English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Taipei

Taipei translate Spanish

146 parallel translation
Taipei'li çocukla oynuyordu.
Estaba jugando con el niño de Taipei.
Hemen Taipei'e gitsek iyi olur.
Será mejor que vayamos a Taipei pronto.
Koca kafa Taipei'de ki ablasına gideceklerini söyledi mi hiç?
¿ Se dirigieron a Taipei a por la hermana de "Cabezón"?
Dim-ma'ya gitmeyecektin. Dedem Taipei'ye annemizi ziyarete gidemedi.
Por ir a buscar a Dim-ma, ahora el abuelo no puede ir a Taipei a ver a mamá.
Tung-tung hazırlık kursu için Taipei'e dönecek.
Tung-tung ira al curso de orientación en Taipei.
Ben Taipei'e gidiyorum.
Me marcho a Taipei.
1949'da Taipei Eğitim Bürosu'nda okul müfettişi oldu.
En 1949, mi padre fue transferido al Departamento de Educación de Taipei...
Annem benden Taipei İstasyonu'nda Chen'i görmemi istedi.
Recuerdo que mamá me dijo que buscase a Ah-chen en la estación. ¿ Te acuerdas?
Babam Taipei'den döndü.
Papá regresó de Taipei.
Orada okuyamadım.
No pude ir a Taipei al Primer Instituto Femenino.
Taipei'deki hastaneler daha iyi.
Además, las instalaciones de hospital son mejores en Taipei.
Geçtiğimiz hafta adını Taypey'in en iyi bekarlar kulübüne kaydettik. Sana bir bilgisayar formu gönderecekler. Rüyalarındaki kadını tarif edeceksin.
La semana pasada te matriculamos en el mejor club de solteros de Taipei,... y te enviarán un formulario electrónico para que describas a tu mujer ideal.
Taypey'den yeni geldi.
Acaba de llegar de Taipei.
Sen yemek pişirirken hislerine güvenirsin, tad alma hücrelerine değil.
Sigues siendo el mejor chef de Taipei. No hay nadie que te supere ni lo habrá nunca.
Taipei'ye bakan bir penceresi var.
Un décimo piso. Se ve todo Taipei.
Şimdi Jin-Rong Taipei'de yalnız olduğuna göre....
Ahora Jin-Rong está sola y... ¡ Hola!
- Taipei'ye alışabildin mi bari?
Gracias. ¿ Cómo encuentra Taipei?
Ve Chiang Bi-Yu, Taipei'de bir radyo istasyonuna katıldı.
Y Chiang Bi-Yu se unió a una emisora de radio en Taipei.
Ben Hou, Taipei Polisi.
Soy Hou de la policía de Taipei.
Taipei'in tadını çıkar bu akşam.
Que pase una tarde agradable en Taipei.
- Taipei Emiyet Müdürlüğü - - Longshan Branch -
OFICINA DE POLICÍA DE TAIPEI DELEGACIÓN DE LONGSHAN
Shinjuku Polis Departmanından Tatsuhiko Kiriya ile ilgili... Tayvan'da yetkisiz bir şekilde araştırma yürüttüğü, Taipei Emniyet Müdürlüğü Longshan Bölgesi tarafından bize doğrulanmıştır.
Hemos sido informados de que el detective Tatsuhiko Kiriya de la policía de Shinjuku llevó a cabo investigaciones policiales no autorizadas en Taiwán confirmadas por la policía de Taipei del distrito Longshan.
Tayvan'a gitmeden önceki gece uçuştaki sorunlara karşın Buenos Aires'e ulaştım.
La noche anterior a mi vuelta a Taipei volví a Buenos Aires.
Ben oradan ayrıIırken şafak söküyordu. Taipei'de sanırım vakit geceydi.
Está amaneciendo cuando me voy.
ÖIüm haberi, PRC Central kanalında sabahın erken saatlerinde duyuruldu. Taipei'de gözlerimi açtığımda öğleden sonraydı.
La emisora PRC Central TV lo anunció esta mañana temprano.
20 Şubat 97'de tekrar dünyanın bu tarafındayım.
Ya es por la tarde cuando llego a Taipei. He vuelto a este lado del mundo el 20 de Febrero de 1997.
Los Angeles'tan, Taipey'e gidecek 1955 sefer sayılı uçağın kalkış saati ertelenmiştir.
El vuelo 1955 de Los Angeles a Taipei ha sido demorado.
Taipei'de sağanak yağış bekleniyor.
En Taipei, se prevén lluvias torrenciales.
Taipei.
Taipei.
TAIPEI!
¡ TAIPEI!
Taipei'yi seviyor musun?
¿ Te gusta Taipei?
Adım Lily, Taipei'de yaşıyorum.
Mi nombre es Lily, vivo en Taipei.
İlk aybaşım olduğunda, bana Rockhound yardımcı olmuştu.
¿ Que haga mi vida? Cuando me indispuse, Rockhound me llevó a Taipei por tampones y me enseñó a usarlos.
Hala Taipei'demisin?
¿ Sigues en Taipéi?
Taipei Hızlı Araç Komisyonu..
" La comisión de transporte rápido de la ciudad de Taipéi...
Taipei'de akşam 9.
Las nueve de la noche en Taipéi.
Cinayet, Taipei'nin Da-An mahallesinde gerçekleşti.
Pasó en el distrito Da-An de Taipéi.
Keelung'dan Taipei'ye trenle giderlerdi.
Cogían el tren desde Keelung hasta Taipei.
Sonra, Taipei'deki kiralık bir dairede beraber yaşamaya başladılar.
Luego, se fueron a vivir juntos a un piso alquilado en Taipei.
Geçen ay Taipei'den aldığın cihaz hâlâ analizde.
El dispositivo que extrajiste en Taipei el mes pasado permanece en análisis.
Sen Taipei'deydin.
Estabas en Taipei.
Taipei'deki Kültürel İlişkiler binası. Şinseng Kuzey Yolu, ikinci bölge.
El Ministerio de Cultura en Taipéi.
Taipei'e kaç bagajınız var?
¿ Cuántas maletas va a facturar a Taipéi?
Taipei'de Ho Ping ve An Rui arasında bir sokak var.
Hay un callejón en Taipei, entre Ho Ping y An Rui.
Bu alet,... geçen yıl Taipei'den almıştım.
Este instrumento... lo robé yo en Taipei.
16 saat sonra Taipei'de olmamız gerek.
La cita es en Taipei en 16 horas.
Taipei'de. Fu Hsing bölgesinde. Bir depoda.
- En Taipei, distrito de Fu Hsing, en... un almacén, Farmaceútica Peng.
Taipei'ye kız lisesi sınavına gittim.
Cuando vivíamos en Hsin-chu,... recuerdo que fui a Taipei por el examen para el Primer Instituto Femenino.
Liao Ning büfesinin açık olup olmadığını merak ettim.
En Taipei ahora debe ser de noche...
Hong Kong'a dönmeden önce Taipei'da kaldım.
Ahí a la vuelta...
Liao Ning büfesine gittim.
Pasé una noche en Taipei antes de ir a Hong Kong.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]