Suzanne translate Spanish
1,388 parallel translation
Orada kaydırağın yanındalar Penelope ve Nancy'le birlikte... ve Bridget ve Suzanne.
Están por el tobogán con Penélope y Nancy Y Briget y Suzane
Suzanne, sıradaki iki öğrencin geldi.
Suzanne, llegaron los próximos dos estudiantes están aquí.
- Suzanne Fitzgerald.
- Suzanne Fitzgerald.
Fitzgerald'la bir toplantı düzenleyeceğim.
Arreglaré una reunión con Suzanne Fitzgerald.
Suzanne Fitzgerald zamanını bağışlıyor.
Pues Suzanne Fitzgerald dona su tiempo.
Suzanne, iyi misin?
Suzanne, ¿ está bien?
Federal Yetkililerden 32 yıl boyunca kaçtıktan sonra teslim olan 60'ların radikal eylemcisi Suzanne Fitzgerald, bugün Parker Kadınlar Hapishanesinden salıverildi.
Suzanne Fitzgerald, la radical de los años'60 que se entregara a las autoridades federales tras 32 años de huída, fue liberada hoy del Instituto Correccional Femenino Parker.
Bu yüzden Suzanne benim arabamda olacak.
Así que llevaré a Suzanne en mi auto.
Suzanne.
Suzanne.
Susanne kutunun üzerinde garanti verdiğini yazıyor.
Suzanne promete en la caja que funciona.
Roxy, Suzanne'in oğlunun haklı olduğunu düşündüğüne inanıyor.
Roxy cree que Suzanne sólo finge estar de su lado y que, en realidad, cree que su hijo es un santo.
O zaman pazar günü yemeğe gelmiyorsun.
¿ Entonces no vienes al almuerzo de Suzanne?
Suzanne Persand kardeşi için kullandı.
Así llamó Suzanne de Persand a su hermano.
Suzanne'in dediği gibi hayatı olduğu gibi kabul ediyorum.
Y acepté el consejo de Suzanne de tomar la vida como viene.
- Hangisi olabilir Bayan Suzanne.
- ¿ Tiene idea cuál es señorita Suzanne?
- Caroline Suzanne öldürüldü.
- Caroline Suzanne fue asesinada.
- Caroline Suzanne de kimdi?
- ¿ Quién es Caroline Suzanne?
Caroline Suzanne, 10 Mayıs.
Caroline Suzanne, 10 de Mayo.
Müzikle beraber.
Suzanne ha mejorado mucho sus fouettés.
Maia ve Suzanne her bale gösterisinde yer alıyor. Yedekleri var mı?
Maia y Suzanne salen en todas las coreografías. ¿ Tienen sustitutas?
Suzanne, bunu baştan alabilir misin?
- ¿ Quieres empezar desde el principio? Sólo hazlo una vez.
Peki, Kate Karen'in eski sevgilisi ve Karen'de Suzanne'ın, o zaman...
Bueno, si Kate era la ex de Karen y Karen es la ex de Suzanne, entonces...
Tamam, hayır demeden önce, arkadaşım Suzanne'in çocuğu da katılıyor.
Pero antes que digas no, mi amiga Suzanne anotará a su hija.
Penisi rosto gibi ortadan ikiye ayırıyorlar ve tek yaptıkları parçaları içeri itmek.
Lo único que hacen es cortar el pene en dos... - ¡ Suzanne!
- Suzanne! - Hayır, bitireyim Julia.
- No, déjame terminar.
Kusura bakma, Suzanne.
Lo siento, Suzanne.
Suzanne, bekle.
Suzanne, espera.
Selam, Suzanne.
Hola, Suzanne.
Merhaba, Suzanne.
Hola, Suzanne.
Rahat ol, Suzanne.
Tranquila, Suzanne.
Bir sorun mu var, Suzanne?
¿ Algún problema, Suzanne?
Suzanne ile yeni bir işe başlıyorum.
Comenzaré una nueva empresa con Suzanne.
- Deli Suzanne mı?
- ¿ Suzanne la loca?
- Yaratıcı Suzanne.
- Suzanne la creativa.
Affedersin Suzanne.
Perdón, Suzanne.
Suzanne onlara ne olduğunu söylemiş. Onlar da çocuklarının güvenliği konusunda bir katile güvenme konusunda rahatsız hissettiklerini söylediler.
Suzanne les contó lo que había pasado y luego dijeron... que no se sentían cómodas en confiarle la seguridad de sus hijos a una asesina.
- Suzanne ile iş yemeğim var.
Tengo una cena de negocios con Suzanne.
Suzanne!
¡ Suzanne!
Evet, birkaç ay önce Suzanne'in bir arkadaşını çalıştırmıştım.
Sí, hace unos meses entrené a una amiga de Suzanne.
Suzanne mi?
¿ Suzanne?
Dinle... Oz'a geldiğimden beri pek arkadaşça davranmadım, ama Suzanne ile konuştum, ve kardeşinin infazını durdurmak için ne kadar çok çabaladığının farkına vardım.
Escucha no he sido muy amigable desde que llegué a Oz pero ahora hablé con Suzanne y sé cuánto te has esforzado por detener la ejecución de tu hermano.
Suzanne Fitzgerald, annem olur.
Suzanne Fitzgerald es mi mamá.
Suzanne'ın sahne yönetmenine, ışıkçıya, yardımcıya, dekorcuya, herkese ihtiyacı var.
Suzanne necesita un jefe de escenario iluminadores, utilería, escenografía, toda la historieta.
Suzanne Fitzgerald provalar sırasında bir sorun olmadığını söyledi.
Suzanne Fitzgerald dice que no hubo problemas durante los ensayos.
Suzanne onu burada beklemeni istedi.
Suzanne me dijo que la esperara aquí.
Selam Suzanne. Provaya geç mi kaldın?
- Hola, Suzanne, ¿ llegas tarde?
Sonra görüşürüz. Suzanne, itiraf etmeliyim çok iyi vakit geçiriyorum.
Suzanne, debo decirle, la estoy pasando estupendamente.
Güzel, Suzanne.
Bien, Suzanne.
Suzanne'i izle.
Ahora observa a Suzanne, ¿ eh?
Suzanne?
¿ Suzanne?
Sence bu biraz kabaca değil mi?
Suzanne ¿ No te parece una actitud muy dura?