Toast translate Spanish
79 parallel translation
Tahminleri altüst ediyorlar! Ve ABD, Brad Street'ten geldiler! Ben onlara ünlü Özgür Kuşlar adını veriyorum!
"The Toast from the Coast" desde Atlanta, Georgia, y los "Fabulous Freebirds".
d Böylece ölümünün şerefine içelim d d Oh, bu da nedir?
Let's toast to your hasty departure'cuz Oh, what's this?
Tam olarak 5 saat ve 17 dakika sonra düşman tostunu ( toast ) vuracağız.
Dentro de cinco horas y 17 minutos, atacamos la bosta enemiga.
I miss... the crunch of your toast.
"Echo de menos..." "el crujir de tus tostadas".
- Open up that bottle. - We'll toast.
"Y que abras esa botella, brindemos con ella..."
Freedom Toast bir ihtimal.
Tenemos "Tostadas de la libertad."
Şehir merkezinde, Burnt Toast restoranı.
Midland, en el Burnt Toast Café.
Onu Sports Illustrated dergisinde, Cinnamon Toast Crunch kahvaltılıkları kutularında, hatta McDonalds'ın kolleksiyoncular için çıkardığı bardaklarda gördünüz.
Lo han visto en Sports Illustrated, en la caja de cereal con canela. Quizás ya tengan su vaso coleccionable de McDonald's.
# Doğruyu söylemediğimi ben biliyorum, sen biliyorsun #
Episodio 15 "Scary Sherry : Bianca's Toast"
"We'll drink a toast in your torture chamber"
Brindaremos en tu cámara de tortura.
Bir kız tanıyorum fikrinde tost.
* Conozco una chica que... * "I know a girl who" * piensa en tostadas. * "thinks of toast"
Kahvaltı hazırlayacak sana bir tost.
* Te hará el desayuno. * "She'll make you breakfast" * Te hará tostadas. * "She'll make you toast"
... Ben Büyük Teksas Butters ve bu da benim yumurta topuk...
Soy Big Texas Butters, y este es mi caballo Toast.
Demek sadece bisküvi yiyorsun.
Solamente un pastelito Toast'em, ¿ eh?
- Bisküvi yemeyi seviyorum.
- Me gustan los Toast'em.
Sadece bisküviyle günlük enerji ihtiyacını karşılayamazsın.
Pero un Toast'em no proporciona la suficiente energía.
Toast A BUN
Tueste UN PANECILLO
French fries, french toast, Fransız soğan çorbası değil mi?
Patatas francesas, tostadas francesas, sopa de cebolla francesa.
Rejim ekmeğimiz bitmiş.
Se nos acabaron las Melba Toast.
- Tarçınlı Tost Gevreği.
- Cinammon Toast Crunch.
Bir iyiliğe ihtiyacımız var, Toast.
Necesitamos un favor, Toast.
Acele etme, Toast.
Tomate tu tiempo, Toast.
- Güvenli kelime "tost", değil mi?
¿ La contraseña es "Toast"? "Toast" sí.
Ver bakalım.
Obtener con el showgram. - Para mí, saben como Cinnamon Toast Crunch.
... French Toast'a bakarak belki bir göz atabilirsin.
Quizá puedas leer las tostadas francesas.
Nasıl gidiyor Toast?
¿ Qué pasa, Toast?
Toast, bak.
- Toast, escucha.
Ne tür bir bezmiş bu Toast?
¿ De qué glándulas estamos hablando, Toast?
- Dinle Toast, Toast.
- Toast, Toast.
Yapabileceğimi sanmıyorum beyler.
No creo que pueda hacer esto. ¿ Toast?
Toast? Uzun yaşa ve ter dök.
Larga vida y transpira.
Oyun zamanı Toast.
Es la hora del juego, Toast.
Pekâlâ Toast, içeridesin.
Bien, Toast, estás dentro.
- Toast, beni dinle.
- Toast, escúchame.
Konuşmayı bırak Toast, tamam mı?
Para de hablar, Toast, ¿ sí?
Toast!
¡ Toast!
Aferin sana Toast.
- Buen trabajo, Toast.
Şifreyi kırması için Toast'a haber vereyim.
Pondré a Toast a ello, ver si puede hackearlo.
Kullandığı şifreleme sistemi Toast'ı bile büyüledi.
Tenía una forma de encriptación que ha impresionado a Toast.
Bir dakikan var mı?
¿ Qué pasa, Toast? Jersey.
Toast, bak.
¿ Hablarás en inglés, por favor?
Bu gibi stresli durumlar için önleyici ilaç kullanırım ama bunun için çok geç.
¿ De qué glándulas estamos hablando, Toast? Mm... las glandulas sudoríparas.
Alet ter geçirmez. - Tamam mı? - Dinle Toast, Toast.
Quiero decir, ¿ y si sudo tanto que se introduce en el micro y me electrocuta?
Yalnız kalınca onun bilgisayarındaki her şeyi buna yüklemeni istiyorum.
- Ey, Toast, Toast. Sólo recuerda el plan, ¿ vale?
Toast of New York.
Brindis de Nueva York.
Toast.
- "Aloha".
Kama'aina * gibi görünüyorsun.
- Toast. Te ves como un lugareño.
Evet, Toast, hayırdır?
Sí, Toast, ¿ qué pasa? Jersey, no quiero asustarte, pero...
French Toast.
Tostadas francesas.
Tamam mı?
Toast, escucha.
Ne tür bir bezmiş bu Toast?
¿ Qué es?