Solly translate Spanish
97 parallel translation
Solly!
¡ Solly!
Evet, Solly, sayfayı bir kez daha yapmamız gerekecek. - Evet
Correcto, Solly, lo que significa que la tenemos que rehacer.
Solly, onunla işin bitince bana geri getir.
Muy bien. Cuando hayas terminado con eso, quisiera tenerlo de nuevo.
Solly, onları engellemiyoruz.
Solly, no estamos hiriendo sus sentimientos.
Hadi, Solly, gidelim.
Vamos, Solly, continúa.
- İzler çok taze.
- Solly dice que no hay huellas recientes.
Solly, işe koyul!
Solly, en marcha.
Solly, dobermanları getir.
Solly, trae los dóberman.
Köpeklerin ağızlıklarını çıkar, Solly.
Quítales los bozales, Solly.
- Bekle, Solly.
- Espera, Solly.
Hadi, Solly.
Adelante, Solly.
Boş ver, Solly.
No los sueltes, Solly.
Solly?
¿ Solly?
Taze limonata yaptım, Solly.
He hecho limonada, Solly.
Eee, Solly...
Entonces, Solly...
Solly eniştem ne kadar güzel olduğunu biliyor anne.
El tío Solly ya sabe que era hermosa, mamá.
Gidip Solly'i gör.
Sal y reúnete con Solly.
Solly!
SoIIy!
Solly onların ellerine düşmemeli.
Solly no debe caer en sus manos.
- Lanet olası Sollie nerede?
- ¿ Dónde está Solly?
Seni Chasen's da Suzanne Pleshette'le görmüşler.
Solly, te vi en Chasen's con Suzanne Pleshette.
Selam Solly.
Hola, Solly.
Solly yüksek bir sayı arıyor.
Solly espera un numero mas alto.
Sally!
¡ Solly!
Sally, yaşlı düzenbaz!
Solly, ¡ viejo bandido!
Sally Sorowitsch, tüm Berlin'deki en nazik sahtekar!
¡ Solly Sorowitsch, el mayor bandido de todo Berlín!
Sally, çok garip bir isim. Anlamı nedir?
Solly es un nombre inusual, ¿ de dónde eres?
Özür dilerim, Sally.
- Disculpa, Solly.
Olur, Sally. Olur!
Bueno, Solly, está bien.
Sally!
- ¡ Solly!
Sally... Şu sterlini beceremezsek eğer... Organize olmalıyız.
Solly si no funciona lo de la libra deberíamos organizarnos.
Sally, hm?
¿ Verdad, Solly?
Sally, yeter!
¡ Solly, detente!
Ama benim ne olduğumu düşünüyorsun ki?
Pero, ¿ qué piensas que hago yo? ¡ Solly!
Ne oluyor burada, Sally?
¿ Qué sucede aquí, Solly?
Üzgünüm Solly.
" Lo lamento, Sally.
Jerome'e Solly'ye gitmesini söyleyin. Pittsbugh'un en iyi pastanesidir.
Dígale a Jerome que vaya a Solly's. Es la mejor rotisería de Pittsburgh.
Rachel vizeleri Sally Tunkel'a yollar. Çünkü Sally ikinci sınıf göçmen ticareti yapar.
Ella le vende las visas a Solly Tunkel porque Solly tiene una firma de importación y exportación.
Benim kardeşimdi ve annemle Solly amcanın arasına gömüldü.
Era mi hermano, y está enterrado junto a mi madre y al tío Solly.
Adamınız Solly Sol'a ulaştınız.
Te comunicaste con Solly Sol, el hombre.
Sally, yaşlı düzenbaz!
¡ Solly, viejo bandido!
Sally Sorowitsch, tüm Berlin'deki en nazik sahtekar!
¡ Solly Sorowitsch, el bandido más grande de todo Berlin!
Sally, çok garip bir isim. Anlamı nedir?
¿ Solly, es un nombre inusual, de dónde eres?
Özür dilerim, Sally.
Discúlpame, Solly.
Olur, Sally. Olur!
¡ Muy bien, Solly, es fantástico!
Sally... Şu sterlini beceremezsek eğer... Organize olmalıyız.
Solly... si la cosa no resulta con las Libras Británicas... deberíamos organizarnos.
Sally, hm?
¿ Solly, que...?
Ne oluyor burada, Sally?
¿ Que está sucediendo, Solly?
- Solly, ona Luxor'un adresini ver.
Solly, dale la dirección del Luxor.
Solly çaba gösteriyor...
Solly se está esforzando...
Solly'yi bilgilendirmeyi ihmal etme, olur mu?
Mantén informado a Solly, ¿ eh?