English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sustum

Sustum translate Spanish

182 parallel translation
Tamam sustum.
Entonces no lo digo.
- Sustum.
- Estoy quieto.
30 yıldır sustum.
He permanecido 30 años en silencio.
Sustum ama isyandayım.
De acuerdo, pero bajo protesta.
Her neyse, sustum ve gidiyorum.
Bien, iré inmediatamente.
Tamam.Kesinlikle sustum.
Muy bien, me callaré.
Sustum. Bana altını öğretin.
Enséñeme el negocio.
Söyleyecek bir şeyim yoktu. O yüzden sustum.
No podía decir nada, y por eso me callé.
Ben de onu kırmamak için sustum ve çalıştım.
Se ha quitado el pan de la boca, para que pudiera estudiar.
Gerçek şu ki onu bir gezide gördüğümden beri seviyorum, niyetim de onu bana eş olarak istemenizi rica etmekti. Ama duygularınızı öğrenince sizi üzmemek adına sustum.
La verdad es que la amo desde el día que la vi de paseo, que mi propósito era de pedirle su mano, y que sólo la declaración de sus sentimientos me ha parado.
Endişelenmen için sustum. Kendimi asıp patlıcan gibi morardığımı san diye.
Lo hice para preocuparle... pensó que yo estaba negro como un trozo de carbón y colgando de una soga...
Seni rahatsız etmemek için sustum.
Para tenerte distraído Mientras conspirabas
Ben sadece sustum.
Yo me callé.
Ağlamaya başladı, ama... bana sadece güldüler, ben de sustum.
Y empecé a llorar, pero... se rieron de mí, así que me detuve.
Beş yıldır sustum ve gazetemi çalmanı benzinimi çekmeni, çalılarım arasında....... Tanrı bilir ne yaparak dolanmana seyirci kaldım.
Llevo cinco años callada viendo cómo me robas el periódico, me sacas gasolina del coche y merodeas en mi jardìn haciendo sabe Dios qué.
- Sustum.
- Entendido.
- Tamam, tamam sustum. - Kapa çeneni.
Cállate.
- Tamam, sustum.
- Ok, No diré nada.
Sustum.
Mejor me callo.
Konuşmuyorum. Tümüyle sustum.
Yo no hablo y punto!
- Tamam, sustum!
- Ok, Me callaré!
Tamam, sustum artık.
Creo que es hora de irme.
- Sustum.
Me callo. ¡ Podéis hacerlo!
Ona hislerimi söylemek için elime kaç fırsat geçti ama sustum.
Tuve muchas oportunidades para decirle lo que siento y siempre me callé.
- Tamam, sustum. Çok sevindim.
Bueno, es... estupendo.
- Haydi, bu kadar yeter! - Tamam, sustum!
- ¡ Basta, Luigi!
- Tamam, sustum. - Teşekkürler.
- Bueno, termine.
Sustum. İlgi alanın, evcil hayvanın yok.
No tienes pasatiempos ni mascotas.
- Sustum.
- Bien.
Pekala. Sustum.
Está bien... está bien.
Peki özür dilerim, sustum.
Está bien, lo siento. Pararé.
Tamam, peki, sustum.
Está bien, está bien.
- İyi sustum.
- Ya terminé.
Harikasın dedim, sonra da sustum.
Dije que eras encantadora y luego dejé de hablar.
Sustum.
Me callo.
Kaçmayı hayal ettim ama kaldım... Vakit geçirmeye çalışıp hep sustum.
Siempre soñaba en huir, pero cumplí la pena, no hablé.
- Tamam sustum.
- Voy a cancelar todo.
O yüzden sustum.
Así que me callé.
Para verdiler, sustum.
Ellos pagaron, yo me callo.
Tamam. Sustum. Ne?
Está bien, pararé. ¿ Qué?
Tamam, sustum.
De acuerdo, no digo más.
Sustum.
Muy bien.
Sustum.
Ya he terminado \ ~ [Risas].
Aslında balık japon dövüş balığı olsa iyi olurdu ama, oay sustum tamam.
Aunque estaría bien que el pez fuera un pez de lucha japonés.
Sustum.
Estoy avisado.
Çok, çok uzun süre hep sustum.
Mantuve mi boca cerrada por mucho, mucho tiempo.
Ben de sustum.
Así que lo mantuve en secreto.
Ama sormamam gerekiyordu ben de sustum.
Pero no debo preguntar, así que me callo.
Sustum.
- Sí.
- Sustum.
Me callo.
Çok fazla konuşuyorsun. Tamam tamam sustum.
Me llama un ladrón!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]