English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Soiree

Soiree translate Spanish

34 parallel translation
Lydia bir hayır kuruluşu partisini bu akşam için planladı.
Lydia ha planeado una soiree de caridad para mañana por la noche.
"intime soiree" yapacaksınız diye poker oyunumdan vazgeçmemi mi bekliyorsunuz?
¿ Realmente esperas que renuncie a mi juego sólo para que ustedes puedan tener una de sus intime soirees?
Mezatçılar bizim lambayı ona, onunkini bize bırakmış. Bu akşamki partide o lambayı kullanmak istiyormuş.
La gente de la subasta rompió la lámpara que compramos por ella y también ha perdido la suya que estaba aquí y esta desesperada porque la necesita para una soiree en su casa esta noche.
Moi, j'aurais pu jamais oubliee une soiree pareille.
Yo, nunca podría haber olvidado una noche igual.
Bu çok hoş bir toplantıydı Katie.
Es un magnífico pequeño soiree, Katie.
Swinging Soiree'in bu buluşması şimdi stüdyoda!
¡ Esta reunión del Swinging Soiree entra en sesión!
Ama Kick "Soiree" denilmesini tercih eder.
Y Kick prefiere el término "velada".
Soiree.
Lo pillo.
Kick'in muhteşem soiree'sinde olacaksın sanıyordum.
Pensaba que suponíamos que iba a ser en la velada fantástica de Kick?
Çok güzel bir parti Bayan Blackwater.
Una espléndida soirée, Miss Blackwater.
Bn. Townsend haftaya bir parti veriyor.
A propósito, la Sra. Harrison hará una soirée la semana próxima.
Bu akşamki küçük... aşçılık suaremize gelmeniz ne büyük bilgelik.
Qué "au fait" de su parte asistir a nuestra "soirée" culinaria.
Elbette, bu gece ceketimi değiştireceğim, bu kibar ekabirlilerin akşam yemeğinden önce.
De todas maneras, me iba a cambiar de chaqueta para la soirée de la sardina.
Soiree'nin kralı.
Rey de la noche.
Akşama parti var!
la soireé. Oh!
Küçük bir parti, bir gecelik eğlence.
Una fiestecita, una soirée.
- La Soirée.
- En La Soirée.
- Beni hiç La Soirée'ye götürmedin.
- A mí nunca me llevaste allí.
"Suare."
"Soirée".
Ben "suare" demeyi tercih ederim.
Prefiero "Soirée".
Serena, Bir Waldorf suaresi olduğunda sosyal takvimde başka şey olmaz.
Serena, cuando hay una "Soirée" de los Waldorf... No hay nada más en el calendario social.
Başka planın yok, Bu akşam suareye geliyorsun..
No tienes planes así que vienes a la "Soirée".
Suare...
Soirée.
Akşam...
- Soirée y...
Haftada bir akşam parti verirdi buraya geldiğinizde az sayıda konu olurdu ama hepsi birer devdi.
Una vez por semana, hacía una pequeña soirée. Entonces cuando Ud venía aqui, habia pocos invitados, pero casi todos ellos eran gigantes.
Bu akşam benim evde küçük bir suare var.
Esta noche hay una soirée en mi casa.
Bir limuzin bizi alıp akşam yemeği için Soirée'ye sonra da beş yıldızlı bir otele götürecek.
Una limusina nos llevará a una velada con cena y luego a un hotel 5 estrellas.
Soirée mi?
Velada, ullalla.'
Bu akşam çok kötü.
- Esta "soirée" es infernal.
- Dünkü sergi gayet güzeldi.
- El de anoche fue todo un soirée.
Eğer gerçekten arkadaşlarsa, yükselişini gördüklerine memnun olacaklardır ve hepsi bu akşam ki suare de olur "Anonim" yazarın aslında Dan Humprey olduğunu herkes öğrendiği zaman.
Si realmente son tus amigos, estarán felices de ver nacer una estrella, y deberán estar en la "soirée" esta noche cuando todo el mundo sepa que "anónimo" es realmente Daniel Humphrey.
Bundan emin değilim gerçi.
Es una soirée. Sin embargo, no estoy seguro de esto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]