Singapur translate Spanish
628 parallel translation
Sadece Singapur'u hatırla ve Şanghay'ı anımsa!
"¡ Pero recuerda Singapur... y Shanghai!"
Singapur.
SINGAPUR
Singapur'da başım beladayken beni kurtarmıştı.
Dio la cara por mí en Singapur. Cuando me metí en un lío.
Singapur'da ayıldığımda kauçuk yükleyen bir İngiliz gördüm. Gitmekten vaz geçip geri döndüm.
Cuando desperté sereno en Singapur vi un barco cargando caucho y volví.
- Singapur'dan, iki yıl önce.
- De Singapur, hace 2 años.
Singapur! San Sebastian!
Singapur, San Sebastián...
Kızlardan birine Singapur'dan Noel tebrik kartı yollamış en son.
Una de las chicas de aquí recibió una postal de Singapur.
William Chandler'ın yerini bilen ya da duyan... Singapur, ZHM radyo istasyonuna haber versin lütfen.
Alguien en esta gran colonia que conozca el paradero de William Chandler... por favor que se comunique con la emisora ZHM, Singapur.
3 ay önce Singapur'dan ayrılmış.
Se marchó de Singapur hace tres meses.
" Onu kilitledik ama kaçıp Singapur'da gemiden atladı.
" Le encerré pero escapó y saltó del barco en Singapur.
Singapur'da Joyce'a telefon et.
Llama a Joyce en Singapore.
- Ve Singapur'a sevkiyatı acilen gönderin.
- Y apúrate con el cargamento a Singapur.
Evet, bildiğiniz gibi Robert, geceyi Singapur'da geçiriyordu.
Como saben, Robert estaba pasando la noche en Singapur.
Sanırım bitirdiğimiz zaman Singapur'a doğru yola çıkmalıyız.
Creo que deberíamos salir para Singapur apenas terminemos.
Evet, ona sık sık bir şeyler hakkında ya da Singapur'a gideceğini işittiğim zamanlar bana bir şeyler getirmesi için yazardım.
Bueno, con frecuencia le escribía notas sobre algo o para que me trajera algo si sabía que iba a ir a Singapur.
Nedeni şu ki, efendim Bay Crosbie'nin, Singapur'daki İngiliz Malaya Şirketi'nin bankasında 10.452 dolar tutarında bir tasarruf hesabı var.
Por la razón, señor de que el Sr. Crosbie tiene en el banco de la Cia. British Malaya en Singapur una cuenta de ahorros con la suma de 10452 dólares.
Singapur'da sizi ziyaret ederim çocuklar.
Los visitaré en Singapur.
Singapur'u özleyeceğiz.
Extrañaremos Singapur.
Dakar, Narvik, Derne ve Singapur.
Dakar, Narvik, Derna y Singapur.
Zavallı adam Singapur'daydı, bir Japon esir kampından kaçtı, korkunç deneyim.
¡ Pobre hombre! Estuvo en Singapur, escapó de un campo de prisioneros japonés, ¡ una horrible experiencia!
Biliyor musun, işler yolunda giderse operasyon, bizim çocukların yollarını Bataan'dan Singapur'a dek açabilir.
Sabe usted, si esto funciona, dará una ventaja preciosa a nuestros soldados, de Bataan a Singapur.
Evet, evet, çok güzel ve kesinlikle Singapore.
- Sí, muy bien. Sin duda es de Singapur.
Yaşadığını ve Singapur'da esir kampında olduğunu duyduğumda çok sevindim.
Era tan feliz escuchando. Que estabas vivo y bien en un campo de concentración en Singapur.
Güverteler Singapur çöplüğünü andırıyor.
Su cubierta es una pocilga.
# Oh, genç bir kız gitti Hong Kong'a Sonra oradan Singapore'a...
Una doncella fue a Hong Kong. Luego fue a Singapur.
# Askerin biri gülümsedi Singapore'da...
El soldado la sonrió en Singapur.
# Asker kaldı Singapore'da...
El soldado se quedó en Singapur.
Bu akşam yemeği birlikte yeriz diye umuyordum ama bir görev için Singapur'a uçmam lazım.
Quería que cenásemos juntos, pero tengo que ir a Singapur.
Mark Elliott'un Singapur'a gittiğini duydum.
Ya sé que Mark Elliott se ha ido a Singapur.
Karısının Singapur'da yaşadığını biliyor muydun?
¿ Sabes que su mujer vive en Singapur?
Singapur'da olduğunuzu duydum.
¿ No estaba en Singapur?
Eğer Singapur'dayken karımı görmediğimi söylesem, senin için bir farkı olur mu?
¿ Cambiaría algo si le dijera que no vi a mi mujer en Singapur?
Havaalanındayken Singapur'a gitmek için bazı ayarlamalar yapacağım.
Ya que estamos aquí, reservaré mi vuelo a Singapur.
Singapur elçilerimiz, İngiltere hükümetine ait mektuplar bulmuş kral barbar gibi gösteriliyor ve Siyam'ın güçlü bir devlet koruması altına alınması talep ediliyormuş.
Agentes en Singapur encontraron cartas del gobierno británico que describen al Rey como bárbaro y sugieren convertir a Siam en un protectorado.
- Bugün Singapur'dan gelen gemide...
- Cuando vino el barco de Singapur...
- Singapur!
- ¡ Singapur!
Başkomutanlık bize Singapur'da teslim olmamızı emretti.
En Singapur, el Alto Mando nos ordenó rendirnos.
Tren hattı şurada Singapur'da başlıyor. Malaya Bangkok, Rangoon.
El ferrocarril empieza en Singapur, Malaya Bangkok, Rangoon.
Singapur çöktüğü zaman, o geride kalarak iki köprü patlattı. Japonlar onu yakalamadan önce daha pek çok iş başardı.
Cuando cayó Singapur, él se quedó a volar puentes antes de ser apresado por los japoneses.
SİNGAPUR
SINGAPUR
Gerçekten bütün bir dini düşünüyorsanız... neden Singapur'da kalmadınız ve Japonların dinini değiştirmediniz?
Si realmente cree en esa estupidez religiosa... ¿ por qué no se quedó en Singapur a convertir japoneses?
- Singapur!
- Singapur.
Singapur'dan başka gemi ayrıldı mı?
¿ Qué otros barcos zarparon desde Singapur?
Bu gece Singapur'a gitti.
Maneja rumbo a Singapur esta noche.
Singapur'da tamir havuzunda.
Drydock en Singapur.
Saat 1 : 15'de Singapur uçağı henüz yeni varmıştı.
Es la una y cuarto y el vuelo de Singapur acaba de aterrizar.
- Hayır, Singapur'dan.
- No, de Singapur.
- Hong Kong, La Cucuracha Singapur ve'Küçü Yerli Kız'
¡ Hong Kong, La Cucuracha, Singapur y la pequeña tonkinesa!
Japonya Singapur'u fethetti.
Japón ha conquistado Singapur.
Gelen haberlere göre Japonlar bu sabah Singapur'u almış.
Las noticias recién recibidas dicen que los japoneses tomaron Singapur esta mañana.
Singapore?
¿ Es de Singapur?