English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ T ] / Tırman

Tırman translate Spanish

3,460 parallel translation
O günün son tırmanışında Lance yoruldu ve en iyi yarışçıların gerisine düştü.
En el último ascenso del día, Lance flaqueó y se quedó muy atrás de los primeros.
Günlük 21 etapta, düz yollar, sert tırmanışlar ve zaman denemeleri birleştirilir.
Las 21 etapas diarias abarcan caminos planos ascensos brutales y pruebas contra reloj.
Cancellara düşerse, tırmanış düşündüğümüz kadar zor geçmezse ve liderlerin yanından ayrılmazsam formayı alabilirim.
Si Cancellara está atrás y subir no es tan duro como pensamos y me quedo con los líderes, puedo usarla camiseta.
Lance gerilemişti ama hala liderliğe yakındı ve Tur'un en dik tırmanışına girerken rakibi Contador'un sadece iki saniye gerisindeydi.
Lance había perdido terreno, pero seguía cerca del frente y solo dos segundos atrás de su rival Contador antes del ascenso más grande del Tour.
Zaten böyle bir tırmanıştan sonra başka kim olabilir?
Cuando lo ves corriendo así, ¿ quién más puede ser?
Yarışın en iyi bisikletçisi olduğunu gösterdi, şüphesiz en iyi tırmanıcısı.
Mostró que es el mejor ciclista, sobre todo ascendiendo.
Tırmanılacak tek bir dağ kalmıştı, bisikletçiliğin efsanesi Mont Ventoux.
Faltaba una montaña que trepar : El mítico Monte Ventoux del ciclismo.
Odasına tırman, onu öp ve teselli et
Sube a su recámara, bésala ¡ y consuélala!
Unutma, havalandığın anda doğruca tırman.
Sube en línea recta cuando despegues.
- Dümdüz tırman.
- Subo en línea recta.
Çünkü gece bir şeyler olabilir ve bir şey tırmanıp yolunu o sende olup bende olmayan şeyde bitirebilir.
Porque algo que sale de noche trepará en tu pequeña cosita y encontrará el camino a esa cosa que tú tienes y yo no.
Ama tırmanış sırasında, hayatının en büyük keşfini yapıyor : Sherpa rehberiyle aşk.
Pero en el proceso, encuentra el mayor descubrimiento de su vida - el amor con su guía sherpa.
Kaya tırmanışı, gitar ve aşçılık...
La escalada, la guitarra, - ¡ y la cocina!
Hayır. Kaya tırmanışı gibi.
- No. ¿ Cómo la escalada?
Tırman cama
- ¿ Qué? - ¡ Sólo salgan por las malditas ventanas!
Belediye Binasına tırmanıyormuş gibi görünüyor.
Parece estar subiendo por la parte superior del ayuntamiento
Söylediğim gibi, Amerika'da tırmanılabilir her yere tırmandım, sıra yeni maceralarda.
Como dije, ya escalé todo lo escalable en los EEUU, es hora de un nuevo desafío.
Bulunması gereken şey sadece buna ilave bir sistem... 10 yaşındaki çocukların çoğu ağaçlara tırmanırlarken sen eğlenmek için ne yaparsın?
Sólo había que inventar... un sistema... A tu edad, la mayoría de los niños... trepan los árboles, ¿ tú a qué juegas?
Keçilerin kağıt dahil herşeyi yediklerini biliyorum, tamam. Ama birinin kalkıp benim mutfak pencereme tırmanıp dişi Ontophagus sagittarius hakkındaki bütün notlarımı yemesi kabul edilebilir değil.
Sé que las cabras comen de todo, incluso papel... pero que una de ellas... pase por la ventana y se coma mis apuntes... sobre la copulación del "Ontophagus sagittarius"... es inexcusable.
Tırmanın!
¡ Allá arriba!
Saçlarımı sarkıtacağım, tırmanırsınız!
¡ Dejare caer mi cabello y podrán escalar!
Tırman bakalım, Japon genç.
Sube, niño japonés.
- Omzuma tırman.
- Sube a mi hombro.
