English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Tara

Tara translate Spanish

3,904 parallel translation
- Tara ve On İki Meşeler gibi.
Es como "Tara" o "Doce Robles".
Tüm hastaneyi tara.
Luego peina el hospital.
Tara onu R2.
Escanéalo, R2.
Ben gidip Tara'yı göreceğim.
Voy a ir a ver a Tara.
Tara, Jax benimle konuşmayacaktır.
Tara, él no querrá hablar conmigo.
Tara'yla konuştun mu?
¿ Has hablado con ella?
Tara, onu ihbar edenin Gemma olduğunu düşünüyor.
Tara cree que fue Gemma quien la entregó.
Gemma, Tara'nın Oregon'dan gelen iş teklifini kabul edeceğini öğrenmiş.
Gemma se enteró de que Tara iba a aceptar el trabajo en Oregón.
Sonra da Tara'yı polise yanlış bilgi vermekle tehdit etmiş.
La amenazó con mentirle a las autoridades, con decirles que
Tara'nın Otto'ya haçı hemşireyi öldürüp RICO'yu düşürsün diye verdiğini söyleyecekmiş.
Tara pidió la cruz para que Otto pudiera matar a la enfermera y anular lo de RICO.
Oregon teklifini kabul ederse Tara'yı onu ihbar etmekle tehdit ettin mi?
¿ Amenazaste con entregar a Tara si aceptaba ese trabajo en Oregón?
Anne, niye Tara'yla aramda olay çıkarmaya çalışıyorsun?
Mamá, ¿ por qué siempre estás metiendo mierda entre Tara y yo?
Tara'ya olanları duydum.
Me he enterado de lo que le ha pasado a Tara.
Tara seni o çocuklara vasi yapan bir vasiyet yazdırdı.
Tara hizo un testamento que te daba la tutela de esos niños.
Ya Tara o vasiyeti Jax'e kabul ettirirse?
¿ Y... si Tara le da ese testamento a Jax?
Tara'nın beni vasi yapmasına izin vermeyeceğim.
No voy a permitir que ella me nombre tutora.
Tara'ya ve kulübe yardım etmek bir çıkar çatışması yaratıyor.
Ayudar a Tara y al club podría ser un conflicto de intereses.
Tara'nın davasına baktığın son kişi olmasını istemem.
Sería una pena para Tara que fueras la última cliente que tuviera.
Bu öğlen Tara'yla konuştum.
He hablado con Tara esta tarde.
2 numaralı seri başı Tara Janssen, bu maç öncesi sıralamada 18. olan Claudia Weber karşısında ecel terleri döküyor.
La segunda cabeza de serie Tara Janssen está luchando para mantenerse viva en este partido contra la decimoctava cabeza de serie Claudia Weber.
Sonuçlar Tara Janssen'a çıkıyor Weber'ın yarı finalde yenmiş olduğu tenisçi.
nos lleva de vuelta a Tara Janssen, la jugadora a la que venció Weber en la semifinal.
Sanırım Tara kaybedince sinirlenen biri.
Supongo que Tara tenía mal perder, después de todo.
Size Tara Janssen hakkında birkaç soru sormam gerek.
Necesito hacerle algunas preguntas Sobre Tara Janssen.
Tara ile olan ilişkiniz nedir?
Entonces, ¿ cuál era su relación con Tara?
Hayır, şey, diğer tenisçi oradaydı şey, Janssen, Tara Janssen.
No, estaba la otra... jugadora de tenis, creo, Janssen.
Oradaydı.
Tara Janssen.
Sanırım Tara Janssen bundan sonra artık tarih kitaplarında yerini alır.
Entonces, supongo que Tara Janssen saldrá en los libros de historia después de todo.
Yanına birkaç memur alıp dükkanın çevresini tara.
Que algunas unidades investiguen alrededor de la tienda...
Ah, Tara.
Tara.
Tara.
Tara.
- Tara.
Tara.
Tara Sharma'yı herkes bilir, efendim.
Todo el mundo conoce a Tara Sharma, señor.
- Tara Sharma?
Tara Sharma.
Ben müdür Tara Sharma.
Habla la gerente Tara Sharma.
- Tara.
- Tara.
Tara, dinle.
Tara, escucha.
O, Tara'nın arabasıydı.
Ese era el coche de Tara.
Tara, senin araban Chandigarh'da.
Tara, tu coche está en Chandigarh.
Senin araban Chandigarh'da, Tara.
Tu coche está en Chandigarh, Tara.
- Ben, Tara Sharma.
- Habla Tara Sharma.
Sen, Tara Sharma'sın, ve ben Babli Besharam.
Tú eres Tara Sharma, y yo Babli Besharam.
Tara, senin araban!
Tara, tu coche.
Tara, dikkat!
Tara, control.
- Ben de çok ciddiyim, Tara.
- Yo también Tara.
Seni işte bu yüzden seviyorum, Tara.
Es por eso que estoy enamorado de ti, Tara.
Alex, kitaplari birak ve saclarini guzelce tara.
Alex, baja el libro, pásate un cepillo por el pelo.
Razer ve Aya'yı tara.
Escanea buscando a Razer y Aya.
Tara'yı vurdular.
Le dispararon a Tara.
Ben de hiç korkmadım. Ama bu Tara'yı döner gibi kavrulurken görmeden önceydi.
Tampoco les he temido, pero eso era antes, vi a Tara cocinarse como un maldito espiedo.
O yükselecek.
Se... Levan... tará.
- Asıl o...
- Convenció a Tara para que...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]