Sweetwater translate Spanish
95 parallel translation
Sweetwater'daki orman yangınını duymadın mı?
¿ No viste el fuego en el bosque alrededor de Sweetwater?
O bana Sweetwater'da silahlarımın iyi para yapacağını söyledi.
Me dijo que pagan más por las armas en Sweetwater.
Eğer Sweetwater'e gelirsen, otele gel ve benimle temas kur.
Que si iba a un hotel de Sweetwater, alguien contactaría conmigo.
Sen, onun yerini almamı ister misin? Sweetwater'dan silahları alıp ve aracı ile temas kurayım.
¿ Quieres que lleve las armas a Sweetwater y que me reúna con el contacto?
Biz bir McBain tanıyoruz. Ve bu McBain'in Sweetwater'de bizim bir adamımızı öldürdüğü söylendi.
Un tal McBain mató a uno de nuestros hombres en Sweetwater.
Bak dinle, kasabaya gideceğim, çok iyi bir ata atlayacağım ve doktoru getireceğim.
Escucha, iré al pueblo, conseguiré un buen caballo e iré a Sweetwater.
Sweetwater kasabasından gelenlere bir gecelik konaklama için.
Aquí pasa la noche la diligencia de Sweetwater.
Sweetwater yerine sürüyü buraya koyabiliriz.
En vez de quedarnos en Sweetwater.
Sweetwater'un doktoru şu anda buraya doğru yola çıktı.
El doctor de Sweetwater viene hacia aquí.
Sweetwater'a kadar herkes duyacak.
Una que se oiga desde aquí hasta Sweetwater.
Araziye çıkmadan önce Sweetwatera gidip kendimize harika bir eğlence yapabiliriz.
Podríamos haber ido a Sweetwater. Y habríamos tenido una noche realmente entretenida antes de adentrarnos en tierras altas.
Sirk ile Sweetwater'a gelmişti.
Vino a Sweetwater con un circo.
Onları şimdi hapse atarsın ve Sweetwater'da şerife birilerini gönderebilirsin.
Si los metes en la cárcel podrías enviar a alguien a buscar al jefe de policía.
Sanırım, bu Sweetwater'daki yargıcı ilgilendiren bir durum.
Esto es algo para el juez de Sweetwater.
Sweetwater'daki yargıç. Sorular sorup doğru cevapları alabilir.
El juez de Sweetwater podrá hacer preguntas y obtener respuestas.
- Seni Sweetwater'a götürüp muayene ettirmeliyim.
- Debería haber ido a Sweetwater.
Sweetwater.
Aguadulce.
Sweetwater ha!
¡ Aguadulce!
Sweetwater!
¡ Aguadulce!
Güzel bir kasaba olacak, Sweetwater.
Quedará un pueblo bonito, Aguadulce.
Sweetwater tarafında köpek dövüşü yaptırırlardı.
Organizaban peleas de perros en Sweetwater.
He's up at Sweetwater.
Él está en Sweetwater.
Tatlısuyla ne yapacak?
¿ Y qué hace en Sweetwater?
- Tatlısu nerede?
- ¿ Dónde está Sweetwater?
TATLISU NÜFUS 1 izinsiz geçişlerde şiddet uygulanacaktır.
SWEETWATER - LA CIUDAD DEL FUTURO población 1 LOS INTRUSOS SERÁN VIOLADOS
Ben Marge Sweetwater.
Soy Marge Sweetwater.
- Sweetwater'ı bilir misin?
¿ Alguna vez oyó hablar de Sweetwater?
Brian Chadwick kasaba Şerifi'nin bürosu Sweetwater'da.
Brian Chadwick está con el sheriff del condado en Sweetwater.
Sen Sweetwater'da Çavuş King'i öldüren adamsın.
Usted es quien mató al sargento King en Sweetwater.
Strozzi, Sweetwater'da kalır. Doyle ve takımı da Alamo'da.
Strozzi está en el Sweetwater y los de Doyle en el Alamo.
Sweetwater'daki ahbaplarınla kalmadığına şaşırdım.
Me sorprende que no te quedes con tus amigos en el Sweetwater.
Sürüyü Sweetwater'a teslim edemediğimizden paramızı alamadık. o yüzden para sıkıntısı da çekiyoruz.
El problema es que nos iban a pagar al entregar el ganado así que también nos falta dinero.
Sadece Sweetwater öldüğünü gördüğüm kızın nasıl canlı olup, nefes alabildiğini merak etmiştim.
Quiero saber como está aquí viva cuando la vi muerta en Sweetwater.
Ivy'e sorun.Sweetwater'daydı. Ne yapabileceklerini gördü.
Pregúntale a Ivy, estuvo en Sweetwater y sabe lo que harán.
Sweetwater Hapishanesi
PRISIÓN DE SWEETWATER
Sweetwater için bir başka zafer daha!
Otra victoria para Sweetwater.
Sol köşede ise yenilgi yüzü görmeyen şampiyon 67 maçtır hiç yenilmiyor. 100 kiloda ve siyah-kırmızı şort giyiyor. Sweetwater mahkumu
En el otro rincón, el campeón invencible, con un 67 victorias y 0 derrotas, con un peso de 86 kilos y calzón color vino, representando a Sweetwater, ¡ Monroe
Artık yeni bir taşınıyorsun. Hırsızlar ve katillerle birlikte yeni tamamlanan Sweetwater Hapishenesi'ne gidiyorsun.
Desde ahora va a vivir entre asesinos y ladrones en la nueva prisión de Sweetwater, en California.
Artık yeni bir eve taşınıyorsunuz. Hırsız ve katillerle birlikte çöldeki Sweetwater hapishanesinde yaşayacaksınız.
Desde ahora en adelante, va a vivir con asesinos y ladrones en la nueva prisión de Sweetwater.
Bay Chambers, burası Sweewater.
Sr. Chambers, esto es Sweetwater.
Şimdi de rap gurubumuz "Cat Boyz" milli marşı söyleyecek.
Y ahora, los "Cut Boys" de Sweetwater cantarán el himno nacional.
Burada olamayan boks fanatikleri, bugün Sweewater hapishanesinde olamadıkları için, bizi kıskanıyorlar!
Los aficionados de todo el mundo desearían estar aquí. Esta noche desearían vivir en Sweetwater.
Arkadaşlar şimdi Sweewater'ın yenilmeden 68 zafer kazanan şampiyonunu alkışlayalım. 120 kilo ağırlığında. Kırmızı-siyah şortlu.
Y ahora, amigos, un aplauso a nuestro favorito, el campeón de Sweetwater nunca vencido, con un récord de 68 victorias y derrotas, 90 kilos de peso, y calzón color vino con ribete negro. ¡ Monroe!
Sol yumruk! Sweetwater'ın gururu pek iyi gözükmüyor.
No parece ir bien para el favorito de Sweetwater.
Sweetwater'da gerçekleştiği için çok memnunum.
Estoy feliz de que esté celebrándose aquí!
Tam olarak bilmiyorum ama, Sweetwater denilen bir yerde olduğunu duymuştum.
De verdad no lo sé, pero lo último que supe es que estaba en Sweetwater.
- Sweetwater?
- ¿ Sweetwater?
Wade Thomas Hinkle. Sweetwater'lı.
Wade Thomas Hinkle, Sweetwater.
Prensimi gelmek için Sweetwater'dan gibi uzak bir yerden geldim ben.
Ha sido un largo camino para hallar a mi príncipe.
Sweetwater'a geliyor.
Mañana llega a Sweetwater el indiscutible campeón mundial de pesos pesados.
Sweetwater'da haneye tecavüz.
Allanamiento en Sweetwater.