye nasıl biner?
Bertha... ¿ cómo es que hay moscas en el barco?
Kadınların sonsuz isteklerini yerine getirmek için sinekler gibi ölmek zorundasınız. Ayrıca burada geçen her gün sanki anneler günü gibi.
Se mueren de infarto mientras ellas se inflan a chocolate en la peluquería y celebran el Día de la Madre cada dos semanas.
onu iyi biliyorum, Kruşçev yoldaşım, görsel bir evhamdı, ve, tam tersi, aramızdaki uçurum daha büyük ve onarılamazdır. Evrende uçuyoruz ve zavallı milyar insanlar hala dünyaya bağlı duruyor, umutsuz sinekler gibi.
Lo sé, compañero Khrouchtchev, que era una ilusión óptica, y que al contrario todo era vasto e irremediable, era el abismo que habita en nosotros, por lo que volábamos en el cosmos, y los miles de millones de miserables pegados a la Tierra,
Lanet olası sinekler!
Malditas moscas.
Lanet olası sinekler.
Malditos mosquitos.
Bastonlar, makaralar, oltalar, kapanlar, fırıldaklar, sinekler, böcekler, kaşıklar... whole mess!
Cañas, carretes, sedales, cebos, cucharillas, moscas, gusanos, de todo.
Bu sıcakta güneş çarpmasından sinekler gibi düşerler.
Caerán como moscas por el calor.
- Ve tüm o sinekler...
- Todas aquellas moscas.
Sunumunuzdan sonra her tarafı sinekler bastı.
Tras su demostración, el quirófano se llenó de moscas.
Sinekler mi, Ludwig?
¿ Es una mosca?
Hepsi de kaybolur gider, fakat sinekler hala buralarda.
Se mueren, pero sigue habiendo moscas.
İnsanlar sinekler gibi ölüyorlar.
La gente cae como moscas.
Yavru sinekler.
Se multiplican.
Sivri sinekler!
¿ Qué hay?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]