Thomasin translate Spanish
52 parallel translation
Thomasin!
¡ Thomasin!
Thomasin.
Thomasin.
Neyin var senin Thomasin?
¿ Cuál es tu problema, Thomasin?
- Thomasin, ikizleri içeri götür.
- Thomasin, mete a los gemelos.
- Thomasin!
¡ Thomasin!
- Yapma Thomasin.
- ¡ No lo hagas Thomasin!
- Thomasin, bırak gitsin!
- ¡ Thomasin, déjala en paz!
Annemle babama günahımı anlat. - Thomasin.
Dile a nuestros padres que soy malvada.
- Acımandan nefret ediyorum.
- Thomasin. - No me compadezcas.
Thomasin...
Thomasin...
Thomasin?
¿ Thomasin?
Onu ve Thomasin'i gözümüzün önünden ayırmamalıyız.
Debemos mantenerlo aquí. Y a Thomasin.
Yarın atı da Thomasin'i de alıp köye gideceğim.
Mañana llevaré el caballo a la aldea, con Thomasin.
- Nasıl istersen öyle düşün Thomasin.
- Como quieras, Thomasin.
Thomasin!
Thomasin.
Thomasin'in nesi var?
¿ Qué ocurre contigo, Thomasin?
Bağışla beni Thomasin.
Perdóname, Thomasin.
Onu ormanda Thomasin mi hasta etti?
¿ Qué le aflige? ¿ Thomasin lo hizo enfermar en el bosque?
Thomasin için iyi bir aile bulacağım.
Buscaré una buena familia para Thomasin.
Caleb'la geri döndüğümüzde onları satar ikizler ve Thomasin için bir atla geri döneriz.
Volveremos con Caleb y venderemos todo, y regresaremos con un caballo para los gemelos y Thomasin.
- Thomasin ve sen...
- Thomasin y los niños...
Bir defasında Thomasin'in yaşlarındayken rüyamda gökte İsa'yla birlikte olduğumu görmüştüm.
Tuve un sueño una vez, cuando tenía la edad de Thomasin, que estaba con Cristo aquí en la Tierra.
Thomasin.
- Mercy. Thomasin.
- Thomasin, çocukları dışarı çıkar.
¡ Pecado! Thomasin, lleva a los niños afuera.
Çocuklar, uzak durun. Thomasin yardım et!
Niños, no miren esto. ¡ Thomasin, ayuda!
- Thomasin bir cadı!
- ¡ Thomasin es una bruja!
- Lanet olsun!
¡ Thomasin!
Bana anlatmalısın Thomasin...
Debes de decirme, Thomasin...
Thomasin, beni dinle.
Thomasin, escúchame.
- Ama bakacaksın. Thomasin?
- Sí, pero debes de hacerlo. ¿ Thomasin?
Hristiyan ismi Thomasin White.
Su nombre cristiano era Thomasin White.
Yetkiyi geri dönene kadar Thomasin'e bıraktı.
Dejó a Thomasin al mando hasta que volviera.
Thomasin tüm umudunu kaybetmişti.
Thomasin había perdido toda esperanza.
- Thomasin!
- ¡ Thomasin!