Birkaç kat yukarı tırmanıp, çatıya çıkabiliriz ve helikopterin gelmesini bekleriz, sonra...
Podemos subir un par de pisos, ir al techo y esperar a que un helicóptero venga y...
Demek istediğim, erkek fatma olsaydım, ağaca tırmanırdım. Ama, o bile yok.
Si fuera un marimacho, treparía a un árbol, pero no tenemos.
Bu da pek çok kişinin Joker'den beri Gotham'ın gördüğü en kötü suçlular olarak addettiği bir grubun ürpertici tırmanışına işaret ediyor.
Esto marca una escalada escalofriante de un grupo que muchos ya están llamando los peores criminales que Ciudad Gótica haya visto desde el Guasón.
- Dağa tırmanıyorsun.
Escalando una montaña.
Ayrıca dağa tırmanırken cennette olduğumu hiç bilmiyordum.
Y cuando ascendí a ella, apenas sabía si estaba en el paraíso.
Bazıları direkt buza tırmanır.
Algunos escalan por el hielo.
Duvar'a tırman.
Escala el Muro.
Elbette, hırslı tırmanıcılar, ikinci en yüksek basamakla yetinmezler.
Por supuesto, los ambiciosos no se conforman con el segundo puesto.
Bazıları direkt buza tırmanır.
Algunos directamente lo escalan.
- Bunun için kayıt yaptırmanız gerekecek.
- Van a firmar por eso.
Kaldır kıçını ve o duvara tırman seni yaşlı yağ tulumu!
¿ Qué espera que no se mueve?
Ne kadar yükseğe tırmanırsa Rahul yüzünden düşüşü de o kadar büyük olacak.
Cuanto más alto la chica suba la escalera del éxito. Más bajo caerá por la culpa de Rahul.
Alabora olmuş geminin üzerine tırmanın çelik kalpler ile!
A la quilla volcada. Trepen, con corazón de acero.
Sevişmek için arıyor, ve sonra pencereme tırmanıyor.
Me hace llamadas accidentales, y después se cuela por mi ventana.
Sınıf arkadaşlarımızla oraya tırmanırdık.
A menudo subíamos con nuestros compañeros.
Hemen her gün o tepeye tırmanıp gün batımını izlerdim.
Y todos los días subía a una colina para ver el atardecer.
Tırmanın.
Suba hacia fuera!
Yukarıda olmamız avantajlı ama Volge'lar çok iyi tırmanırlar. Yani Volge'ları geçidin ortasına doğru itmeye devam edin.
Tenemos una posición superior aquí arriba, pero los Volge son escaladores, así que continuad empujándoles hacia el centro del paso.
Beyaz Saray'ın basamaklarını tırmanıyor olabilirdim, Shawn.
- Sabes, Shawn, podría haber llegado a la Casa Blanca.
Rose Garden'ın duvarında sana öğrettiğim baca tırmanışını hatırlıyor musun?
Ahora, ¿ te acuerdas de la escalada de chimenea que te enseñé en el muro del Jardín de Rosas?
Tepeye tırmanın!
¡ Sube a la colina!
- Hiç kaya tırmanışı yaptınız mı?
- ¿ Alguna vez a escalado una montaña?
Tahliye etmeleri emredildi ama çitlere tırmanıyorlar.
Se les há dicho también que evacúen, pero están escalando la cerca.
Ve tansiyon giderek tırmanıyor.
Y aquí la tensión está creciendo.
Üzerine tırmanıp verdiğin kiloyu geri almana yardım etmeme ne dersin?
¿ Qué te parece si.. me subo y te ayudo a recuperarlo?
Dilekler yükseklere tırmanıyor.
Hay orgullo en los deseos.
... son birkaç haftadır benzin pompalarına dokunduysanız benzin fiyatlarında yıllardır yaşanan en hızlı tırmanışı fark etmişsinizdir...
Si han estado en la gasolinera en las últimas dos semanas quizá sintieron el escozor de algunos de los mayores aumentos en el precio del combustible en años. Entonces, ¿ dónde...?
- Bilmiyorum.. cama tırmanın diyor
No lo sé, dice que salgamos por las ventanas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]