English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sistem

Sistem translate Spanish

5,423 parallel translation
Sistem tekrar sabitlendi.
El sistema está estable otra vez.
- Çünkü buradaki sistem çok karmaşık.
- Nuestro sistema es complicado.
Dr. Bailey immün sistem eksiği olan çocuklara yardım edecek bir tedavi arıyor.
Es mío. Y la Dra. Bailey está buscando una cura genética para un niño que carece de sistema inmunológico.
Sistem aşırı yüklendi.
Sistema sobrecargado.
Sistem aşırı yüklendi.
Sistema sobrecargado. Sistema sobrecargado. CONTENCIÓN VIRAL DE SEGURIDAD.
CMR'si sistem dışında.
Su CMR es fuera de la red.
Sistem, kaynakların verimli bir şekilde bölünmesi üzerine kuruludur.
El sistema se basa en un reparto eficaz de los recursos.
Sistem çalışıyor.
El sistema funciona.
Daha düzgün bir sistem lazım bize.
Rayos. Necesitamos un sistema mejor.
Bunun ne berbat bir sistem olduğunu bilmiyor musun?
¿ Te das cuenta el lío que es?
Sistem kontrolü yaptım.
He hecho unos diagnósticos.
- Bence bize yeni bir sistem borçlusun.
Tal como yo lo veo, nos debes un nuevo sistema.
Biraz derine inince Lawrence Turner adlı bir sistem uzmanına da para gönderildiğini fark ettim.
Escarbé un poco más, y encontré más transferencias a un analista de sistemas llamado Lawrence Turner.
Sistem dahilinde yapabileceğimizin en iyisini...
Nos sentimos como que hemos hecho todo lo que podemos dentro del sistema...
Kazanan yok, kusursuz sistem yok.
No hay ganadores, no hay sistema perfecto.
Ha evet, 100 tane daha sistem eklemeyi planlıyoruz bu ayın sonuna kadar.
Estamos planeando añadir otros 100 sistemas antes de fin de mes. Ah, sí. Esa es Sally.
WWDS saygı duyulacak bir sistem. Ama her şeyin bir ilki vardır.
El SPWWCT es un sistema honorable.
Online narkotik piyasasında bir sistem yöneticisiydi.
Él era un administrador de sistemas para un mercado de narcóticos en línea.
Samaritan ise açık bir sistem. Bir kılıç.
Samaritan es un sistema abierto, una espada.
Samaritan daha yeni bir sistem, emeklemeyi öğrenen bir bebek gibi.
Samaritan es un sistema nuevo, como un niño aprendiendo a gatear.
BETA TESTİ TAMAMLANDI. SİSTEM KAPATILIYOR.
PRUEBA BETA COMPLETA INICIO APAGADO DEL SISTEMA
"Araştırma" otomatik bir sistem mi?
¿ Es "Investigación" un sistema automatizado?
Kapalı bir sistem olmalıydı.
Tenía que ser un sistema cerrado.
Görüşmeleri kolaylaştırmak için küçük bir sistem geliştirdim ziyarete gelen herkes için.
Pero he diseñado un pequeño sistema... para hacer todas estas entrevistas más fáciles a todo el mundo.
Dinle, onu yakında tamamen izleyebileceğim bir sistem planlıyorum.
Escuche, estoy planeando aumentar la vigilancia en él pronto.
- Sistem etkisizleştirildi.
Sistema desactivado. ¿ Hola?
Sistem devre dışı.
Sistema desactivado.
Ama şimdi onlara bak, kendisiyle anlaşmaya varmış bir sistem.
Pero ahora míralas, un sistema de acuerdo consigo mismo.
Görsel ve işitsel bir sistem olup olmadığına emin değildim, o yüzden her şeyi getirdim.
No estaba segura de si había un equipo audiovisual, así que traje de todo.
Sistem başlatılıyor.
Sistema iniciándose.
Sistem yöneticim.
La administración de mi sistema.
- Sistem yöneticimiz Froines.
Froines, ¿ nuestro administrador del sistema?
Sistem yöneticisi bir toplantıdaydı ve beni onu gözetlemekle suçladı.
El administrador del sistema estuvo en la reunión y me acusó de espiarlo.
Sistem, insanları korur değil mi?
El sistema protege a la gente, ¿ verdad?
Buna sistem deniyor Freddie. Sen de bir ara uğramalısın.
Se llama sistema, Freddie, deberías darle una oportunidad alguna vez.
Sistem başarısız olduğunda dışarıda ulaşılabilecek acil bir çıkış yok mu?
¿ Tiene una válvula de emergencia que conectara con la ventilación exterior en caso de que el sistema fallara?
Sistem mimarisi, ağ kurmak ve güvenlik.
Arquitectura de sistemas, creación de redes y seguridad.
Dinle bak hepimiz Koca Kafa'yı seviyoruz ama açıkçası benim kadar iyi kodcu değil Gilfoyle kadar iyi sistem mimarı da değil gıcıklıkta senin kadar iyi değil, alınma.
Oye, todos queremos a Cabezón. Pero lo cierto es que no es tan bueno en código como yo no es tan bueno en arquitectura de sistemas como Gilfoyle y no es tan bueno siendo un idiota como tú, sin ofender.
Yani bizim bira distribütörü bira bir çift fıçıları bağışlamak için gidiyor, Ve kuzenim Mikey olacak bir PA bize ödünç olduğunu Sistem, , Mikey bilerek, hangi olacak bir karaoke makinesi olmak.
Así que nuestro distribuidor de cerveza donará un par de cajas de cerveza, y mi sobrino Mikey nos prestará su sistema de altavoces, que, conociendo a Mikey será una máquina de karaoke.
Sistem böyle işliyor.
Bueno, ese es el sistema.
Sistem bütünlüğünün bozulmamış olması büyük bir şans.
Hay posibilidad de que su sistema integral esté interrumpido pero su núcleo aún está activo.
- Tamam, sistem hazır.
Muy bien, el rastreador terminó.
Tüm sistem kapandı.
Todo el sistema ha caído.
Ya sistem hacklenmişti ya da sinyali bozmak için yüksek teknoloji bir tür verici kullandılar.
Ahora bien, o el sistema fue pirateado, o usaron algún tipo de emisor de alta frecuencia para interrumpir la señal.
Sistem sürücüsü dolu gibi görünüyor.
Me parece que lo tiene lleno.
Peki ya uğruna çalıştığın sistem, kokuşmuş ve yozlaşmış ise, ha? Pislik! Yine de körü körüne bağlı kalacak mısın?
Si trabajas para un sistema podrido y corrupto, entonces no.
Hiç de değil. İşe yaramaz olan bu sistem ve bu yozlaşmış düzen.
No eres tu el problema, sino el sistema corrupto y podrido.
Bu Latin İncil ayetlerine dayanan çok karışık bir alfanumerik sistem.
Éste es un código alfanumérico muy complicado basado en versos de la Biblia en latín.
Sistem yeniden başlatıldı ve tüm banka hesapları uçtu.
El sistema se reinició... y todas las transacciones se perdieron.
- Sistem tarafından canlı canlı yenecekti.
- Ella iba a ser comida viva por el sistema.
Bu sistem, bir bombayı 1500 kilometre öteden patlatacak güce sahip.
El sistema es lo suficientemente poderoso

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]