Sonny translate Spanish
2,505 parallel translation
Sonny!
Sonny!
Sonny'yi! Şerif onu tutuklayıp Yargıç Gatlin'e satmış!
El sheriff lo arrestó y lo vendió al juez Gatlin.
- Dün sabah gelen.
El Sonny que estaba aquí ayer por la mañana.
Tahtası eksik olan mı? Onun için tutuklanmıştır.
¿ A Sonny el que le falta un tornillo y por eso lo arrestaron?
Sonny ordudayken telsizleri tamir edermiş.
Sonny dijo que reparaba radios en el ejército.
Sonny tembellikten başka bir şey yapmamıştır ömründe.
Sonny no hacía nada más que alimentar a los chinches del ejército.
- Baba. Sonny tutuklanacak bir şey yapmadı.
Papá, Sonny no hizo nada para que lo arrestaran.
- Adı Sonny.
Se llama Sonny.
- Kıl payı kaçırdın Sonny.
Hacía tiempo.
Sevgilisi Sonny için çektirmiştir kesin.
Sabía que debe haber tomado esas fotografías para su novio Sonny.
Ayda iki defa gelirdi.
Porque Sonny solía venir dos veces al mes.
Geleceğini önceden anlardık. Annem hemen markete götürürdü bizi. Biftek ve kakao yağlı ağda alırdı.
Sabías, cuando Sonny estaba por venir, ella nos llevaba a la tienda y compraba dos filetes y una botella de Nair con mantequilla de cocoa.
Tribeca ev partisine Jonathan'la Sonny ve Cher olarak gitmiştik.
En la fiesta de Tribeca Loft, uh, Jonathan y yo fuimos de Sonny y Cher.
Bir sonny chow filmi, pepperoni piza, Ve ayaklarını uzatma.
Una película de Sonny Chow, pizza de pepperoni, Un par de tipos pasando el rato.
Hiç sormayacaksın sandım. Güya arkadaşın Sonny Troyer başka bir cinayetini itiraf etmek istiyormuş.
Supuestamente, tu amigo Sonny Troyer todavía quiere confesar otro asesinato.
Sonny Troyer etkinken, cinayet işlediği zamanlarda onun gördüğü rüyaların aynısını görüyordum.
Cuando Sonny Troyer estaba libre, cuando estaba asesinando soñé los mismos sueños que él.
Sonny Troyer, şu seri katil az önce 2004'ten beri kayıp olan karma okuldaki kız öğrenci Debra Waldman cinayetini itiraf etti.
Sonny Troyer, el asesino serial acaba de confesar el asesinato de Debra Waldman la universitaria que está desaparecida desde 2004.
Teksas, Sonny Troyer için haklarından feragat edecek. En azından şimdilik.
Texas va a abandonar sus cargos contra Sonny Troyer al menos por el momento.
Troyer'ın Debbie Waldman cinayetini neden itiraf ettiğini biliyorum.
Sé porque Sonny Troyer confesó el asesinato de Debbie Waldman.
Sonny Troyer bu olduğunda hapishane bahçesinde olmayı kendine iş edindi.
Sonny Troyer estará en el patio de la prisión cuando eso suceda.
Herhangi bir şey. 8 : 19'a kadar Sonny Troyer'ı bahçeden uzak tutabileceğimiz herhangi bir şey.
- ¿ Qué le digo? Algo, algo que mantenga a Sonny Troyer lejos de ese patio de la prisión hasta las 8 : 19.
Ve özellikle, en önemlisi de mahkum numarası 16309'ı izole etmeniz. Sonny Troyer'ı.
Y específicamente, más específicamente que aísle al prisionero 16309 Sonny Troyer.
Ve bugün, iki kişinin öldüğü özel bir jetin, garip kazasından sonra Arizona Eyalet Hapishanesinden kaçan ünlü seri katil Sonny Troyer için takip bu gece de devam ediyor.
Y esta noche continúa la búsqueda de Sonny Troyer el asesino serial que escapó hoy de la prisión del Estado de Arizona luego de un raro accidente de avión, que dejó dos muertos.
