English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Stalingrad

Stalingrad translate Spanish

256 parallel translation
Ya da Von Forest'in Stalingrad'da düştüğü tuzaktan geri çekilmek isteyişinde... ne kadar aptalca bir şekilde reddettiğini?
¿ O su valentía en Stalingrado, cuando von Paulus quiso retirarse de la trampa?
- Stalingrad'dan.
- ¿ Vienen de Kalach?
Stalingrad'daki direniş bizim yakıt ve cephanemizi...
Stalingrado ha hecho mermar nuestro combustible y municiones en cantidades inesperadas.
Stalingrad hala dayanıyor.
Stalingrado sigue resistiendo.
Almanlar, Stalingrad'da kaybetti Kızıl Ordu Dinyeper'de.
Los Alemanes han perdido Stalingrado y el Ejército Rojo ya ha alcanzado el Dniéper.
Moskova, Leningrad, Stalingrad, Kiev...
Moscú, Leningrado, Estalingrado, Kiev...
Moskova, Leningrad, Stalingrad Kiev, Kharkov ve Minsk, öyle değil mi?
Moscú, Leningrado, Estalingrado... Kiev, Kharkov y Minsk, ¿ cierto?
Stalingrad'da savaşan cesur bir topun çeliğinden döküldü.
Fundidos del metal de un valiente cañón... que peleó en Estalingrado.
Stalingrad'ın saf çeliğini tercih ederim.
Prefiero el acero honesto de las armas de Estalingrado.
11 Eylül günü birliklerimiz Stalingrad'ın batısında ve güney batısında Mozdok ve Volhovski bölgelerinde düşmana karşı inatçı bir direniş gösterdiler.
El 11 de setiembre, nuestras tropas libraron encarnizados combates, al Oeste y Sudoeste de Stalingrado, en la región de Mozdok y en el sector de Voljov.
Bu gönüllü Condor kıtasının komutanı von Richthofen. Guernika, Madrid sonra da Stalingrad'ı bombalayan adam.
Este es Richtofen, comandante de la legión "Cóndor", que bombardeó Guernica, Madrid y Stalingrado.
Stalingrad'ta çembere alınan bir Alman askeri eşine şöyle yazıyordu :
Un soldado alemán, capturado durante el asedio a Stalingrado, escribió :
Smolensk sana bir şey ifade ediyor mu, ya da Stalingrad?
¿ Le dicen algo Smolensk o Stalingrado?
Savaşı kaybediyorlar. Stalingrad'da yenildiler.
Están perdiendo la guerra y empezando a retirarse.
Mareşal Stalin şehri Stalingrad'ı savunmak istiyor.
El Mariscal Stalin quiere defender su ciudad, Stalingrado.
Ama Stalingrad alınıp, yeniden adlandırılacak.
Pero Stalingrado caerá y cambiará de nombre.
Stalingrad'da pek eğlenemezdiniz herhalde.
En Stalingrado no se habrían divertido.
Stalingrad'da pek eğlenemezdiniz herhalde dedim.
He dicho que en Stalingrado no se habrían divertido mucho.
Stalingrad'da eğlence yok.
No, nada.
Stalingrad'ın son günlerinde KızıI Ordu'daydın.
Estuvo con el ejército rojo los últimos días de Stalingrado.
Alman faşist ordular grubu toplam 330 bin kişi olmak üzere, 4 ayı aşkın bir süredir, Stalingrad'ı kuşatmıştı.
y cerraron el cerco, a los 330 mil efectivos de la agrupación fascista de Paulus, que durante más de 4 meses, sitiaron a Stalingrado.
Hitler'in Genelkurmayının çabası, ne pahasına olursa olsun stratejik inisiyatifi ele almak, kendi çevrili askerlerinin yardımına koşmak, ve elbette Stalingrad'a yakın konumlarını korumaktı.
El Cuartel General de Hitler trató de hacerse de nuevo, a toda costa, con la iniciativa estratégica de... ayudar a sus tropas, cercadas, y retener a toda costa, los territorios ocupados en la región de Stalingrado.
Bu hikaye Stalingrad savaşının, aynı zamanda destansı bir hikayesidir.
Esta película trata solamente de un combate de esa gran batalla.
72 saat sonra Stalingrad'a, 45 km. yaklaşmış olacaklar.
y en 3 días de combates, avanzó unos 45 kilómetros, en dirección a Stalingrado.
Ve sonra düz, Stalingrad'a kadar bozkır.
Y después, sólo se extiende la estepa, hasta Stalingrado.
Ötesinde düz bozkır yatıyor, Stalingrad'a kadar.
A continuación, se extiende la amplia estepa, hasta Stalingrado.
Onlar Stalingrad yakınlarını çevirdi, ve biz burada onların tuzağına yakalandık.
En Stalingrado, los ademanes están cercados y a nosotros nos han rodeado.
3 Şubat 1943'te, Paulus, Stalingrad'da bana ihanet ettiğinden beri.
