Tina translate Spanish
5,224 parallel translation
- Tina?
Tina.
Tina, Tina. O yaşlardayken, sizlerden beklenmeyen şeyleri biraz yaramazlık yapmanızı isterler.
siempre quieres hacer algo que no deberías y ser un poco atrevido.
Tina, Tina. - Tina. - Tamam, geliyorum.
vamos.
- Tamam. Tina senin sıran.
tu turno.
Tina, haydi gidelim!
vamos!
- Oldu, Tina.
Tina.
Ben, Alain, Tina ya da Al'ı düşünmedim. Sadece kaçtım.
Yo no pensé en Alain ni en Tina ni en Al salí corriendo.
Tina!
¡ Tina!
Alain ya da Tina'yı düşünemedik.
solo en nosotros mismos.
Tina'yı bile düşünemiyordum.
Ni siquiera pensaba en Tina.
Tina şok halinde değildi ama bıraktığımız için çok kızgındı.
Tina estaba traumatizada y enfadada porque la habíamos dejado.
Ayrıca Susan, Stacey, Tina, Irene.
Y Susan, Stacey, Tina, Irene.
İçinde "Luck" dizisinin ilk sezonu ve bir küvet dolusu yapıştırıcı olsun.
La temporada uno de "Luck" y una gran tina de pegamento.
Biliyor musun? Öldüğüm zaman tüm paramı Tina Fey'e bırakacağım.
¿ Sabes que cuando me muera en mi testamento le dejaré todo mi dinero a Tina Fey?
Tina Fey!
¡ Tina Fey!
Bir kadından hoşlanan kız arkadaşım var.
Me gusta tanto como chica Tina Fey.
Gwen, tüm paramı Tina Fey'e bırakmak istemiyorum.
Gwen, no quiero que todo mi dinero vaya a Tina Fey.
Evsiz bir adam içeride banyo yapıyor!
Un vagabundo se esta dando un baño de tina!
Ayrıca, İtalyan olduğunu söyledim bu yüzden sana Tina diyebilir.
Además, le dije que eres italiana, así podría llamarte "Tina".
Diğer çocuklarla parti yapmak yerine aynen şimdi olduğu gibi seni bir kova dondurmanın başında bulmuştum.
Te encontré aquí, al igual que, sobre una tina de helado en lugar de salir de fiesta con todos los otros niños.
Kokulu sıcan bir küvetin içine girer.
Ella entra en una tina caliente perfumada.
Ayrıca Tina ve Jaz İspanyol, beyaz değil ki yani o da farklı bir kategori oluyor.
Y Tina y Jaz son hispanas, no blancas, así que ésa es otra categoría.
Dostum, bu Tina için ama.
Es por Tina.
İyi bir kız, değil mi? - Tina mı? - Evet.
Ella es linda.
Ronette'lerle o kadar zaman harcadım Crystal'lerle, Darlene'le, Bobby Socks'la, Tina'yla....... kıyafetleri, elbiseleri konusunda.
la cantidad de tiempo que pase con the Ronettes, the Crystals, con Darlene, con the Bobby Socks, con Tina, en sus ropas, en sus vestidos.
Sence Savannah'da, gecenin bir yarısı beni bırakıp fıçılarca viski içinde alem yaptığını bilmeyen var mıdır?
¿ Crees que hay un alma en Savannah que no sepa que me dejaste en medio de la noche para revolcarte en una tina de whisky?
Sarah'dan söz etmişken... Duşta bacaklarını traş etmesini izlemeye bayılıyorum.
Hablando de Sarah me encanta observarla mientras se afeita las piernas en la tina.
Belge hazırlandı.
La tina ha sido preparada.
Banyo yapalım mı?
¿ Tomamos un baño de tina?
Tina, ver sunu.
¡ Tina!
Tina, sende kalp rahatsizligi var, degil mi?
Tina, tu corazón está mal, ¿ no?
- Tina, hadi!
- ¡ Tina, ven!
- Küvetin içinde, buz koy, tamam mı?
- Con hielo, en la tina.
Dün gece küvette, bir kutu tortilla yedim.
Anoche en la tina, me comí toda una caja de cascaras de taco.
Tina.
Tina.
Benim adım Tina...
Tina. Mi nombre es...
Küvete bakın.
- Miren la tina. - Dios mío.
Geç kâğıdı lütfen, Tina.
El libro de registro, por favor, Tina.
Yumuşak ve sıcacık ellerin var Tina.
Tienes las manos suaves y calientes, Tina.
Lola'nın buz almak için para istediği günü hatırlıyor musun?
PUES, ¿ RECUERDAS LA FIESTA DE LOLA EN LA TINA CALIENTE?
Bir küvet daha var!
Hay otra tina.
Küvette ölen ilk Lannister olmaya niyetli degilim.
No pretendo ser el primer Lannister que muera en una tina.
ama Emily Dickinson'dan daha kitabi bir çeşit Tina Fey gibi.
Pero más a lo... Emily Dickinson... Del tipo intelectual...
Bu kız arkadaşım Tina.
Esta es mi amiga, Tina.
Merhaba, Tina.
Hola, Tina.
Bu kız arkadaşım Tina.
Esta es mi amiga Tina.
Yani Tina için kız arkadaşım dersen insanlar eşcinsel olduğunu düşünecektir.
Si dices de algún modo que Tina es tu "amiga", supondrán que eres gay.
Hey, Tina, buraya gel.
ven aquí.
O anda düşündüğüm tek şey Tina'yı evine götürmekti.
Pensé que era el momento de llevar a Tina a casa.
Tina iyi mi diye arkama baktım.
Volteé para ver si Tina estaba bien.
Evet, kasık mantarı oldum sanırım.
Sí, tengo ese extraño caso de tiña inguinal