Sonny Troyer biliyordu.
Sonny Troyer lo supo.
Merhaba, Sonny Troyer'ın hücresini köpeklerle aramaya gittik.
Oigan, hice revisar el teléfono celular de Sonny Troyer con los perros.
Yine onları görüyorum Scanlon'ı aramalıyım.
El mismo que Sonny Troyer, los sueño de nuevo. Tengo que llamar a Scanlon. No.
Sonny Troyer'ın dün gece kanla "Yanlış ev arkadaşı Allison" yazdığının farkında mısın?
¿ Estás consciente del mensaje que Sonny Troyer escribió con sangre, anoche : "Compañera de cuarto equivocada, Allison"?
Bu kadın ve Sonny Troyer arasındaki bağlantı nedir?
¿ Cuál es la conexión entre ella y Sonny Troyer?
Ona göre Savcılık Ofisinde Sonny Troyer'ın kaçacağını bilen biri varmış.
Ella cree que alguien de la oficina del fiscal de distrito sabía que Sonny Troyer iba a escapar de la prisión en cualquier momento.
- Evet. Bronx'tan Sonny Spinz kiralamıştı. Hippi bir çocuğun parti sırasında gizemli bir şekilde boğulduğu yer orasıydı işte.
... la alquiló Sonny Spinz del Bronx donde el chico hippie "misteriosamente" se ahogó durante esa fiesta.
- Polis misin? Hayır. Roger'ın arkadaşı Sonny bazı şeyleri düzeltebildiğini söyledi.
No, Sonny, el amigo de Roger, dice que solucionas cosas.
Sonny ve Cher, iş başına hadi!
¡ Poneos a trabajar, vosotros dos!
Bu tutuklamaların bazılarında kefaletini kayınbiraderi göndermiş, Sonny Layva.
La mayoría de las veces, su fianza fue pagada por su cuñado Sonny Leyva.
- Bil bakalım Sonny ne sürüyor.
¿ Adivina qué conduce Sonny?
Suskunluğunun sana yardımı olmaz, Sonny.
Ese silencio no nos ayudará, Sonny.
Peşinde olduğum sen değilsin.
Sonny, déjame decirte algo.
Sonny Layva elimde.
Lo que tengo es a Sonny Leyva.
Bonnie'yi bulduğum zaman Sonny'yi işaret edecek.
Porque sabes que cuando encuentre a Bonnie ella señalará a Sonny.
Sonny'nin tek başına adam kaçırmasının imkanı yok.
Y no hay modo de que Sonny planeara un secuestro por su cuenta.
Sonny seni ispiyonlayacak, biliyorsun.
Sabes que Sonny te delatará.
Sonny ve eşkıyaları Bonnie'yi saklamak için bir yer kiraladılar, doğru mu? Onu nerede tutarlar ki?
Sonny y su pandilla, fueron contratados para mantener oculta a Bonnie en algún lado, ¿ verdad?
Sonny de seni ispiyonladı, sana söz verdiğim gibi.
Y Sonny te delató, como te lo prometí.
Sonny ve Cher ayrıldı biliyorsun değil mi?
Sabes que Sonny y Cher rompieron, ¿ no es así?
Sonny ve Cher ayrıldı mı?
¿ Sonny y Cher rompieron?
- Sully. Nasılsın?
- Hola, Sonny. ¿ Cómo estás?
Sonny.
Sonny.
Sakin ol zeki çocuk.
Tranquilo, Sonny.
Yaşıyor olmanın tek nedeni seni öldürmeden önce kafanı kesmek ister mi diye Sonny Kisum'a sormak istememdir.
El único motivo por el que no estás muerto... es que antes de matarte quería preguntarle a Sonny Kisum... si le gustaría cortarte la cabeza antes de que lo haga.
- Sonny kim?
¿ Qué Sonny?
Sonny Troy arkadaşım değil.
Sonny Troyer no es mi amigo. Ni siquiera he conocido a ese hombre.
Sonny Troyer.
Sonny Troyer.