Desde el 3 de Febrero de 1943, cuando Paulus me traicionó en Stalingrado.
Stalingrad'dan sonra, Almanlar'ın çok zayıf bir millet olduğunu fark ettim.
Después de Stalingrado, comprendí que los alemanes no tienen resistencia.
Diğerlerinde, "Stalingrad'ı hatırla." "Ukrayna'yı hatırla."
Otros decían : "Acuérdate de Stalingrado", "Recuerda Ucrania",
Beklerken haberciler Stalingrad'da Alman ordularının teslim olduğu haberlerini getirdiler.
Mientras espera, informantes trajo la noticia la rendición de los ejércitos Alemanes en Stalingrado.
Planı, Sovyet ordularını Don kıyısında kuşatmak ve yok etmek Stalingrad'a doğru doğuya sürmek ve Kafkasları ülkenin geri kalanından ayırmaktı.
El plan era rodear y destruir ejércitos soviéticos en el recodo del Don, continuar hacia el Este hacia Stalingrado y aislar el Cáucaso el resto del país.
23'ünde, akşama doğru bir panzer kolu tam da Stalingrad'ın kuzeyi Volga'ya ulaştı.
Por la tarde del día 23, un columna de tanques alcanzó el Volga, al norte de Stalingrado.
Stalingrad, Volga'ya bakan yüksek yarlar üzerine kurulmuştu ve batı kıyısı boyunca 25 km uzanıyordu.
Stalingrado fue construido en los acantilados con vistas al Volga y ampliado más de 25 km su lado occidental.
"Yoldaşlarım ve Stalingrad halkı her birimiz güzel şehrimizi evlerimizi ve ailelerimizi savunmak görevini kendimize bir amaç edinmeliyiz."
Camaradas y ciudadanos Stalingrado, todos debemos dedicarnos la defensa de nuestra querida ciudad, nuestras casas y nuestras familias.
Altıncı Ordu Stalingrad'ı kendi başına ele geçirecek kadar güçlü bir şekilde Volga'ya ulaşamamıştı.
El 6 º Ejército no había alcanzado el Volga capaz de tomar Stalingrado solo.
"Taburumuz Stalingrad'ın dış bölgelerinde savaşıyor."
Nuestro batallón de lucha en las afueras de Stalingrado.
"Stalingrad'daki tüm binalar böyle müdafaa ediliyorsa o zaman hiçbir askerimiz bir daha Almanya'ya geri dönemez."
Si todos los edificios Stalingrado están bien defendidos, ninguno de nuestros soldados regresar a Alemania.
Stalingrad'da Altıncı Ordu'nun komutanı da oldukça düşünceliydi.
En Stalingrado, el Comandante el 6 º Ejército también había dudas.
"Tüm Doğu Cephesi'ndeki en tehlikeli mevziler Stalingrad'daki Kuzey Cephesi ve Dördüncü Panzer Ordusu'nun doğu kanadıdır."
Las posiciones más peligrosas en el frente oriental Stalingrado se encuentra en el Norte y el flanco del 4 º Ejército Panzer en el este.
Stalingrad'da haftada 20,000 adam kaybediliyordu.
Se perdieron 20 000 hombres por semana en Stalingrado.
"Stalingrad artık bir şehir değil."
Stalingrado ya no es una ciudad.
"Stalingrad geceleri onlar için dehşet bir şeydi."
Las noches de Stalingrado son terribles para ellos.
" Askerler Stalingrad'a Almanların'toplu mezarı'diyorlar.
Los soldados llamada Stalingrado la fosa común de la Wehrmacht.
Stalingrad'ın çok gerisinde uzun Rus tank konvoyları ve askerler o güz geldiler. Ama çok az bir kısmı Stalingrad'a gitti. O da şehri yıkılmaktan korumaya yetecek kadar.
Desde lejos Stalingrado, largas columnas de tanques llegaron y las tropas rusas de este otoño, pero pocos han sido a Stalingrado lo suficiente como para no caer.
Stalingrad'ın direneceği mümkün göründüğünde generalleri filme alındı.
Cuando parecía factible que Stalingrado se llevó a cabo, sus generales fueron filmadas.
Yaklaşık bir yıl. Stalingrad metrosunun oralarda, çünkü evim oradaydı. Sonra da Champs Elysees'de.
Casi un año, cerca de donde vivía, después en los Campos Eliseos, por que con mi dinero había comprado un Fiat 850 descapotable.
Stalingrad'da öldürüldü.
Murió en Stalingrado.
Bu Stalingrad.
Esto es Stalingrado.
Düşman tanklarını nereden vuracaksınız? Ve Stalingrad arkanda!
¿ Se da cuenta usted de que su batería se encuentra en un lugar peligroso, por el que pasarán los tanques?
9. Bölüm : Stalingrad
Stalingrado
stalin 151

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]