English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Smith

Smith translate Spanish

7,423 parallel translation
Elise Smith'in okulunda.
Escuela de Elise Smith.
Yeni Smith Wesson'un mu?
¿ Una nueva Smith and Wesson?
Yürekten saygımı kazandınız. Erwin Smith liderliğindeki Keşif Birliği devlerinin sırrını barındırdığına inanılan Shiganshina'ya yeni bir güzergah bulmak için Karanes'ten yola çıkmıştı.
Tienen mis más grandes respetos. la Legión de Reconocimiento dejó Karanes para crar una ruta hacia Shiganshina.
Pocahontas John Smith'leydi.
Pocahontas estaba con John Smith.
Dedektif Reed'e geldiğimizi iletebilir misiniz lütfen?
¿ Podría decirle al agente Reede Smith que vinimos tal como lo solicitó?
Smith ne istiyor olabilir?
¿ Qué piensas que quiere Smith?
Nasıl yardımcı olabiliriz Dedektif Smith?
¿ En qué podemos ayudarlo, agente Smith?
Bizi neden buraya çağırdınız Dedektif Smith?
¿ Para qué nos hizo venir, agente Smith?
Red John Smith mi?
¿ Crees que Smith es Red John?
Ben FBI'dan Dedektif Reede Smith.
Kirkland. El agente Reede Smith, FBI.
Senin için ne yapabilirim Smith?
¿ Qué puedo hacer por usted, Smith?
Smith ve FBI'a durumu anlatıp kaçırıldığını ve Marx davası ile bağlantılı olabileceğini söylememiz gerek.
Y tenemos que decirle a Smith y al FBI. Que lo secuestraron y que está relacionado al caso Marx. - No, no lo haremos.
Şehir John Smith'lerle dolu.
La ciudad está llena de John Smiths.
Sahi mi? - Smith Wesson...
Una Smith / Wesson...
- Sen de söyleme, tamam mı? W.O. Smith Müzik Okulu'na yardım etmeye geldiğin için teşekkürler, Will Lexington.
Tú tampoco, ¿ vale? De acuerdo, gracias,
Rezil bir evlatsın sen! Keşke oğlum Jaden Smith olsaydı!
Eres un chico terrible ¡ desearía que Jaden Smith sea mi hijo!
Jaden Smith ailesinin istediği şeyleri yapmasına izin veriyor.
Jaden Smith deja que sus padres hagan lo que quieran.
İş yerinde bizimkiler kavgada sen mi Jaden Smith mi kazanır diye bahse girdi.
Sabes qué, Los chicos en el trabajo apostaron sobre quién ganaría en un pelea
Hepsi de Jaden Smith senin ananı beller dedi.
Tú o Jaden Smith y ellos dijeron Jaden Smith. Él puede patearte el culo.
O zaman git Jaden Smith'le yaşa baba.
Entonces quizás deberías irte a vivir con Jaden Smith, papá.
Keşke Jaden Smith'le yaşayabilsem.
Ojalá pudiera estar con él, así sería rico.
Dedektif Smith.
Agente Smith.
Dedektif Smith ben Teresa Lisbon.
Agente Smith, es Teresa Lisbon.
Hangi yöne gitti bu Smith?
¿ Por dónde se fue Smith?
Smith'i bulmamız gerekiyor.
Tenemos que encontrar a Smith.
Peki ya Dedektif Smith?
Uh, ¿ qué pasa con Smith?
Biz de tam şimdi Smith'i nasıl yakalayabileceğimizi konuşuyorduk.
Estamos a punto de coordinar la persecución de Smith.
Sana buradan çıkmanı, ekibini bulmanı ve Smith'i yakalamanı emrediyorum.
Te ordeno a salir allí, juntar a tu equipo, y atrapar a Smith.
Lisbon, Smith'i kaçmadan önce vurmuş.
Lisbon hirió a Smith antes de que escapara.
Smith Sacramento'da yaşıyor, ben de onun eski davalarını araştırdım.
Smith está basado aquí en Sacramento, así que busqué en algunos de sus casos antiguos en la ciudad.
Yani Smith polislere konuşmayacak bir doktoru nerede bulacağını iyi biliyormuş.
Así que Smith sabe exactamente dónde encontrar un doctor
Reede Smith Red John.
Reede Smith es Red John.
Reede Smith ve Gail Bertram için eyalet çapında yakalama emri için alarm verin.
Pongan una alerta en todo el estado para la aprehensión de Reede Smith y Gail Bertram.
Smith içeride mi?
¿ Smith está ahí?
Birkaç dedektif Smith'i aramak için buraya geliyor.
Un par de agentes vienen aquí a buscar a Smith.
- Reede Smith, nam-ı diğer Red John.
- Reede Smith... También conocido como Red John.
Doktorun ofisinin dışındayız Smith içerde görünüyor.
Fuera del consultorio del médico. Parece que Smith está dentro.
Smith kavga esnasında kaçtı.
Smith se escapó durante la pelea.
Patron, bizi ve Smith'i öldürmeye kalktılar, neden?
Jefa, estaban tratando de matar a Smith y a nosotros. ¿ Por qué?
Reede Smith'i öldürmeye seni kim gönderdi?
¿ Alguien te envió a matar Reede Smith?
Dedektif Smith de bu grubun bir üyesi değil mi?
El Agente Smith es un miembro también... ¿ No?
Dedektif Reede Smith Red John.
El Agente Reede Smith es Red John.
Ekip Smith'i kovalıyor, Bertram kaçak.
El equipo está buscando a Smith, Bertram está a la fuga.
Bertram mı yoksa Smith mi?
¿ Es Bertram o Smith?
Smith'e ne oldu?
¿ Qué pasó con Smith?
Smith toz oldu.
Smith está a la fuga.
Smith şimdiye kadar her yerde olabilir.
Smith podría estar en cualquier lugar ya.
Dr. Lavrov Smith'in yarasını dikme şansı olmadığını söyledi.
El Dr. Lavrov dice que no tuvo la oportunidad de coser a Smith.
Smith CBI'a telefon açtı.
Smith contactó al BIC.
Dedektif Reede Smith?
¿ Agente Reede Smith?
Smith?
¿ Y, Smith?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]