Span translate Spanish
85 parallel translation
İyi akşamlar, Bay Spann.
- Buenas noches, Sr. Span.
Problemlerinden biri kısa konsantrasyon süresi.
One of his problems is a short attention span.
C-Span senatonun denemelerini yayınlıyor.
C-SPAN está transmitiendo las pruebas de aptitud del Senado.
Kablolu yayından Kanada meclisini kaydetiyorum.
Estoy grabando el Parlamento canadiense en C-Span.
Bu C-SPAN'den Gary Plunkett.
Él es Gary Plunkett, de C-SPAN.
C-SPAN gece boyu bizimle mi olacak?
¿ C-SPAN nos acompañará toda la noche?
Gary, sen, ben ve C-SPAN'ciler genel merkeze gidelim.
Gary, tú y yo iremos a la sede de operaciones.
CNN'i izlerken. O televizyondaysa C-SPAN'ı izlerken.
Viendo la tele cuando salía ella.
Ben daha çok bir C-SPAN adamıyım.
Prefiero otros programas.
- C-SPAN'daydı, evet.
- Salió en "C-SPAN".
Evet, bizde seni... şimdi C-Span'da izliyorduk.
Sí. - Por supuesto, lo estamos viendo en C-SPAN.
C-SPAN kanalına çok takılmışsınız.
Les gusta demasiado el canal C-SPAN.
- Televizyonda kalite arttı. Tamam, yetti artık.
C-Span se ha puesto mejor.
Seni televizyonda izledim.
Te ví en C-Span.
C-SPAN'da izlemiştim.
Lo he visto una vez por C-SPAN.
Bunlardan birini C-SPAN'da izleyemezsin.
Seguro que no ha visto esto por C-SPAN.
Yalnızca bana izlettirdiğin binlerce saatlik C-SPAN programlarında.
Solo las miles de horas que habías grabado
Hatta geçen hafta C-SPAN'de bir ödül aldı.
Estaba sobre el C-SPAN, la última semana para recibir un premio
Let the bridge of our love span the sea
Sea nuestro amor Un puente sobre el mar
- Let the bridge of our love span the sea - Üç. Yirmi iki. iki.
Sea nuestro amor un puente Sobre el mar
Diyelim ki, bir makale, etanol sübvansiyonlarını inceliyor, yazdıklarınızın kongre kayıtlarıyla, ticaret yayınlarıyla çelişmediğini göstermelisiniz. C-SPAN gibi şirketlerin yazılarını kontrol etmelisiniz.
Si un artículo se refiere, por ejemplo, a subsidiarios del etanol, pueden verificarlo en los Archivos del Congreso, publicaciones de la industria, Lexis Nexis, e información de CSPAN.
Pantolon likradan yapıldığı için rahatsız olmazsınız.
Está hecho de tela span... es muy cómodo.
- Kazanırsa C-SPAN'e çıkacak.
Oh, lo conseguirás. Saldrá en la C-SPAN si la eligen.
C-SPAN de gelecek.
La C-SPAN estará allí.
- Ben de C-SPAN'i senin kadar seviyorum.
A mi me gusta la C-SPAN tanto como a ti.
Etrafta tek başına dolanıp seni özlüyor, seni kaybetmekten korkuyor. Sen burada oturmuş C-Span'i izliyorsun.
Te echa de menos, tiene miedo a perderte, y tu miras la C-Span!
- Kimse C-Span'i izlemez.
Nadie mira la C-Span.
C - SPAN'den hatırlayabileceğiniz yedi beyefendi tarafından kuruldu.
La fundaron siete caballeros que quizá conozcáis de la tele.
Makalesini izleyen, "The Life Span of a Day" isimli kısa hikayede... ...... bugünün dünyasında cinsiyet kavramını değerlendirir.
En el cuento después de su ensayo The Life Span of a Day mira el concepto del género en el mundo de hoy.
İkinci bir C-Span olduğunu bilmiyordum.
No puedo creer que hay una "segunda C" en el español.
Üçüncü bir C-Span.
¡ Wow! Hay una tercera C en el español
- Aptal C-Span.
- Maldito C-SPAN.
Ve benim gitmem lazım. - C-Span'i tek arayan sen değilsin.
No eres la única que llama a C-SPAN, Paris.
Paris? Aslında ben de açım.
Tengo hambre, y C-SPAN me importa un bledo.
C-Span de k.çımı öpebilir.
- De acuerdo, vamos.
C-Span kanalının eski görüntülerine bakın.
Vean este video del Congreso.
Şahsen bakınca c-taramasında gözüktüğünden çok daha iyisin.
Se le ve mucho mejor en persona que en la C-Span.
C-taramasında kimse iyi gözükmez. İnan bana.
Nadie se ve bien en la C-Span.
Ortalık sakin.
Sin inmigrantes, sólo span.
- Duruşmanı televizyondan izledim.
Vi las audiencias en el C-SPAN.
Clay, sakinleş hemen yoksa Meclis TV'yi * açarım, seni de burada bırakır giderim.
Clay, cálmate ahora mismo o lo pondré en C-Span... y te dejaré aquí solo.
Çok fazla C-Span izlemiş olmalıyım.
Debo haberme dormido mirando el Canal del Senado.
Robin Celeste'i aramış, o da Karen'ı aramış. Ben de öyle öğrendim. Beş dakika içinde de herkes öğrenecek.
Lo sé porque Robin llamó a Celeste quien llamó a Karen así que va a salir en C-SPAN en unos cinco minutos.
Son seferinde buraya geldiğimizde zombi spanız kasap kaynıyordu.
La última vez que estuvimos aquí, Tu spa de zombis está lleno de carniceros.
Burası C-SPAN değil...
Esto no es C-Span.
Bence fazla politik haberler izliyorsun, biliyor musun?
Solía mirar mucho C-Span, ¿ Ok?
C-SPAN kanalı da canlı yayın yapacak.
Además, C-SPAN va a retransmitir el acontecimiento en directo.
Bilirsin. C-SPAN nerede, ben oradayım.
Ya sabes, donde está la C
- Rory buralarda mı?
- SPAN, allí estoy yo...
Aptal C-Span beni saatlerdir bekletiyor.
- Los de C-SPAN me hacen esperar... y tengo que irme.
Televizyon izlemiyor musun?
¿ Ves C-Span?