Tabanca translate Spanish
2,225 parallel translation
Üç tabanca.
¿ Tres revólveres?
- Hız cezası bile almamış. Ama birini mühimmat, tabanca, koli bandı falan almaya göndereceksen...
Ni una multa por exceso de velocidad, pero si vas a mandar a un sujeto a comprar municiones armas y cinta adhesiva...
Ruhsatlı şekilde 15 tüfek ve tabanca satın alınmış.
Encontramos compras registradas de 15 rifles y pistolas.
Bulduğumuz üç tabanca dahil.
Que incluyen las tres que ya hemos recuperado.
tabanca, ak 47. Ben oradaydım.
Armas de mano, Ak47's yo estaba ahí.
Olay yerine gelen ilk polisler arabasının arkasında tabanca ile kılıfını bulmuşlar.
Los primeros policías en la escena encontraron una bolsa de papel en el asiento de su auto que tenía un arma dentro.
Sonuç ; devlete kayıtlı tabanca,
Resultó ser un arma de fuego entregada por el gobierno :
Edward Cooper'a ait devlete kayıtlı tabanca.
entregada por el gobierno a Edward Cooper.
Öyle, o bir tabanca.
Lo es. Es un arma.
Ajan Mara'ya gizliliğini koruyacağımıza söz verdik. Tabanca sattı diye Gooz denen tipi paketleyemezsiniz.
No puedes arrestar a este Gooz por venderle esa arma.
Zeminde otomatik bir 25'lik tabanca var.
Una pistola automática.25 sobre el piso.
Tek tabanca bekâr takılmaktan daha iyi gibi.
Mucho mejor que vivir solo y cuidarse a sí mismo.
Departman biz bilgisayar kurtlarına tabanca vermez. Ve siz dedektiflerin de bu kadar yüksek güvenlik seviyesine girmesine izin vermez.
El departamento de policia no nos deja a nosotros, los empollones informaticos tener armas, y ellos no dejan a los detectives tener acceso a este nivel de seguridad.
Görev sırasında kullandığın silah mı? Evet, tabanca deriz.
Lo dije a mis padres que no tardaríamos mucho.
Ayrıca çivi tabancasını, yapıştırıcı tabancasını kısaca içinde tabanca olan her şeyi.
- También de pistolas de clavos pistolas de pegamento, en general, de cualquier tipo de pistola.
Bu tabanca üzerinde ne zamandır çalışıyorsun?
¿ Cuánto tiempo llevas trabajando en este revólver?
Tabanca yok.
Sin armas.
Tabanca, asker içindir.
Un arma es para un soldado.
Çantandaki tabanca.
La pipa está en tu bolso.
Eskiden şöyle bir kuralım vardı : Oyuncak tabanca yok.
Por ejemplo, tengo esta regla nada de juguetes bélicos.
Çünkü bu harika bir tabanca.
Porque ésta es un arma magnífica.
Tabanca, benzin deposu.
Pistola, tanque de gasolina.
Onlar için tabanca kullanmak, onursuzluktur.
Para ellos, una pistola no sólo es un arma inferior, sino también deshonrosa.
Ayrıca ev sahibi Albay Carey'e ait bir Webley tabanca.
Y un revólver Webley que pertenecía al dueño, Col Carey.
Balonlar bağlı bir sandalyeyle iki adam gökyüzünde yükseliyorsa ve bunlardan birisi paraşütünü unuttuysa tabanca taşımakta bir sorun olmaz.
Cuando dos hombres flotan a la deriva en una silla de jardín atada a globos y uno de ellos ha olvidado su paracaídas puede que esté bien poseer un arma.
Yaa Darnel, tabanca günü kurtarmış gibi gözüküyor.
Bueno, Darnell, parece que el arma salvó el día.
Şimdi kozmonotların acil yardım ekipmanlarının içinde tabanca sakladıkları söyleniyor.
Se rumorea que ahora los cosmonautas tienen pistolas... almacenadas en equipos de emergencia.
Çünkü oyuncak tabanca kullandım.
Porque usé una pistola de juguete.
- Tabanca.
- Las Pistolas.
- Silah almak istiyorum, tercihen tabanca.
- Quiero un arma, una pistola.
Tabanca cok hızlı.
Las pistolas son muy rápidas.
Avukat Horst Mahler, öğrenci Peggy Schönau, Avukat... " "... Polis, kadının çantasında Belçika yapımı bir tabanca buldu... "
En la cartera de la joven, la policía encontró una pistola belga.
- Bak, bir tabanca.
- ¡ Miren, una pistola!
Torpido gözünde bir tabanca var. Ona ver.
¡ Está bien, hay una pistola en la guantera, puedes dársela!
... tabanca, el bombası ve 9mm çapında 100 adet mermi bulundu.
un revólver, una granada, y 100 cargas de munición de 9 milímetros.
Tabanca kılıfı açıktı, farkına bile varmadı.
Llevaba la cartuchera abierta sin darse cuenta.
Vay canına, adamın üç tabanca ve iki tüfek ruhsatı varmış.
Tiene 3 pistolas y 2 rifles de ataque.
Siz de mi tabanca taşıyorsunuz?
¿ Ud. también porta un arma?
Lanet tabanca.
¡ Se congeló!
Bana bir tabanca lazım.
Y necesito un arma.
Vietnam'dan beri tabanca kullanmadım.
No había usado un arma desde el Vietnam.
Tabanca?
Un arma de fuego?
Neden çantanda yalnızca gülen bir yüz düğmesi ve bir tabanca var.
¿ Por qué hay solamente una carita sonriente y un revólver?
Bunun tek sebebi o lanet tabanca!
¡ La única respuesta a todo es usar la maldita arma!
Tabanca kılıfı istemeyen tek silah akıldır.
La mente es la única arma que no necesita funda.
Belki tabanca olabilir.
Tal vez con una pistola.
Tabanca bize uymaz.
No somos gente de pistolas.
Oyuncak tabanca kullandım.
Usé una pistola de juguete.
- Tabanca.
- Pistola.
Yeni arkadaşınla tanış, Bay Tabanca.
Aquí está tu nuevo amiguito, Sr. Revólver.
Tabanca
Pistolas.