Sticky translate Spanish
62 parallel translation
- Bana çimdik atıyordu.
Sticky. ¿ Y a mi que?
2 onluk. 20 Dolar.
o veinte de un dolar. No seas puerco, Sticky.
Belki bacaklarını tıraş edersen sana 20 sent verir. 4 nikel.
Puede que a ti, si te afeitas las piernas... Te de veinte centavos en monedas de cinco. No seas cerdo, Sticky.
- Sağ ol ama Sticky bundan hoşlanmayabilir.
Gracias, pero no le va a gustar a Sticky. ¿ Sticky?
Hatırlıyorum da,'Köse'nin amiri bana şöyle yazmıştı : 'Yapışkan'ördek peşindeymiş, 'Çatlak'bir parça sosis aşırmış ve Fransa'ya doğru kaçmış.
Recuerdo que un profesor de Bumfluff me escribió para decirme que Sticky había hecho el pato, y que Gubber se había comido unas salchichas malas y se había caído en el lado gabacho.
En sevdiğin televizyon programını hatırlıyor musun? Yapışkan palyaço.
Recuerdas tu favorito show de TV, Sticky el Payaso?
Anne, yapışkan'ı on iki yaşımdan beri izlemiyorum.
Mamá, no he visto a Sticky Desde que tenía 12 años de edad.
O zamandan bu yana Yapışkanın başına çok şey geldi.
Bueno, un montón tiene que haberle ocurrido a Sticky desde entonces.
Yapışkan palyaço.
Es Sticky, el payaso.
Yapışkan ne zaman geliyor?
¿ Entonces, a qué hora llega Sticky?
Şu yapışkan onun gibi birini beş dolara tutacağımı hayal bile edemezdim.
Oh, ese Sticky. Nunca soñé que podría encontrar a alguien por sólo $ 5.
- Ben yapışkanım
- Soy Sticky.
Biliyor musun, Sticky amcan bugün hapisten çıkıyor.
El tío "pegajoso" saldrá de la cárcel hoy.
Sticky amcaya hapsi boylatanın o ilaç olduğunu sanıyordum.
Creí que estaba preso por su poción.
Sticky amcanınkinden mi canım?
¿ Del tío "pegajoso"?
Sticky amcanın suratını hatırlıyor musun tatlım?
¿ Recuerdas la cara del tío?
Sen Sticky amcanı ara ve daha kalıcı bir şeye ihtiyacımız olduğunu söyle.
Llama al tío "pegajoso" y pide algo mas permanente.
Aynı sticky-carpet barı.
Los mismos bares sticky-carpet.
Ve aynı hayranları.
Y los fans sticky-carpet.
Conner'Yapışkan'Reyes.
Conner "Sticky" Reyes.
Selam yapışkan.
Bueno, hola Sticky.
- Yapışkan, akıcı, yalıyor, sızıyor
- Sticky, licky, goteo, cosquillas
Sticky Icky ister misin?
¿ Quieres "Sticky Icky"?
- Teksas Sticky Icky'si?
- ¿ De Texas? - No.
Cıvık bunu için ruhsat almamıştır herhalde.
Adivino que Sticky no tenía un permiso para eso.
Donalyn gizlice evden kaçıp Cıvık'ın partisine gitmiş olmalı.
Donalyn se escabulle, y va a la fiesta de Sticky.
Cıvık'ın bodrumundaki borular Donalyn'ın başındaki yara şekline uyuyor.
La cañería del sótano del Sticky encaja con la marca de rosca del cráneo de Donalyn.
Koruyucu anne babayla kız kardeşi de getirelim, kulüp bir şeyler hatırlatır belki.
Traigamos a los padres adoptivos y a la hermana, y mira si el Club Sticky les refresca la memoria.
O gece Cıvık'ın kulübüne gelen konukların bir listesi var elimizde.
Tengo una lista de invitados del Club Sticky de esa noche.
Yeni bir ipucu bulduk. 26. Cadde'deki Cıvık adlı kulübü hiç duymuş muydun?
Tenemos una pista nueva. ¿ alguna vez ha oído hablar del Sticky en la calle 26?
Sahibi Virgil "Cıvık" Jones'tu.
El propietario del club era Virgil "Sticky" Jones.
Zeb de Cıvık da 26. Cadde üyesiymiş.
- Así que Zeb y Sticky eran de los 26.
91'de Cıvık'ın yaş gününe gittin mi?
¿ Estabas en la fiesta de cumpleaños en Sticky en el 91?
O gece Cıvık'ın partisinde var mıydı?
¿ Estaba en la fiesta de Sticky esa noche?
İmzayı Cıvık'ın 26. Cadde'deki kulübünde atmışsın.
Tienes tu gran oportunidad en la fiesta de Sticky en la calle 26.
Cıvık'ın partisinden iki gün önce.
Dos días antes de la fiesta de Sticky.
Bak şimdi, yarın gece Cıvık'ın yaş günü partisi var, tamam mı?
Muy bien, suerte. La fiesta de cumpleaños de Sticky es mañana a la noche, no?
Cıvık'ın adamlarından biri bana Killadelphia'yla baş başa görüşme sözü verdi.
Ahora uno de los chicos de Sticky me prometió un mano a mano en el Espectáculo de Kiladelfia.
Ertesi gece Cıvık'ın partisinde kuliste onu bekledim.
A la siguiente noche en la fiesta de Sticky, la esperé entre bastidores.
Cıvık'ın kulübüne.
¿ A Sticky?
Bikini hakkında düşünmeye başlamalısın.
Tienes que empezar a pensar en sticky icky icky ahora.
Üzgünüm, Cımbız.
Perdón, "Icky Sticky".
Haydi bakalım, Cızbız.
Muy bien, "Sticky Picky".
Bu yapış yapış sıcakta Seni hissediyorum. Bana açıldığını.
* and in the sticky heat I feel you * * open up to me *
Çörek gibi tatlıyımdır.
* Soy dulce como los Sticky Buns *
Bunun adı Gumdrop, Sticky, Candycorn, Sourball ve Jujube.
Estos son Bola de chicle, Pegajoso, Sirope de maíz, Gominola ácida y Azufaifo.
"Sticky Fingers" bilgisayarda yapılmadı.
'Sticky Fingers'( de los Rolling Stones ) tampoco.
Ray Smithies!
¡ Ray "Rock n'roll" Sticky!
Hatta Sticky's meme şeklinde el temizleme jeli makinesi göndermiş.
Sticky's incluso me envió un dispensador de desinfectante con forma de teta.
Hatta Sticky's meme şeklinde el temizleme jeli makinesi göndermiş.
Sticky incluso me envió un esterilizador de manos con forma de pechos.
- Sen temizle, Sticky.
¿ Cerdo?