Tyree translate Spanish
107 parallel translation
Bunlar Tyree ve Paradise River devriyesi.
Es Tyree con la patrulla del Paradise.
- Biraz dinlenin, Tyree. - Sağolun efendim.
- Descanse un poco, Tyree.
Tyree, emekli olma zamanım geldi!
Tyree... Es hora de que me retire.
Yüzbaşı Tyree...
Capitán Tyree.
- Konuşun onunla.
- Capitán Tyree. - Hable con él. Gracias.
- Çavuş Tyree...
- Sargento Tyree.
Hiç korktunuz mu, Yüzbaşı Tyree?
¿ Ha tenido miedo alguna vez?
Bu, Çavuş Tyree'nin yetki alanına giriyordu.
Eso sí era competencia del sargento Tyree.
- Tyree.
- Tyree.
At hırsızlarının arasında adı Tyree olan var mı?
¿ Hay alguien llamado Tyree entre sus ladrones de caballos?
İsim Tyree. 50 dolarlık ödül.
Se llama Tyree. Hay una recompensa de 50 dólares.
- Asker Tyree?
- ¿ Soldado Tyree?
"Bölge savcılığının kendisine verdiği yetkiyle, Travis Tyree'yi " sorumlu bulan Eyaleti Polis Şefi Vekili... "
"Orden del alguacil para arrestar a un tal Travis Tyree bajo orden judicial emitida por el debido proceso..."
- Kaçak, Tyree, efendim.
- El desertor, Tyree.
Tutuklusun, Tyree.
Estás arrestado, Tyree.
Attan iyi anladığını biliyorum, Asker Tyree.
Sé que es un excelente conocedor de caballos, soldado Tyree.
"ismi geçen askerleri onurlandırmayı bir borç bilirim : " Onbaşı Bell, Asker Boone, " Asker York, Asker Tyree,
UU daré una mención de honor al cabo Bell, soldado Boone soldado York, soldado Tyree guía indio navajo, Hijo de Muchas Mulas a los 16 días de...
Asker Tyree'ye yedi günlü sıla izni verilmiştir! İşte bu!
¡ Y se le otorgan al soldado Tyree siete días de permiso!
Tuzağa doğru yürüyen kişi, Tyree, burada birlikte yaşadığım arkadaşım.
Uno de los hombres que va hacia la emboscada es Tyree, el amigo con el que viví aquí.
Tyree'nin kampı 400 m uzakta.
El campamento de Tyree queda a medio kilómetro.
Tyree adında bir avcı tanıyor musunuz?
¿ Conocen a un cazador llamado Tyree?
Tyree'nin bir arkadaşı.
Su nombre es James Kirk, es amigo de Tyree.
Ben Tyree'yi getiriyorum.
Yo traeré a Tyree.
Tyree şimdi onların lideri.
He sabido que el cazador Tyree es ahora su líder.
Tyree, o çılgınlıktan gerçekten nefret ettin mi?
Tyree, ¿ de veras odias esa locura?
Yalnız bir sevgili canavar, Tyree, benim kocaman, öfkeli erkeğim.
Sólo una bestia encantadora, Tyree. Mi enorme y enojado hombre.
Ölmekte olan Tyree'nin arkadaşıymış, çok eskiden.
Dicen que el que muere es amigo de Tyree...
- Ben, Tyree.
Yo soy Tyree.
- Ve ben, Tyree'nin kadınıyım.
Y yo soy su mujer.
Tyree.
Tyree.
Beni Tyree'nin kampına götürmesini söyledim ona.
Le dije que me llevara al campamento de Tyree.
Tyree, konuşmalıyız.
Tyree, debemos hablar, ahora.
Arkadaşın Tyree'yı önemli biri yapmak için birçok yolun var.
Y sé que tiene muchas formas de hacer de su amigo Tyree, un hombre muy importante.
Tyree senden çok bahsetti bana.
Tyree me ha contado mucho sobre ustedes.
Tyree, savaşman gerektiğini varsayarsak. Sonra peki?
Tyree, si tuvieras que pelear, ¿ qué harías?
Tyree'nin karısı istediği hiçbir şeyi reddedemeyeceğini söylemişti.
Sí, quizás sí. La esposa de Tyree dijo que había algo en la raíz. Dijo que ahora no puede negarle nada...
Peki ya arkadaşın Tyree?
¿ Y su amigo Tyree?
Tyree savaşmayacağı için, ilk ölenlerden biri olacak.
Como Tyree no luchará, será uno de los primeros en morir.
Tyree de aynı şekilde düşündü.
Tyree creyó lo mismo cuando lo hechicé por primera vez.
- Ateşli çubuk nerede? Orada!
Tyree, el palo de fuego, ¿ dónde está?
Bak burada kim var Tyree.
Mira quién està aquí, Tyree.
Kötü bir şey olmadı Tyree.
No ha pasado nada, Tyree.
Ben, o, Tyree ve birkaç kişi daha eskiden birlikteydik.
Tyree, él y yo con unos pocos màs solíamos cabalgar juntos.
O köpek nasıl olduysa Tyree'nin atına takıldı.
El perro se enredó en las patas del caballo de Tyree.
Ve Tyree attan düştü.
Y Tyree salió volando.
Geciktiğim için üzgünüm, Tyree.
Siento llegar tarde, Tyree.
- Çavuş Tyree?
- ¡ Sargento Tyree!
- Tyree!
- Tyree.
Tyree...
Tyree.
Tyree?
Tyree.
- Tyree'nin kadını.
- La mujer de Tyree.