Sport translate Spanish
242 parallel translation
Tüm oyunların en büyük yüz karası!
Ensuciado un sport noble.
- Kay? Kay! - İki...
Dos abrigos de sport, un traje de sport.
Spor kıyafetleri!
¡ Ropa de sport!
Berruti, spor Simca'sini veriyor.
Berruti me deja su Simca Sport.
- KLi § Lik beyaz bir spor araba vardl.
- Había un coche sport blanco y pequeño.
- Gündelik mi?
- ¿ De sport?
Hiç küçücük Fiat 600'u süper kompakt Aurelia Sport ile kıyaslayabilir misin!
¡ Dicen que no los debía pasar! ¡ Comparar una cagada de Fiat 600 con una Aurelia Sport super comprimida! No lo sé...
- Peki spor gazetesi olacak mı?
- ¿ Llega la Gazzetta dello Sport? - Llega, llega.
Ama, Mark, Sport, Butch yada Rover gibi bişey olmasın.
Pero que no sea algo como Sport, Butch o Rover.
Bundan mı?
¿ Sport Auto?
Bu dergi asla yalan söylemez.
Sport Auto siempre dice la verdad.
Kahverengi mi siyah mı? İlki.
- ¿ Con un traje o de sport?
Spor ceket ve siyah pantalon giyiyor.
Chaqueta sport ceniza, pantalón negro. Han habido colisiones y tiros.
Şu işi yapalım, yoksa Sport delirir.
Hagámoslo o Sport se enfadará.
- İstemiyorum. Sport kim?
- No quiero. ¿ Quién es Sport?
Ben ona Sport derim.
Yo lo llamo Sport.
Şu Sport bir katil.
- Ese tío, Sport.
Sport kimseyi öldürmedi.
Sport nunca mató a nadie.
Sport ve o yaşlı herifle ne yapacaksın?
¿ Qué harás con Sport y el viejo?
Sport bana hiç kötü davranmadı.
Sport nunca me trató mal.
Yaptığım işten hoşlanmıyorum, Sport.
No me gusta lo que hago, Sport.
Hey, Sport, n'aber?
Oye, Sport, ¿ cómo estás?
Açıkça belirttim, Antarktika mavisi bir Süper Spor Steyşın olacaktı. Telsizi ve ekstra malzemesi olanlardan.
Pedí claramente el Azul Antártico, Familiar Super Sport con el C.B. y el pack alegre de Rally.
Ve, acil üç veya dört spor cekete daha ihtiyacınız var... arkadaki askılıklar için.
Y necesitas desesperadamente otros tres o cuatro sacos sport... para llenar el perchero de atrás.
Derek makineye sıradan bir pantolon koymayı denemiş, ve elbette, makine çalışmamış.
Derek intentó poner unos pantalones de sport y, como era de esperar, la máquina no funcionó.
Gel buraya.
¡ Sport! ¡ Sport, ven aquí!
Yanımdaki köpeğim Sport'u düşünüyordum.
Estaba pensando en mi perro, en Sport, que estaba conmigo.
- Bilmiyorum. spor bi ceket olabilir... İçine renkli bi gömlek ; Bayan.
- No sé, tal vez un saco sport... algunas camisas de color, mi esposa piensa que yo...
Bu Sport.
El es Sport.
Sport'u görmek tekrar aşık olabileceğimi düşündürdü.
Ver a Sport me hace pensar que puedo amar de nuevo.
Üzerine boş bir takım elbise geçirmişti.
Ella le vestía de sport.
Sanırım spor ceket ve atkı giymeyi deneyeceğim.
Creo que me pondré una saco sport y una bufanda.
- Süslü mü giyineyim havalı mı olayım bilemedim.
No sabía si vestirme formal o de sport.
WCCC aynı zamanda size yeni sponsorumuz Stanley Sport'tan bahsetmek istiyor. Burası gerçekten harika bir yer. Size bir şey söylemeliyim.
La WCCC quiere también recordarles que nuestro nuevo sponsor Stanley Sport, um, es un sitio fantástico a donde ir.
Ailem beni hep oraya götürürdü ve harika vakit geçirirdik.
Adoraba Stanley Sport. mis padres me llevaban allí, y lo pasábamos genial.
Sportcenter'a hoş geldiniz.
Bienvenidos a Sport Center.
Annen birkaç birşey almam için bana yardımcı oluyordu. Kanalın araştırmalarına göre izleyiciler spor ceketlerimden nefret ediyormuş.
Tu madre estaba ayudándome a resolver un pequeño problema de vestuario, según los ondeos les gusto a los espectadores pero no pueden aguantar mis chaquetas de sport.
Selam sport.
¡ Scott! Hola, hijo.
Hey, sporcu
Hola, Sport
Hey ahbap, otur.
Oh, eh, sport. Toma asiento.
Fazla geç kalmam evlat.
Volveré pronto, Sport.
Kontağınız sizinle Perşembe günü, sabah onda Lezignac'taki Café du Sport'da buluşacak.
Su contacto la espera en el Café du Sport el jueves a las 10 : 00 a.m.
Çalıştığım yerler "Tommy", "Brooks Brothers", "Richards" ve "Marc Alexander Sports".
Les gustan Tommi, Brooks Brothers, Richards and Marc Alexander Sport.
Gelemem, Sport's Club'ta David ile buluşacağım.
No puedo. He quedado con David en nuestro club deportivo.
Arkadaşlarım beni'Su sporu'olarak çağırır.
Mis amigos me llaman Watersports Sport
Komik olan, ne kadar zarif görünsem de - ve bildiğiniz gibi oldukça stil sahibi görünebilirim - erkekler, kadınları rahat giysiyle daha seksi bulurlar.
Lo gracioso es que por muy elegante que me ponga, y puedo vestir con bastante clase, los hombres ven más sexy a la mujer ataviada de sport.
BBC London Sport'a ben Danny Kelly ile tekrar hoşgeldiniz..
Bienvenidos a la BBC Deportes de Londres, conmigo, Danny Kelly.
- "Sport".
- Qué fumas?
İlk kez burada gördüm.
- "Sport".
Ben çocukken her zaman Stanley Sport'a giderdik.
Tengo que contaros algo.
Stanley Sport'u çok severdim.
Cuando era un niño, solía ir a Stanley Sport siempre.