Sopa translate Spanish
8,290 parallel translation
Ekmek yanık. Çorba tatsız.
El pan es quemado y la sopa es suave.
Tavuklu, makarnalı çorbanı içtin mi?
¿ Ya te acabaste tu sopa de pollo y fideos?
Burada olmanın tek sebebi, babamızın uykusunda uyurken sabahları uzun bir sopa çıkardığının farkına varmaması.
Solo estas aquí porque Padre duerme profundo con una frecuente espolón matutino. Ok.
Çorba da lütfen.
También una sopa.
Başka bir yemek şirketini gönderin yoksa bu insanlar kelebek çorbası içecek!
¡ Consigue otra empresa de catering o toda esa gente comerá sopa de mariposa!
Sakalın da sağlammış.
¿ Cómo está ese viejo recogedor de sopa?
Kaplumbağa çorbası yaptım.
Hice una sopa de tortuga falsa.
Evie, çorbamızı ocağa koy.
Evie, pon nuestra sopa a fuego lento.
- Çorbası -
- La sopa ahí...
Bu bir corba.
Es sopa.
Krusty, sana biraz ev yapımı tavuk çorbası getirdim.
Krusty, traje sopa de pollo casera.
Uh, sağol ama ben pek çorba sevmem.
Uh, gracias, pero realmente no me gusta la sopa.
- Ekmek ve çorba!
Te voy a lanzar - Pan y sopa!
- Ekmek ve çorba!
Pan y sopa!
Sana çorba yaptım.
Te hice un poco de sopa.
Çorban soğuyacak.
Tu sopa se enfría.
Ama neden Bayan Ma yosun çorbası yap demedi ki?
Pero ¿ por qué no me pidió la Sra. Ma que hiciera sopa de algas?
Çok bir şey değil ama ben de yosun çorbası ve bir kaç atıştırmalık hazırladım.
No es mucho, pero hice sopa de algas y algunos otros platillos.
Baban büyük bir balık tutacak ve sizin için nefis bir çorba yapacağım.
Atraparé un gran pescado... y haré una gran sopa de pescado para las dos.
Sevdiğin çorbadan yaptım.
Te traigo la sopa que te gusta.
Her neyse, o manyak bir şey yapmaya çalışırsa diye yanımda sopa getirdim.
De todas formas, tengo una maza en el bolsillo por si esta loca intenta algo.
Bu sopa getirmek çok iyidir.
Es muy bueno para atrapar palitos.
Say, çorba soğuyor!
Hey, ¡ la sopa se enfría!
Yeme işi bitti, hemen savaşa gidiyoruz.
Terminarán su sopa más tarde, es mejor no comer ahora.
Çorbanızı için.
Disfruten su sopa.
- Ve bana biraz çorba getirmeni istiyorum.
Y esperaba que me trajeses sopa.
Hep diplomasinin büyük bir sopa bulana dek ayıya dayı demek olduğunu düşünmüşümdür. Ve de sopamdan mutluyum.
Siempre, he creído que la diplomacia, es el arte de decir "bonito perro," a un lobo, hasta encontrar un palo bastante grande, y estoy contento con mi bastón.
Süper, kelimeyle arama da var mı?
¡ Genial! ¿ Hay una sopa de letras?
Büyüdüğün evin yanından arabayla geçerken başka bir aileyi orada görmek ve o eve gidip kendine bir çorba yapmak istemen gibi bir şey.
Es como cuando pasas por la casa donde creciste, y hay otra familia allí, y todo lo que quieres hacer es entrar a la fuerza y prepararte sopa.
- Çorbasına göre değişir.
Bueno, depende de la sopa.
- Arpalı mantar çorbası.
- Sopa de cebada con hongos.
Evet, sen de bu yüzden benden sopa yiyecek olan olmalısın.
Sí. Y tú debes ser el idiota que iba a golpear por hacer eso.
Biraz çorba da ekleyebilirim.
Podría agregar una sopa caliente.
Hayır, bir sopa ve bir çantayla Leonard'ı içeri yolladım.
No, envié a Leonard con un palo puntiagudo y una bolsa.
Yaptığım lapayı ye. Sonra da ilaçları içmeyi unutma.
Come la sopa que te hice y luego no olvides tomarte la medicina.
- Buradaki yollar göle dönüşüyor.
Las carreteras aquí arriba se convierten en sopa.
Ara sıra Grant çorba yapar.
De vez en cuando, Grant prepara una sopa.
Zihnini siliyor, beynini çorbaya çeviriyor.
Le está borrando la mente. Está convirtiendo su cerebro en sopa.
Çorba.
Es sopa.
- Çorba!
- ¡ Sopa!
- Çorba.
- Sopa.
- Çorba mı?
- ¿ Sopa?
Sayın Başkan, bu gece sizin için başlangıç olarak yenilebilir odun ve eritilmiş peynirle limonlu çorba hazırladım.
Sr. Presidente, esta noche he preparado para usted un entrante de sopa de limón con crema de queso de madera comestible.
Zaman içindeki bu anın. Bu resimdeki evren protonlardan, elektronlardan ve fotonlardan oluşan sıcak bir çorba.
el universo en esta foto es una sopa caliente de protones, electrones y fotones.
♪ Konserve meyve ve çorbadayım, ve hatta el çantasındaki çorbadayım
♪ frutas y sopa enlatada, sopa incluso en una bolsa
Bir çeşit kelime bulmaca mı?
¿ Qué es eso, una especie de rompecabezas, como una sopa de letras?
biraz duş, biraz tıraş, sonra biraz çorba ve biraz seks, belki, yüksek kontrollü madde, ve arabam tamir edilecek.
Una ducha, un afeitado, luego un poco de sopa, un poco de sexo, quizá, algunas sustancias totalmente controladas y mi coche reparado.
Biraz daha çorba ister misin?
¿ Quieres más sopa?
Şu çorba hala sıcak mı?
Esa sopa. ¿ Aún está caliente?
Çorba var ılık.
Hay sopa tibia.
- Sopa çekirgesi, sen söyle!
- Excelente.