Sunflower translate Spanish
27 parallel translation
- Sunflower County, Mississippi.
- De Sunflower, en el Misisipí.
Şunu bildirmek istiyorum, karım Ayçiçeği ve ben yeni köpeğimiz Rover'la birlikte deniz kıyısından bugün döndük. Orada bir kuş sürüsü gördük. Deniz kuşu.
Le ruego informar que mi mujer Sunflower y yo y su perro Rover regresamos de la costa y vimos una bandada de pájaros marinos.
Karınızın adı Ayçiçeği değil.
El nombre de su mujer no es Sunflower.
Karım Susan, ona Ayçiçeğim diye hitap ederim.
Mi mujer, Susan, a quien yo llamo Sunflower.
Son olarak geçen çarşamba saat 14.00 civarı kıdemli ajanımız Ayçiçeği tarafından pazar yerinde gül alırken görüldü.
Hasta el miércoles pasado cuando fue visto por última vez por nuestro agente Sunflower, comprando rosas en el mercado.
Bu Amerikalılar için çalışan bir Alman'dı. Beni Berlin'e doğru son yolculuğuma o çıkaracaktı.
Ed me entregaría al legendario Sunflower, un alemán que trabajaba para los americanos, quien me llevaría hasta Berlín.
Ayçiçeği olarak tanınan Konrad Friedrichs benim hesaplarıma göre ben doğduğum yıl casus olmuştu.
Konrad Friedrichs, alias Sunflower, era espía, según mis cálculos, desde el año de mi nacimiento.
Tamam, Ayçiçeği'yle bağlantı kurun ve beni İsviçre'ye ulaştırın.
- Contacte a Sunflower. Entreme en Suiza.
- Eliseo Sonblom.
- Eliseo Sunflower.
- Eliseo Sonblom. Ayçiçeği demek.
- Eliseo Sunflower, quiere decir girasol.
Doğum gününden beri Chris'den haber alamadık. O gün Sunflower evindeki programına gitmişti.
No vemos a Chris desde su cumpleaños... cuando él abandonó el tratamiento en la clínica Sunflower.
Project Sunflower adlı şirkete kayıt formu.
Es una forma de registro para una organización llamada Project Sunflower.
Yazılanlara göre, Project Sunflower şirketi her döllenmiş yumurtanın veya embriyonun labaratuarlarda oluşturulduktan sonra bir bebek olduğuna inanıyor.
De a cuerdo con la literatura El proyecto sunflowers cree que cada embrion fertilizado es un bebé a partir del momento que se crea en un plato del laboratorio.
Ve Sunflower'da böyle artık yumurtaları taşımaya istekli kadınlar bulmaya çalışıyor.
y Sunflowers trata de buscar mujeres que quieran criarlos y quieran las sobras?
Project Sunflower şirketi kendini Tanrının işini yapmaya yetkili görüyor.
Sunflowers cree hace el trabajo de dios
Ben Dr. Ryan'a araştırma yaparken rastladım. O Project Sunflower adlı bir şirketi işletiyor.
conoci a la Dr Ryan en el curso de mi investigacion ella dirije una organizacion llamada "proyecto sunflower"
... ve sen de dâhil olmak üzere şu Sunflower işinde anlaşmışsınız.
... os ha incluido en su trato con el Sunflower.
Ben küçük Mary Sunflower değilim,... Bradley ve Theresa Sunflower'ın kızı değilim.
No soy la pequeña Mary Sunflower hija de Bradley y Theresa Sunflower.
Benim adım Desmond Sunflower!
¡ Soy Desmond Sunflower!
Ve ben bir erkek çocuğuyum!
¡ Desmond Sunflower y soy un chico!
Sunflower City'de.
- Así es. Sunflower City.
Evet BeachBoys grubunun "Sunflower" parçasını buldum.
Sí, por allá encontré "Sunflower" de los Beach Boys.
Dedektif Gates hediye kahvaltı kazandığınıza dair bildiri var elimizde, Kingsgate'teki Sunflower Kafe'den.
Detective Inspector Jefe Gates, hemos recibido la acusación de que usted recibió una gratificación relacionada con un desayuno gratuito en el café Sunflower, en Kingsgate.
Merak ediyordum da Sunflower tek seferde Rod'un iki aletini de alınca "seni gözlerimde hissediyorum" diyor ya bu şiir mi yoksa gerçekten penisleri gözlerinde hissediyor mu merak ettim.
Estaba pensando, cuando a Girasol le meten las dos vergas a la vez y dice : "Te siento en los globos oculares", ¿ es una metáfora, o realmente siente sus penes en los globos oculares?
Çünkü Sunflower'e bağlandım ve görünüşe göre kendisi biraz polimorf ahlaksız olabilir.
Porque, personalmente, me identifico mucho con Girasol. Creo que quizá ella sea polimorfamente perversa.
Yani Sunflower ya da herhangi biri böyle hissettiyse yalnız olmadıklarını bilmelerini isterdim.
Si Girasol o cualquier otra persona se sintiera así, quisiera que supiera que no está sola.
Selam Sunflower. Kardesim burada mi?
Hola, Sunflower. ¿ Está mi hermano?