English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Squire

Squire translate Spanish

102 parallel translation
İngiltere'nin batısında bir zamanlar Squire Allworthy isimli bir adam vardı.
En el oeste de Inglaterra había una vez un terrateniente de nombre Allworthy.
Adı çıkmış Molly'nin yanından ayrılır ayrılmaz Molly'nin bir o kadar adı çıkmış olan babası Black George'a katıldı ki kendisi Squire Allworthy'nin de av bekçisiydi.
Después de dejar a Molly, una mujer de mala fama qué hizo si no juntarse con el padre de ella, otro con mala fama Black George, guardabosques del terrateniente Allworthy.
Squire Western'in arazisine düşmüş.
Cayó en el terreno del terrateniente Western.
Tom bulunduktan kısa süre sonra Squire'ın kardeşi Bridget Kaptan Blifil'le evlendi ve bir oğulları oldu.
Después de que encontraron a Tom la hermana del terrateniente se casó con el capitán Blifil y tuvieron un hijo.
- Günaydın, Squire.
Buenos días.
Ya Squire Allworthy?
¿ Y el terrateniente Allworthy?
Squire'ın iyileşmesi Tom'u sevince boğarken, hocalarını derin bir hüzün kapladı.
La recuperación del terrateniente alegró a Tom a sus tutores, pura decepción.
Gırtlağımı kesmeye mi niyetlisin, Squire?
¿ Está tratando de hacerme un tajo en la garganta, señor?
Çok geçmeden Squire Allworthy de pansiyona teşrif eder.
Justo a tiempo porque, quién llegó, si no su viejo benefactor, el Sr. Allworthy.
Adalet Middleton, tarlayı kendim kontrol ettim.
Squire Middleton, yo mismo examiné los surcos.
Teşekkürler beyim. Geceyi burada geçireceğim.
Gracias, squire... pero me quedaré aquí esta noche.
Beyim Middleton sizinle ilgilenecek.
El squire Middleton velará por su bienestar.
- Bir şey söyleyebilir miyim?
- Squire, ¿ puedo hablar con usted?
Beyime anlatsana, Angel.
Cuéntale al squire, Angel.
Çok korkmuştum beyim.
Estoy tan asustada, squire.
Tanrı'nın izniyle Beyim yakında katili bulur.
Si Dios quiere, el squire descubrirá pronto al asesino.
Beyim yanlış yapıyorsunuz.
Squire, se equivoca.
Öyleyse beyim hapse atsın.
Bueno, que el squire la meta en la cárcel...
Squire Franklin Burroughs lV.
Franklin Burroughs lV.
Squire.
Señorito.
Sanırım köleliği de dahil ediyorsunuz. Yoksa etmiyor musunuz Bay Squier?
Supongo que entre ellas estará la esclavitud, ¿ no, Sr. Squire?
- Tümüyle aynı kanıdayım Bay Squier.
- Estoy de acuerdo, Sr. Squire.
Ephraim Squier önemli biri. Hem de çok önemli.
Ephraim Squire es muy importante.
.. Squire, Squire, Hackham.. diğeri neydi?
Squire, Squire, Hackham y... ¿ Cómo era el otro? ¡ En España no!
.. yok, onlar İspanya'da değil.. Çalışma odasında telefonun yanında.. .. Squire, Squire, Hackham...
La dirección la tengo junto al teléfono del dormitorio.
- Squire, Squire, Hackham..
" Squire, Squire, Hackham...
- Ben emlakçıdan.. - Emlakçıdan? - Ben, Squire, Squire, Hackham ve Dudley'denim..
Soy de la inmobiliaria "Squire, Squire, Hackham y Dudley".
Squire, Squire mı, Hackham mı ve Dudley mi? - İsmim Tramplemain..
- Me llamo Tramplemain.
- Bırak Squire, Squire, Hackham ve Dudley halletsin..
- Que lo solucionen los de la inmobiliaria.
.. Squire, Squire, Hackham ve.. .. kapatmayın..
Squire, Squire, Hackham y...
- Bırak Squire, Squire Hackham ve .. Poppy!
Deja todo para Squire, Squire, Hackman y Poppy.
Çok geçmeden bir adam gelip beni Birtwick Park kasabasındaki yeni yuvama... asilzade Bay Gordon'un evine götürdü.
Poco despues, un hombre llego para llevarme a Birtwick Park para vivir con la familia Gordon Squire.
- Evet bayan? Adım Bayan Neph, 313 Square Yolu'ndan arıyorum.
- Soy la Sra. Nash del 313 Squire Road.
Squire'ın bastonu.
Un bastón Squire.
Her halükarda, kızım yakında Hamley Malikanesin'de oturan Bey ve Bayan Hamley'i... ziyaret etmeye gidiyor.
En cualquier caso, mi hija nos dejará muy pronto para hacer una larga visita a Squire y a la Sra. Hamley en Hamley Hall.
- Molly, canım, gerçekten... Bey'in dediklerine aldırma.
- De hecho, querida Molly, no debería importarte lo que diga Squire.
Bu beklenmeyen bir şey ve Bey de çok kötü karşıladı bunu.
Es bastante inesperado y Squire se lo ha tomado a mal.
Ve Bey... Bütün umutlarını buna bağlamıştı.
Y Squire... él tenía puestas todas sus esperanzas en eso.
- İki oğlunuz da evde mi, Bay Hamley?
- ¿ Están sus dos hijos en casa, Squire Hamley? .
Üzgünüm, Bay Hamley, ama bence Molly'nin görevi yeterince açık.
Lo siento, Squire Hamley, pero creo que la tarea de Molly está bastante clara.
Ve şimdi de Bey onu eve kabul etmiyor.
Y ahora Squire no lo querrá tener en casa.
Bey'in emirlerine karşı gelemem.
No puedo ir contra los deseos de Squire.
Bey öldüğünde onun beklentilerinin dışında borç para aldığını duyduğundan beri çok sinirli.
que Osborne ha estado pidiendo dinero prestado, contrariamente a lo que esperaba cuando Squire muriera.
Ve Bey'e de bunu yaptığını söyle.
Deja que Squire sepa lo que has hecho.
Ve zavallı Bay Hamley onu çok seviyordu.
Y pobre Squire Hamley, la quería tanto.
- İşte buradasınız, Bey.
- Allí está, Squire.
Ah, geleceğinize ant içmiştim, Bey.
Ah, sabía que vendrías, Squire.
Beyim.
Su silencio lo condena. Squire.
- Sen ahizeyi tutuyorsun - Tamam
" Squire, Squire, Hackham...
- Squire, Squire, Hackham ve bir saniye..
Un momento ".
- Squire, Squire, Hackham ve Dudley..
Es la primera vez que me pasa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]