Soap translate Spanish
43 parallel translation
Adams Sabun Şirketi'nin yaz kampanyaları için hep o mekanı kullandığını biliyorsun.
Usted sabe que la Adams Soap Company... ha alquilado siempre ese emplazamiento para el verano.
Belki de birkaç * Soap Cans tablo satın almalıyız.
Quizá debamos comprar cuadros de latas de sopa.
Soap Box Yarışı.
... la carrera de autos caseros.
Soap Box Yarışı için araba yapmak.
Construir un auto de carrera.
"Melodram Dizi Özetleri" Favori özetlerimdendir!
¡ Soap Opera Digest! ¡ Es una de mis lecturas favoritas!
'Soup'ı ( Çorba ) herkes Soap ( sabun ) diye çağırır. 'çünkü elini hiçbir kanunsuz işe bulaştırmaz.
Lo llaman Jabón porque le gusta mantener las manos limpias... y una conducta intachable.
Benden 25, Tom, Soap ve senden.
Hay 25 míos, de Tom, de Jabón y tuyos.
Soap, önümüzdeki günlerde 500.000 pound kazanmak için daha iyi bir fikrin olursa bilelim.
Jabón, si tienes una idea mejor... de cómo conseguir £ 500.000, dila.
Doğru... şey, iyi düşünce, Soap.
Cierto. Sí, bien pensado, Jabón.
Belki de "Soap" isimli programı hiç izlememişsindir.
¿ Quizá es que no hayas visto nunca una serie llamada... "Enredo"?
- Soap Opera'sından daha iyi.
- ¡ Es mejor que las telenovelas!
- Pembe Dizi Seçme Ödülleri mi? - Hayır.
- ¿ Para el Soap Opera Digest?
Pembe dizi dergisi okuyucuları bunu öğrendiklerine sevinecekler.
Los lectores de Soap Opera Digest se pondrán felices de saberlo.
Alkışlarınız, No Soap Radio için.
Un aplauso para No Soap Radio.
Pembe Dizi Dergisi tarafından "Gelecek Vaat Eden Masum Kız" ödülüne layık görülmüş.
Nombrada la "ingenua más prometedora" por Soap Opera Digest.
Harry bu yer bulduğunda, sabun eski bir kutu bulundu... Bu İspanyolca "Olympias Soap" okuyun. Onlar onu aramak yüzden.
Cuando Harry encontró este lugar, halló una caja vieja de jabones... que decía "Jabón de Olympias", en español.
- "Soap" maratonu.
- ¿ Un maratón de Soap?
Belki de pembe diziler o kadar karmaşık senaryoların yeri değildir.
Maybe a daily soap isn't the place for anything complicated.
Bir keresinde Soap Diary dergisinde fotoğrafını görmüştüm.
Vi su foto una vez en "Soap Diary Magazine".
Bunu yapabileceğini farz etsek bile ne diye yapacaksın ki?
Sabes que me matas, Soap. Si pudieras hacerlo ¿ por qué lo harías?
Ben, Detektif Martin Soap.
Soy el detective Martin Soap.
Soap.
Soap.
- Soap.
- Soap.
Çabuk etkili Power Soap içlere nüfuz eder ve lekeleri yok eder çamaşırlarınızı ışıl ışıl ve tertemiz bırakır parlaklığı insanlar fark eder.
El detergente Power Soap penetra en las manchas, dejando su ropa limpia y fresca, con un brillo que la gente notará.
Lekeyi Power Soap'la yok ettim.
¡ Las quité con Power Soap!
Pembe dizi, karakterlerin etrafında dönen kusursuz, gösterişli, aşırı abartılı ve banal bir dünyanın tasvir edildiği televizyon yapımları olarak nitelendirilir.
La soap opera - formato serial televisivo, se caracteriza por la sobreexageración, la pomposidad, el idealismo, y una representación banal del mundo que rodea a los personajes.
Sonra da oyunculuğunu öven magazin makalelerini özet geçişini dinlemek zorunda kaldım.
Así que tuve que escuchar que Mandy me resumiera todos los artículos de Soap Digest donde la alababan.
- "Soap Opera Digest" dergini de aldık.
- Tu revista de telenovelas.
"Soap Opera Digest."
Vogue.
"Soap Opera Digest." şu ana kadar çıkan her sayısı varmış.
Ella tenía todas ediciones de Vogue.
Belki benim soap opera digest'im de yukarıdadır.
Puede que mi Vogue esté allá arriba.
Soap opera digest...
Vogue...
Hey, soap opera digest'imi buldum.
He encontrado mi Vogue.
İki defa "Soap Opera Digest" ödülü kazandım.
Oye, gané dos premios a "Resumen de Telenovela"
İki "Soap Opera Digest" ödülü kazandım.
Gané dos premios "Soap Opera Digest"
SkyAsteR İyi Seyirler! Kurbanın çene çıkıntısının doğası ile burun deliklerinin yapısı arasındaki ilişkiye göre,... kurban zenci.
Bones 8x18 The Survivor in the Soap Sincronización : elderman Traducción : ilse menoyos La anchura de la abertura nasal de la víctima, su umbral nasal redondo en combinación con una prominente mandíbula indican raza negroide.
Soap'ın teklifini kabul etmelisin.
Deberías aceptar la oferta de Soap.
Malzemelerin fiyatını bile karşılamıyor, Soap. Alt tabaka orospu çocuğu seni.
Eso no cubre ni el equipo, Soap, bajuno hijo de perra.
Kapat çeneni, Soap.
Cállate, Soap.
Soap, kıyma makinası gibi davranmayı bırak.
Jabón, no seas maricón.
Soap, senin hakkında bilmemiz gereken birşeyler var mı?
Jabón, ¿ hay algo que debamos saber sobre ti?
Oradakiler Soapdish'i sevmedi.
No les gustó la película Soap Dish.
Demek istediğim, tam dört defa "Soap Digest" in kapağına çıktı. Dört defa.
Fue cuatro veces en la cubierta de jabón Digest.