Single translate Spanish
377 parallel translation
# Hem de her nefesimde
♪ With every single breath ♪
RAF pilotu olmak, havada tek başına olmak demekti.
Volando con la RAF, eras Single Charlie.
Şarkımı single albüm yapacaklar.
Van a sacar mi canción, como un sencillo.
Dünyanın kulağı bizdeydi çünkü çok fazla satan bir single çıkarmıştık.
Teníamos la atención del mundo gracias a un sencillo de gran éxito.
Yeni single'ımız İngilizce ve Isabella'nın pratik yapması lazım.
nuestro single está en inglés e isabella necesita practicar.
"She's Actin'Single, l'm Drinkin'Double"
"She's Actin'Single, l'm Drinkin'Double".
Onlar tanıtımcılık yaptığım zamanlarda, o rezil albümü çıkararak beni zora sokmak istediler.
Sacaron un... Un single de mierda que querian que promocionara en mi epoca de publicista.
- En iyi single için bahse girerim!
- ¡ Aposté sobre el mejor single!
Bence yeni single'ın olacak.
Creo que va a ser tu nuevo sencillo.
Öncelikler Asi Radyo'dan Ian'a single'ımızı çalıp....... anlaşma imzalamamızı sağladığı için teşekkür etmek istiyorum.
Le quiero dar las gracias a Ian y a Radio Rebelde por tocar nuestro single y lograr que nos contrataran.
İlk defa çalınacak olsa bile bahse girerim hit olacak bir single Yalnız Kovboylar'dan.
¡ Por primera vez estoy dispuesto a apostar que esta canción va a pegar! ¡ Los Llaneros Solitarios!
Evet, ofisinde bir ton ucuz single parça dolu sandığı var.
Tiene un montón de CDS mierda de música "calmada" en su oficina.
Tek sinyal lütfen.
Gama Single-ping, por favor.
Bir kaç güne kadar, Single Mountain Tennessee'de ki evime gideceğim çünkü. Orada huzurlu bir şekilde günlerimi dolduracağım ve çok mutlu olacağım.
En un par de días estaré camino a mi casa, en Tennessee, donde me sentaré en mi porche y acabaré mis días en paz y prosperidad.
Efsanevi BUDDY VE PLAYBOY'ların ilk single kaydıydı
Este fue el primer single grabado por los legendarios Buddy y los Playboys.
Ayrıca da son single kaydıydı
Pero también fue su último single.
Son zamanlarda, her yeni single'ı bekliyoruz.
¡ Últimamente, todas quisimos conseguir un single!
CHAM'in yeni single'ı 83. mü oldular?
El nuevo single de CHAM... ¡ Oh, wow! ¿ Están número 83?
Bende onun 45'lik "Merhaba, benim albümü" var.
Tengo el single de Hello, it's me.
- Bu ilk single'ımız olacak.
- Será el 1 er. Sencillo.
Son single'ında arka vokalinde Chablis'in 1968'deki şarkısı "Riff Wit It"'i kullandın. F-Note Plak onun kayıt haklarına sahip.
En tu último sencillo sampleaste los coros del tema de Chablis del 68, "Riff Wit It" cuyos derechos tiene F-Note Records.
Single Female Lawyer ( Bekar Bayan Avukat )'ın sezon finali.
- Abogada Soltera. Es el final de la temporada.
O, 20. yüzyıl televizyon dizisi karakteri, Single Female Lawyer ( Bekar Bayan Avukat ).
Era un personaje de un programa de TV del siglo XX. Abogada Soltera.
Şuna bakın. 1999 yılında, Single Female Lawyer ( Bekar Bayan Avukat )'ın sezon finali teknik bir arızadan dolayı kesilmiş.
"Buscar"'Abogada Soltera " Miren esto. " En 1999, el final de la temporada de Abogada soltera... fue interrumpido por problemas técnicos ".
Single zamanında tamamlanmayabilir!
¡ Quizás no esté listo el disco a tiempo! Va a estar.
