Teri translate Spanish
974 parallel translation
Sadece yüzümdeki teri siliyordum.
Estaba secándome el sudor de la frente.
Saat 7'de her şey sona erince saklandığım yerden çıktım ve alnındaki teri silmekte olan yorgun doktorla yüz yüze geldim.
Cuando todo terminó, salí de mi escondite... y me tope, cara a cara, con el extenuado doctor.
... onlari hasta etmem gerekse de size müºteri bulacagim.
Encontraré clientes aunque yo mismo tenga que hacer que enfermen.
Dr. "Hackenapuss" un gelecegini duyan bir sürü müºteri geliyor.
Han venido muchos clientes al saber que el Dr. "Hackenapuss" venía.
Bir daha o işgüzarlar niye grev yaptığımı sorarlarsa onlara alnımın teri için yaptığımı söylersin.
La próxima vez que esos entrometidos te pregunten, diles que hago huelga por dinero, dinero que me gano trabajando duro.
Lydia, yüzündeki teri sil.
, tienes sudor en la nariz.
Katilleri asmak başka şey bunu yaptıklarından emin olmadığın kişileri alıkoyup onlara ecel teri döktürmek...
Colgar a asesinos es una cosa, pero detener a unos tipos... y aterrorizarlos mientras los interrogas es otra cosa.
Müºteri kabul etmeye hazìrdì.
Ya casi estaba preparado para recibir a clientes.
Affedersiniz, müºteri var.
Perdone, tengo un cliente.
Onu hareket halinde tutmalısın, teri soğumasın.
No le dejes que se pare. Hay que evitar que se enfríe.
Bu, çaba, alın teri... ve zaman gerektirecek.
Se necesita trabajo y esfuerzo. Se necesita tiempo, mucho tiempo.
O topraklara alın teri döktüm.
He sudado sangre en esas tierras.
" ekmeğini alın teri dökerek kazanacaksın....
" porque de ella fuiste tomado...
On yillik alin teri.
Diez anos de sudores.
- Ecel teri döktü.
- Tiene el sudor de la muerte.
Terli atlara su içiriyorsun. Atların teri kuruyuncaya kadar, sudan uzak tut.
No deje beber a los caballos hasta que se hayan relajado.
- Alın teri mi?
- ¿ Tienes un cigarro?
Onlara "Bay Flagg ın sek - er-teri olduğumu söyleyeceğim o kadar."
Sólo diré que soy la secretaria del Sr. Flagg.
Bedeninin titreyişini ve alnındaki boncuk boncuk teri görmek istiyorum.
Quiero ver su cuerpo temblar y su frente cubrirse de sudor.
At teri kokuyorsun.
Hueles a sudor de caballo.
Pislik, duman ve dürüst alın teri var!
- Es polvo, y humo, y sudor honrado. - Fuera!
Teri, Kontes'in oda hizmetçisi.
Teri, la camarera de la condesa.
Ben sadece Teri'mi tekrar görmek istiyorum.
Sólo quiero volver a ver a mi Teri.
Sadece Teri'mi tekrar görmek istiyorum.
Sólo quiero volver a verla.
Bu Polkie, at teri gibi kokar ama tadı o kadar kötü değildir.
Este es Polkie, huele a caballo sudor, pero no saben tan mal.
Sanırım tadı da at teri gibi.
Sabe a sudor de caballo también, creo.
Bu insan teri, pislik değil.
El sudor humano huele, no apesta.
Mendilinde ki teri aldım bile!
Tenía restos de sudor.
Bana işten bahsetme süperstar, ben de alın teri döküyorum.
No me hables de trabajo, yo sí que soy un currante.
Her yuva bloğunda onların teri var.
En cada bloque de pisos hay una gota de su sudor.
Sanki Teri'nin kutsal yarası gibi gözüküyor.
Parece un escarabajo sagrado de Teri.
Altın için ;'güneşin teri.' Arılar için ;'balın babası'derler.
Al oro lo llaman sudor del sol, a las abejas, padres de la miel.
Ama alnımda bir sevgilinin değil, bir işçinin teri var.
Pero mi sudor es de obrero, no de amante.
Keever'a yaklaşın. Burnundaki teri görelim.
Muestren el pañuelo en la nariz.
"Sıcak güneşte parıldayan çıplak vücuduna.. ... ağzı açık baktı, tatlı teri üzerinden damlıyorken..."
Un cuerpo desnudo... brillando bajo el sol ardiente y era tan dulce y deslumbrante...
Vücudundaki teri yalamak nasıl olurdu merak ettim.
¿ Cómo sería... lamerte el sudor del cuerpo?
Hep duyardım ki ata binerken bütün teri at dökermiş, daha üstüne binmemiştim bile, ama beni sıksanız çimleri sulayacak kadar ter çıkardı.
Siempre oí que al montar caballos, era éste el que sudaba. Pero aún no lo montaba y ya había escurrido lo suficiente para regar el césped.
- Barın üstündeki teri siler misin? - Derhal.
Desea limpiar el sudor de barras allí?
Teri yukarıda tutup kulaklarıma doğru gönderiyor.
Me hacen de canalón y lo desvían hacia las orejas.
Biraz alın teri ve çalışmayla üstesinden gelinmeyecek sorun yoktur.
No hay muchos problemas que se resistan al trabajo y al sudor.
Muhtemelen, Teri Garr.
Probablemente, Teri Garr.
- Robert Duvall, Teri Garr.
- Robert Duvall, Teri Garr.
Ben şu kıllı adamın kaşındaki teri rica edeyim.
Quiero tener el sudor de la frente del peludo, gracias.
Çünkü ben ölü teri atıyorum, Peg.
Hey, yo sudo el sudor de los muertos, Peg.
Teri dönene kadar büroya bakacak hiç kimse yok.
No hay nadie que atienda el negocio hasta que Terry regrese.
Teri'ye benden selam söyle.
Saluda a Terry de mi parte.
Peki sence Teri senin yine kovulduğunu duyunca ne diyecek?
¿ Y que crees que dirá Teri cuando se entere de que te han echado otra vez?
Teri, uğraşmasaydın!
Teri, no tenías por qué.
- Alın teri dök biraz.
¡ Hazlo con esmero!
Boş ver Teri, unut gitsin.
Déjalo, Terry, déjalo.
Teri!
Teri... ¡ Oh, no!