English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ S ] / Sıçtık

Sıçtık translate Spanish

833 parallel translation
Ama sayende sıçtık. Herşey uçtu gitti!
¡ Y gracias a ti, todo se ha hecho humo!
Harbiden sıçtık!
¡ Escúpeme en la cara!
Bilmiyorsan söyleyeyim, sıçtık.
Para que sepas, estamos jodidos.
Sıçtık!
- ¡ Mierda!
Ve biz sıçtık batırdık.
¿ Y por qué?
Şimdi sıçtık.
Bueno, la hemos jodido.
Yardım et yoksa sıçtık!
Di algo, sino estamos perdidos.
Sıçtık.
Estamos perdidos.
Fena sıçtık!
Estamos perdidos!
Çok yoruldum, Tangonun da içine sıçtık zaten.
Estoy cansado y hemos hecho un meterse con el Tango.
Tam anlamıyla sıçtık!
Esto es un desastre.
- Şimdi sıçtık.
¡ Levanta las manos!
- Sıçtık, lanet olsun!
¡ Me saca de quicio! ¡ Mierda!
Oh, sıçtık.
¡ Mierda!
Şimdi sıçtık.
- Oh, córcholis. - Rogan, vamos.
Sıçtık.
Mierda.
Aw, sıçtık!
Aw, mierda!
Sıçtık.
Se acabó.
Sıçtık, geri dön, lanet olası!
Estamos fritos, ¡ media vuelta, mierda!
Her şeyin içine nasıl da sıçtık ama?
Metimos la pata, ¿ verdad?
Sıçtık!
¡ La hostia!
Sıçtık!
¡ Rayos!
Adamım, sıçtık sekiz ayda ölürüm!
Por delatar en ocho meses estoy muerto.
Hay, sıçtık.
Oh, mierda.
- Sıçtık yani.
- Entonces estamos perdidos.
Şimdi sıçtık!
¡ Esto es una mierda!
- Sıçtık. - Gidelim.
- mierda!
Sıçtık.
La jodimos.
Aha sıçtık, Deebo geliyor.
Maldición. Aquí viene Deebo.
Sıçtık!
Maldición.
Sıçtık.
Maldición.
Sıçtık şimdi!
¡ Mierda!
Donumuza sıçtık!
¡ Nos cagamos hasta las patas!
Şimdi sıçtık.
Estás bromeando.
- Bir kez sıçtık.
- La cagamos una vez.
- Gelmezse sıçtık demektir.
- Estamos fregados si no aparece.
"Şimdi sıçtık" der gibisin.
Esa expresión de "tengo un problema".
Şimdi harbiden sıçtık.
Estamos metidos en una puta mierda.
- Yaptığınızı beğendiniz mi şimdi? - Sıçtık.
¡ Cuidado, hay un policía!
Aslında sıçtık.
¡ O la cagamos!
Ve sıçtık! Daha ne istenir ki?
¡ Y cagamos!
Muhtemelen sıçtık.
- Posible mierda.
Senin kılıcın İslamiyet'in karşısındaki en keskin kılıçtı.
- Si... pero tú fuiste la espada más amarga contra el Islam.
Korkarım ki, her sıçtığımda kıçımı ısırıyor.
Algún día acabaré con un bocado en el culo.
Kıskançlığın, aşırı bencilliğin ve şu sıçtığım zorbalığından.
Odio tus celos enfermizos, tu egoísmo desaforado, tu brutalidad.
Bu borç işinde fena s.çtık!
¡ Que se vayan a la mierda Clavo y toda su gente!
Bir bobsled yarışını kazanmanın en önemli kısmı başlangıçtır.
Ganar una carrera de bobsled se basa en una sola cosa : El empuje inicial.
Anlayış, üç tarafı da keskin bir kılıçtır.
La comprensión es una espada de tres filos.
Oh, sıçtık!
¡ Ay verga!
Bir atasözünüz varmış. "Anlayış 3 taraflı bir kılıçtır."
Sé que tienen un dicho : "La comprensión es un arma de tres filos".
- Sıçtık dostum.
- La cagamos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]