Söylüyorsun translate Spanish
22,548 parallel translation
- Yalan söylüyorsun.
Estás mintiendo.
Astra gibi korkunç şeyler söylüyorsun.
Kara, estás sonando muy parecida a Astra.
Benimle olmak istemediğini mi söylüyorsun?
Entonces es que no quieres estar conmigo.
Kırıcı şeyler söylüyorsun sonra bir gece kafayı buluyorsun gençmiş gibi sikişiyorsun, sonra düzeliyor.
Se dicen cosas horribles, luego se emborrachan una noche cogen como los jóvenes, y se terminó el problema.
Her zaman bunu söylüyorsun.
Esto es lo que siempre dices.
Onları kızın mı öldürdüğünü mü söylüyorsun?
¿ Estás diciendo que ella los mató?
Yalan söylüyorsun.
Mientes.
Yani benim kaderime karşı gelebileceğimi mi söylüyorsun?
¿ Dijiste... que puedo ir en contra de mi destino?
Bana Gena Rowlands olmadığınızı mı söylüyorsun, ha?
¿ Me estás diciendo que no eres Gena Rowlands?
Tüm gücünle karşı koymayacağını mı söylüyorsun?
¿ Estás diciendo que no pelearás con todo lo que tienes?
Ve sen de burada bana her şeyin yolunda olduğunu söylüyorsun.
Y tú estás aquí para decirme que todo está bien.
Sen de aynı şeyleri söylüyorsun.
Usted dice lo mismo.
Charlie'nin de mi ortadan kaybolduğunu söylüyorsun?
Quieres decir que Charlie desapareció también... No, no, no, no, no.
Sanki otobüse atlıyormuşum gibi söylüyorsun.
Lo dices como si pudiera subirme a un autobús.
Yaramalı mıydı? Yani tekrar yapmak istediğini mi söylüyorsun?
¿ Debió haber funcionado lo dices como que... lo quieres volver a hacer?
Sadece "Seni bağlıyorum." u Türkçe ve İngilizce söylüyorsun.
Básicamente repites : "Te uno" en turco e inglés.
Bana davranış kuralarını okumadığını mı söylüyorsun?
¿ Me está diciendo que no se ha leído nuestro código de conducta?
Şimdi de fahişeye mi benzediğimi söylüyorsun?
¿ Luzco como una prostituta?
Bir insan ve kum torbası arasında belirgin bir farklılık olmadığını mı söylüyorsun yani?
¿ Está diciendo que, en su opinión, no hay diferencia notable entre una persona y una bolsa de arena?
-... kayıt ettiğimizi mi söylüyorsun?
- la señal paralizante del Amo?
- Kargoyu Tremont tesisinde beklettiklerini mi söylüyorsun?
¿ Dijo que tienen el cargamento - en la instalación de Tremont?
İç güvenlikte bunu hep yapmadığınızı mı söylüyorsun şimdi bana?
¿ Me estás diciendo que ustedes en seguridad nacional no hacen esta mierda todo el tiempo?
Neden öyle söylüyorsun?
¿ Por qué dices eso?
Yine yalan söylüyorsun.
Estás mintiendo otra vez.
Neden bu güzel şeyleri söylüyorsun şimdi?
¿ Por qué dices estas cosas preciosas ahora?
Şu anda dışarıda birlikte olduğu adam ile ilgili hiçbir şey bilmediğini mi söylüyorsun?
¿ Quieres decirme que no sabes nada sobre el hombre con quien ella sale?
- Demek yalan söylüyorsun?
- ¿ Entonces mientes?
Öylesine mi söylüyorsun?
¿ Estás diciendo eso?
Sana yardım etmeye çalışıyorum, sense yalan söylüyorsun.
Verás, estoy tratando de ayudarte y todo lo que me estás dando es mentiras.
Bunu sürekli söylüyorsun.
Siempre me lo dices.
9 / 11'in ertesi günü orduya yazıldığın doğru mu yoksa sadece öyle mi söylüyorsun?
¿ Es verdad que se alistó un día después del 11-S o solo lo dice por decir?
Niye bana söylüyorsun?
¿ Y por qué me lo cuentas?
Bana bunu yapabileceğimi mi söylüyorsun?
¿ Estás diciéndome que puedo hacer eso?
Alamance County'den Benjamin Murray olduğunu mu söylüyorsun? - Murray.
¿ Dices que se llama Benjamin Murray, del condado de Alamance?
Ne duymak istiyorlarsa onu söylüyorsun.
Dices exactamente lo que quieren que digas.
Onun içeride bensiz daha güvende olduğunu mu söylüyorsun yani?
¿ Y me está diciendo que está a salvo allá sin mí?
Gerçekten söylüyorsun, ağabeyim çok hoş bir insan değildi,
En serio dice que porque mi hermano no era una buena persona...
Bana, Polonyalı direnişçilere nakliye treniyle ilgili bilgi vermediğini mi söylüyorsun?
¿ Dice que nunca vendió información de un envío de mercadería en tren... a la resistencia polaca?
Kanamadığını mı söylüyorsun?
¿ Dices que él no lo hizo?
- İntikam istemediğini mi söylüyorsun?
- ¿ Estás diciendo que no quieres venganza?
Yalan söylüyorsun.
Estás mintiendo.
Yalan söylüyorsun.
Mentiroso.
Hâlâ bundan muzdarip olabileceğini mi söylüyorsun yani?
¿ Estás diciendo que todavía podría estar afectada?
Şu an annene kızdığın için böyle söylüyorsun ama haksızlık ediyorsun.
Lo estás diciendo ahora porque estás enfadada con tu madre, y eso no es justo, ¿ vale?
Danny'nin Beş Dört'ü öldürmeye çalıştığını mı söylüyorsun?
O sea, ¿ nos está usted diciendo que Danny trató de matar a 54?
Ve bana seni hayal kırıklığına uğrattığımı söylüyorsun.
Y usted dice que soy yo el que le he fallado.
Neden hep öyle söylüyorsun?
¿ Por qué sigues diciendo eso?
Neden bunu bize şimdi söylüyorsun?
¿ Por qué no lo has dicho hasta ahora?
Kaçtım, çünkü saldırıya uğradım. Ve şimdi de gelmiş tutuklanmak üzere olduğumu söylüyorsun.
Me escapé porque me atacaron, y ahora vas a venir aquí me dice que estoy a punto de ser arrestado.
Bunu bana niye söylüyorsun?
¿ Por qué me lo cuentas?
Benim yalancı olduğumu söylüyorsun...
Hijo de puta, dices que soy un mentiroso... ¡ Está bien!