English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Süvariler

Süvariler translate Spanish

369 parallel translation
Karaya çıkamayız. Öncü süvariler bize doğru geliyor.
No podemos quedarnos, el escuadron se esta acercando.
Süvariler karanlıkta ilerlediler.
El escuadron se acercaba en la oscuridad.
Süvariler göründü!
¡ Escuadron a la vista!
Süvariler zırhlıya iyice yaklaştı.
El escuadron descubre al acorazado.
Süvariler bana göre değil.
Para mí la caballería, no.
Paçavralar içindeki Süvariler evlerine döndü...
Los caballeros destrozados regresaron de su aventura perdida...
Süvariler, Tantrapur'un batısını kontrol edecek...
Los Lanceros limpiarán el país al oeste de Tantrapur...
Mızraklı süvariler.
Los Lanceros.
Bunlar, beyler, bana bağlı süvariler kraliçenizin kendisini koruyanlar gibi.
Son, caballeros, mi caballería doméstica... similar a la que vela por su Reina Emperatriz.
Savaştaki en iyi süvariler.
La caballería más extraordinaria de la guerra.
Murat, süvariler kralı.
Murat, el rey de la caballería.
Arkasında başka süvariler de vardır.
Seguro que hay más soldados.
Süvariler tamamen geçip gidene kadar bekledik.
Tuvimos que esperar hasta que se fue la caballería.
Bazı süvariler birbirlerine aşk maceralarından bahsederler...
Unos oficiales de caballería se cuentan sus aventuras amorosas
Süvariler vadide! Hadi!
La caballería está en el valle.
Süvariler yiğitlikleriyle tanınırlar.
Los ofjcjales de caballeria sjempre son muy galantes.
Ata süvariler gibi bindin.
Montaste como un auténtico campeón.
Eğer bana sorarsanız, Süvariler Vittorio'dan korktu.
Si me lo pregunta, la caballería tiene miedo de Vittorio.
Sanırım süvariler...
Creo que la U.S. caballería...
Süvariler göçmenleri korumak zorundadır.
Se supone que la Caballería debe defender a los colonos.
şimdi, dinle beni, süvariler yakındalar.
Ahora escúchame, hay soldados a caballo cerca de aquí.
Süvariler Butte'den aşağı doğru gidiyorlar.
Se están reagrupando bajo la meseta.
- Süvariler onu buraya getirecek? San Carlosta yargılanacak öyle mi?
¿ Y van a enviarles aquí para que construyan sus tiendas en la reserva?
- Geronimo dün süvariler tarafından yakalanmış.
El ejército ha capturado a Gerónimo.
Süvariler orada.
La caballería estrá allá.
Süvariler iki, üç gün önce terhis oldular.
La caballería se desbandó hace dos o tres días
Süvariler yolu açmak için önden gitmeliydi.
La caballería debió ir delante para abrir paso.
Süvariler dağılıyor ve bu onun hatası.
Dragoons se cae a pedazos. Es culpa suya.
- Modern süvariler genelde motorizedir.
- La caballería moderna está motorizada.
Süvariler hikayesini böyle tatlı anlatır.
Me precio de ser un caballero y no puedo contar más que hasta aquí.
Süvariler yemek ve dinlenmek için durmayacaklardır.
Esa caballería no se detendrá a comer y descansar.
Çok büyük bir güçleri yok. Eğer şaşırtabilirsek belki süvariler gelene kadar onları burada tutabiliriz.
Es una demostración de fuerza para retenerlos hasta que llegue la caballería.
- Süvariler. 3 saattir peşimizdeler.
- De caballería. Nos están siguiendo.
Süvariler onları kuzeye sürmüş diyorlar.
Dicen que la caballería los ha llevado hacia el norte.
Süvariler.
Caballería.
Süvariler Mazril ve Dera'dan gitti.
La caballería cruzó Mazril y Deraa.
Bengal Süvariler!
Serví con el comandante Whitehead.
En iyi süvariler bile içkiden sakınmalıdır.
Hasta el mejor jinete hubiera evitado la botella.
Süvariler yerini aldı, efendim.
Caballería dispuesta, señor.
Süvariler!
¡ La caballería!
- Mızraklı süvariler sol kanada!
- ¡ Lanceros hacia el oeste!
- Süvariler mi? Tabii ki değil.
Claro que no.
Bana süvariler lazιm.
Necesito soldados jinetes.
Süvariler, 20 adιm önümde hizaya girin.
Caballería, formad a 20 pasos delante de mí.
Sen hiç süvariler dururken topçularιn bir bahsi, bir kιzιn gönlünü... ya da savaşι kazandιğιnι duydun mu?
¿ Has oído de algún artillero que haya ganado una apuesta, una chica... o una guerra habiendo caballería cerca?
# Süvariler, süvariler, yanaklarınıza güller koyuyorlar, #
La caballería, la caballería, te sonroja las mejillas.
Fırtına süvariler. Partinin omurgası burada yürüyüş yapıyor.
Estas son las tropas de asalto, el principal sostén del partido.
Fırtına süvariler küçük burjuvalardan, ( İşte bir kasap. Oradan bir fırıncı çıkıyor. )
Se reclutaban pequeños comerciantes, carniceros, panaderos, empleaduchos...
Süvariler geldikten sonra paramı geri alacağım.
Mañana por la tarde, si Dios quiere, tendremos otra vez nuestro dinero.
- Süvariler mi?
- ¿ Caballería?
General Hampton emrindeki süvariler dönüşte bizi yandan koruyacak.
La caballería, bajo el general Hampton, cubrirá nuestro flanco al regresar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]