Toddy translate Spanish
143 parallel translation
Güzel bir numune, değil mi Toddy MacFarlane?
Un hermoso espécimen, ¿ verdad, Toddy MacFarlane?
Gelsene Toddy, yanıma otur.
Ven, Toddy, siéntate conmigo.
Bu ismi sevdiğin zamanları da bilirim ama Toddy.
Aunque hubo un tiempo, Toddy, en el que te agradaba el nombre.
Otursana Toddy, arkadaşınla birlikte.
Pero siéntate, Toddy, con tu amigo.
Toddy MacFarlane.
Toddy MacFarlane.
Neden arkadaşına da içki ısmarlamıyorsun Toddy?
¿ Por qué no ordenas por tu amigo, Toddy?
Konuşsana Toddy.
Conversa, Toddy.
Ameliyatı senin yapmanı isterim Toddy.
Me gustaría que tú hicieras la operación, Toddy.
Tasalandığım çocuk değil Toddy.
No me interesa la niña, Toddy.
Bildiğim pek çok şeyin Toddy MacFarlane'ı artık incitmediğini ispatlamanı isterim.
Quisiera que probaras... que muchas cosas que sé no han afectado a Toddy MacFarlane.
Bazı eski dostlar, değil mi Toddy?
¿ Algunos viejos amigos olvidados, Toddy?
Aferin sana Toddy.
Así se hace, Toddy.
- Toddy beni sevmez.
- Toddy me odia.
Toddy bunları tüm vücuduma yapmayı severdi.
Toddy querría usarlo en todo mi cuerpo.
Benden asla bu şekilde kurtulamazsın Toddy.
Nunca te librarás así de mí, Toddy.
Gray'in kafası. Öyle değil mi Toddy?
La cabeza de Gray. ¿ Es eso, Toddy?
Onu inkar edebilirsin Toddy ama şeytanın öldüğünü söyleyerek ondan kurtulamazsın.
Podrás negarlo, Toddy... pero no te librarás de él diciendo que el diablo está muerto.
Toddy'e yapabildiğimde elimden geleni yapabileceğimi söyleyebilirsin.
Dígale a Toddy que haré lo que pueda cuando pueda.
İyi günler Toddy.
Buenas tardes, Toddy.
Duyduğum şey hiç de dostça değildi, Toddy.
Lo que oí no fue amistoso, Toddy.
Ancak dostluğumuz sürecek Toddy.
Pero seguiremos siendo amigos, Toddy.
Beni başından atabileceğini mi sanıyorsun Toddy?
¿ Y crees que te estás librando de mí, Toddy?
Toddy.
Toddy.
Bu akşam alışılmışın dışında dost canlısısın Toddy.
Estás inusualmente amigable hoy, Toddy.
Blokları bir araya getirmekle onlara can veremezsin Toddy.
Construir una vida no es como unir bloques, Toddy.
Sen aptalın tekisin Toddy, doktor değilsin.
Eres un tonto, Toddy, no un médico.
Bilmiyorsun ve asla bilemeyecek ya da anlamayacaksın Toddy.
No lo sabes y nunca lo sabrás ni lo entenderás, Toddy.
Dur biraz Toddy.
Espera, Toddy.
Yerinde olsam yapmazdım Toddy.
En tu lugar no lo haría, Toddy.
Alt kata bir göz at Toddy.
Echa un vistazo abajo, Toddy.
- Beklenmedik bir hareket, Toddy.
- Esto es inesperado, Toddy.
Senden bir şey istemiyorum Toddy.
No quiero nada de ti, Toddy.
Demek beni hastalık olarak görüyorsun Toddy?
¿ Me transformaste en enfermedad, Toddy?
Al Toddy.
Ten, Toddy.
Seni bir daha görememek bana acı verir Toddy.
Me lastimaría no volver a verte, Toddy.
Benden asla kurtulamayacaksın Toddy.
Nunca te librarás de mí, Toddy.
Vazgeç Toddy, vazgeç.
Déjalo ser, Toddy, déjalo ser.
Hayır, Toddy, benden kurtulamayacaksın.
No, Toddy, jamás te librarás de mí.
Seni öldürmeye zorlama beni Toddy.
No me obligues a matarte, Toddy.
Böyle daha iyi Toddy.
Así está mejor, Toddy.
Başka birinin daha senin gibi perişan olmasını istemedim Toddy.
No veré cómo otro chico se vuelve desdichado como tú, Toddy.
Hayır Toddy.
No, Toddy.
Toddy sokağı, Hayes Lane ve Strat Temps bölgelerini aramak için Hayes Wharf'ta kara polisine katılın.
Vigile junto con la policía... la zona acordonada de las calles cercanas al río.
Toddy Sparks'ın atının çalındığını hatırlıyorum.
Recuerdo cuando le robaron el caballo a Toddy Sparks.
Yaşlı Toddy ödeşti.
Pero el viejo Toddy se vengó.
Toddy...
Toddy...
Bana Toddy deme.
No me llames Toddy.
- Kızma bana, Toddy.
- No te enfades conmigo, Toddy.
Homey, benim, Toddy.
Homey, soy yo, Toddy.
Toddy, duyan da paragöz olduğumu sanacak.
Toddy, cualquiera diría que soy un interesado.
Bak Toddy, anlaşmamızdan memnun değilsen...
Mira, Toddy, si no estás conforme con nuestro acuerdo...