Tick translate Spanish
229 parallel translation
Üzgünüm ama ben zaten Klik, Pik, Hik, Tik Gaf, Staf, Laf ve Çaf'a üyeyim.
Lo siento, pero ya estoy suscrito a Click, Pick, Hick, Tick Gaff, Staff, Laugh y Chaff. - Disculpe.
Tick-Tock Kulubün şef garsonunu tanıyorum. Oraya ne dersin?
Suelo ir a menudo al Club Tick-Tock. ¿ Le gusta?
Tik tak, tik tak.
Tick-tock, tick-tock.
Her yerde kırmızı sardunyalar vardı, saatlerin tik takları duyulurdu.
Había geranios rojos y los relojes hacían tick tack.
Bir tick-tack yetti.
El tic-tac de mí reloj...
Lime hastalığı keneyle ( tick ) bulaşır. Belsoğukluğu penisle ( dick ) bulaşır.
La mixomatosis es una enfermedad del conejo... y la blenorragia es una enfermedad de la polla.
Ve bu da Tick-Tack Bunu Gun Hill'de yaptım.
Y estos son los 2 vagones que hice en Gun Hill
- Dokuzuncu Jason Cehenneme Git - - Tick. Tick.
- la nueve es Jason va al Infierno...
Altıncı ne?
- Tick. Tick.
Tanrı aşkına, bu bütün bir gününü mahvetmeye yeter, Tick.
Te arruina el día. - ¡ Dios! - ¡ Lo siento!
Tick, umudunu kırmak istemem... ama bu tür ürünler almıyorum. Bunu sen de biliyorsun.
Tick, siento desilusionarte pero no trato con esta clase de producto.
Sanat eleştirmenliğini geç, Tick.
Corta la crítica de arte, Tick.
Yarım saat içinde Tick'in orada buluşalım.
- Te veo en casa de Tick en 30 mins.
Hey, Tick, konuşmamız lazım.
Oye, Tick. Tengo que hablar contigo
Devrelere girerek sinyalin frekansını arttırmışlar... bu da beynini kızartmış. Tick!
Colocaron un amplificador para aumentar la señal, y le han frito el cerebro. ¡ Tick!
Hey, hey, Tick, hadi!
¡ Vamos!
Tick, benim.
¡ Tick! Soy yo, Lenny.
Tick! Hadi!
Tick, vamos.
Hadi, Tick!
¡ Venga, Tick! ¡ Vamos!
Tick tanınmış bir çoğaltıcıydı. Onun bir bildiğinin, kopyanın olup olmadığını ya da Iris'in... teybi kullanmasını kimin sağladığını öğrenmek istemişlerdir.
Como Tick es un conocido duplicador, ellos querían descubrir lo que él sabía, si se hicieron copias o quién'conectó'a Iris.
Tick'e bunu yapan Iris'e.. yapanla aynı kişi. Bu aynı sapık-katil.
El mismo cabrón enganchado mató a Iris y a Tick.
Trick'i de ben hallettim, değil mi?
¿ Me cargué también a Tick?
- Sefil Tick.
- Piojo holgazán.
Red Tick Birası.
CHÚPATE UNA, SECA
Tick-tock... tick-tock.
Tic-tac, tic-tac.
Ta ta demedi...
No fueron Da-Da Sino Tick Tick Tick
Tik-tik, zaman bitti.
Tick, tick, tick, se acabó el tiempo.
" Tik tak tik tak
" Tick, tock, tick, tock
Redbone köpekleri vardı. Erkek kardeşinde de Blue Tick ve Plott Hound vardı. Ailenin diğer fertlerinde, kuzenlerde falan da av köpekleri vardı.
El tenía varios Redbones y su hermano tenía un Blue Tick, y su hermano un Plott Hound y otros miembros de la familia tenían también Hounds, y algunos Cataloona Hounds.
Zaman geçiyor, Dreg.
Tick, tock, Dreg.
Zaman hızla geçiyor!
Un maldito tick tock.
Evet. Tik-tik, zaman bitti.
Tick, tick, tick, se acabó el tiempo.
Görünüşe bakılırsa Kyle`ın fazla zamanı kalmamış, saat işliyor.
Te sugiero que comiences a buscar el dinero, Kyle no parece tener mucho tiempo, tick-Tock, tick-Tock.
Boş ver.
Tick-tick.
Ally, tik tak.
Ally, tick-tock.
Özür dilerim, bir tikim daha...
Lo siento, es otro tick.
- Bu tik nörolojik öyle mi?
¿ El tick es neurológico?
Bilet send- - pekala, hadi- -
Tienes el tick- - Bueno, vamos a- -
Aynı tik gibi ama değil.
Es como un tick que la gente tiene, excepto este no es un tick.
Çalın! Omuzları oynatın.
Me dice "kiddo" y tiene un tick.
ama neleri kaybettiğimiz hatırlamamız lazım. Tick, tick, tick, tick, tick. biliyorum ki sende hala beni hissediyorsun.
Ya veo
Tik tak, okula girdik.
Tick tock, estamos en la escuela.
Tik tak, minibüse girdik.
Tick tock, tome la furgoneta.
Tik tak, aşağılık herifleri havaya uçurduk.
Tick tock, vuele el maldito.
Tick-Tock McGlaughlin, Clocker's Corner'dan canlı.
Soy Tick-Tock McGlaughlin en el Rincón del Cronometrista.
Tick-Tock McGlaughlin, Movietone Haberler.
¡ Dios mío! Soy Tick-Tock McGlaughlin para Movietone.
Galiba Tick hala kutlamalara devam ediyor.
Parece que Ticks ya lo está celebrando.
Benim Lenny!
¡ Soy Lenny! ¡ Tick!
Delisin!
Bueno, tick-tock, ¿ sabes qué? ¡ Estás loca!
- Tick, tick, tick, hadi tatlım, yürü. Gidiyorum.
- Ya voy.
Tick-tock, Dennis.
El tiempo es oro.