En az iki single daha çıkarmak zorundalar. Albümün fiyatını düşürürüz.
Tendremos que largar el disco.
Dokuzuncuda tepede. Al Weis, kazanır RBI tek.
Arriba del noveno, Al Weis, un single RBI ganador del juego.
Dokuzun sonunda, Al Weis, kazanır RBI tek.
Arriba del noveno, Al Weis, un single RBI ganador del juego.
Bir tek sese
# A single voice Una simple voz
Ama ne olduysa, her ay bir parça çıkartmaya karar verdik.
Pero decidimos que queríamos sacar un single al mes.
tanrım, bu onun yeni single'ı mı?
- Dios, es su nuevo single?
öyleyse... eğer hayatınızın aşkının tanımını arıyorsanız, bu akşam bunun üzerine oynamalısınız, bayanlar baylar, çünkü bu akşam
Así... si están buscando su gran, single superventas, puede que quieran hacerme una oferta esta noche,
Don't knock a multi-platinum single.
no ataques a un tema multi-platino.
Yüzlerce mektup yazdı ama hiçbir zaman bunları gönderemedi. Aynı zamanda Kendo takımının kaptan yardımcısı.
Single-hearted, Soh Yo-sun Ayudante de la capitana del equipo de Kendo
Şarkı EMI'yi o kadar etkiledi ki, grupla anlaşma imzalayıp şarkıyı single olarak çıkarttılar.
EMI firmó un contrato con la banda y puso el single a la venta.
Emily çabalıyor, ama yanlış anlıyor Pink Floyd gelmiş geçmiş en başarılı single'olan "See Emily Play" i çıkarttığında, Syd'in kötü bir yola girdiği çok açıktı.
Cuando Pink Floyd lanzó "See Emily Play", el single más exitoso hasta la fecha, el mal estado de Syd era evidente.
Sokaklarda yürüyorum Ayaklarım plastik Syd'in bir sonraki single denemesi olan "Vegetable Man" ( Bitkisel Hayattaki Adam ) EMI için fazla ağır kaçmış olacak, hiçbir zaman piyasaya çıkmadı.
El nuevo intento de Syd, "Vegetable Man", fue quizás demasiado crudo para EMI, puesto que el single nunca salió.
Yalnızca kelimeleri değiştirdiler.
Le pone palabras nuevas, y es un single.
... ve buna single dediler. Daha fazla konuşmak istemiyorum.
¡ No quiero hablar mas de esto!
- Biliyorum, ama single bitmedi.
- Ya se, pero no se termino el sencillo.
1 4 platin albüm, 26 ilk on single.
14 discos de platino. 26 éxitos en las listas.
Bir keresinde geçmişe dönüp Ayılar'ın bas ezgilerinden... esinlendiğimi hatırlıyorum. Ve onu ilk single'mızda kullanmıştık ve bizi dava etmişlerdi.
Me encontré oyendo un disco con el bajo de los Bears y lo pusimos en nuestro primer sencillo.
It's a single soul dwelling in two bodies.
Una misma alma que vive en dos cuerpos.
Single malt.
Malta simple.
Scotch. Single Malt, buzlu.
Whisky, malta simple con hielo.
Amacımız daha çok... Sadece "single" ı bitirmeye çalışıyoruz, ve eminim ki "single" duyduğunda orgazm olacaksın.
Y estamos a punto de finalizar tu "canción", y vas a tener un orgasmo cuando la escuches.
Dostum, başarılı bir albüm 24 yaşındasın.
Amigo, un single exitoso, 24 años de edad.
Bugün piyasaya çıkan Belle ve Sebastian single'ı var.
Hoy sale un nuevo CD de Belle y Sebastian.
Bu single'a sahip olmalıyım ve sen de benim için alacaksın.
Tengo que conseguir este CD y tú tienes que ayudarme.
Single Stage To Orbit SSTO roketi : Bir SSTO roketiydi. Tek Kademeli Yörünge Roketi
¿ Alguien me lo ha pedido?
Bir single.
Un disco sencillo.