Tertemiz translate Spanish
1,299 parallel translation
Sinyaliniz geçen seferki gibi tertemiz geldi.
Su transmisión ha llegado perfectamente. Tan clara como la primera vez.
- Ama şimdi tertemiz.
- Ya no bebe alcohol.
Hava tertemiz.
Ay, qué fresquito, ¿ eh?
Hiç delik yok, tertemiz.
No hay agujeros ni nada.
Serum paneli tertemiz.
El análisis dio negativo.
Seni derhal tertemiz yapacağız.
Te dejaremos reluciente en un santiamén.
Batı-kuzey batı yönünde tertemiz bir dalga kabarıyor.
Es una oleada limpia de Oeste a Noroeste.
Hava tertemiz.
Sí, es hermoso, hombre.
Buralar tertemiz olduğunda buraya gelirim.
Me mudaré allá cuando esté limpio y ordenado.
Seninkiler gibi tertemiz değiller, çünkü onları gerçekten kullanıyorum.
No están impecables como los tuyos, porque yo en realidad los uso.
Alışverişi garantilemek için beyaz gelinlik giymiş... gelinle beraber gelen sağdıç nasıldır biliyorsun, Tertemiz!
Padre / vendedor llega con la hija / producto... quién está de blanco para garantizar que la mercancía no está usada.
Tertemiz.
Todo limpio.
Pantolonum beş ayininde tertemiz olacak.
Mis pantalones van a estar perfectamente limpios para la misa de las 5 : 00.
Menkler yüzeyde ilkel bir ırkmış gibi gözüküyor. ... hatta insan standartlarına göre saf tertemiz.
En apariencia los Menk parecen ser una especie primitiva, sencilla incluso para los estándares humanos, sin ofender.
Senin tertemiz olduğunu hepimiz biliyoruz.
Y todos sabemos lo incorruptible que eres.
Her yer bıraktığım gibi tertemiz.
Todo limpio, tal como lo dejé.
Tertemiz ve üfül üfül. Evde gibiyim.
Es tan limpio e insulso.
Bunu söylemek sevindirici, cildiniz tertemiz.
Tu piel está libre de enfermedades.
- Tertemiz bir adam. Kilisede sağdıç.
- Era un hombre piadoso, un diácono.
- Tertemiz, hiç hatasız.
- Detallado y sin errores.
Tertemiz oldu.
Impecable.
Bu tertemiz eşyalardan kurtulmaya çalışmak gerçekten zor olmalı.
Debe ser difícil desprenderse de todas estas cosas lindas.
Evin içinde spor salonu var... gerçekten tertemiz bir hava var bu yerde
Gimnasio en la casa... Listo... una toalla y aire fresco.
Kusursuz ölüler istiyorum! Tertemiz suratlar, cilalı botlar!
Quiero muertos impecables, acabados de afeitar, peinados...
- Hayır. Yok. Tertemiz.
- No, Nada, No ha hecho un carajo,
Tertemiz bir evi pislet.
Destrozar una casa limpia
Tertemiz olarak yerine koyacağım ve Gertrude'lar geldiğinde, kafesi açacaklar ve doğal sebeplerden öldüğünü sanacaklar.
Lo pondré de nuevo en la jaula. bien limpiecito y cuando los Gertrudes regresen a casa, abrirán la jaula y pensarán que murió de causas naturales.
Ben şiirler romanlar okuyorum Tertemiz bir dünyayı sana anlatabilirim
En los libros de contabilidad y en los bancos.
Ve birkaç saat sonra, kafatası tertemiz... bulundu.
Pocas horas después, su cráneo fue encontrado... todo descarnado.
Güneşte parıldardı kürkü, ışıl ışıl ve tertemiz.
Brillaba con la luz del sol de reluciente y de limpio.
- Ve işte karşınızda tertemiz bir katil.
Asesinato fresca de ducha.
Tertemiz oldum, hadi gidelim.
- Estoy perfectamente. Larguémonos.
Jimmy'nin teftişten niye tertemiz çıktığı belli oldu.
Y así es como Jimmy pasó la inspección sin problemas.
Bakanlık tertemiz bir yer değil.
El departamento no era completamente limpio.
Kurula onları. Tertemiz yap.
Déjalos perfectamente limpios.
O kadar ders çalıştığım yetmiyor gibi tertemiz giysilerimi yeniden yıkıyorum. Bu çok yanlış.
Así que ahora, aparte de lo que tengo que leer y estudiar tengo que lavar de nuevo mi ropa antes perfectamente limpia.
Sıcak küvette testislerini demle ve Tanrı'ya yemin ederim, steril ve tertemiz olacaksın.
Báñalos como si fueran saquitos de té... y te juro por Dios que quedarás estéril y limpísimo.
Çok temizmiş galiba. Tertemiz.
Muy limpio aparentemente, demasaido limpio.
Herifin duyulmuş ünü var, ama sabıkası tertemiz.
Este sujeto tiene mala reputación, pero no tiene antecedentes.
Hergelenin sicili tertemiz.
El desgraciado está totalmente limpio.
Sana söz ; sabaha kadar tertemiz ve süt beyaz olacaklar.
Limpio e inmaculado por la mañana. Tienes mi palabra.
Fakat sana tertemiz bir başlangıç sunuyorum.
Pero le ofrezco arreglarlo todo entre...
Tertemiz oldu.
Está todo parejo.
Tertemiz olması lazım Odie.
Tiene que ser liso, Odie.
- Tertemiz. Anlıyor musun?
- Liso. ¿ Lo entiendes?
Sizi tertemiz yapar.
Purifica quemando.
Tamam, tertemiz oldu. Git odanı elektrik süpürgesi yap!
Bien, ya está limpio. ¡ Ve a tu cuarto a pasar la aspiradora!
Geri döndüğüm zaman burayı tertemiz görmek istiyorum!
¡ Ahora espero que el lugar esté impecable a mi regreso!
Tertemiz.
Está inmaculada.
Tertemiz bir iş olur. Ronnie!
- Ronnie...
Tertemiz.
Están limpios.