English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ U ] / Ucgen

Ucgen translate Spanish

224 parallel translation
Üçgen çalmayı bırakmanız büyük talihsizlik.
No debería haber dejado de practicar un instrumento así.
Üçgen üzerinde ustalıkla Strap Davis ile tanışmanı istiyorum.
Este es Strap Davis, el capataz del Triángulo.
Sen Üçgen'deki arkadaşlar geri kalanımıza fazla çim bırakmıyor.
Los del Triángulo no dejáis mucho pasto para los demás.
- Nerede? Üçgen'de mi
- ¿ Dónde, en el Triángulo?
Bütün bu sığırlar Üçgen'e ait mi?
¿ Todas son del Triángulo?
Üçgen yeni patronuna ve ineklere.
Por la dueña del Triángulo y sus vacas.
Strap Üçgen'de çalışmaktan bahsetti mi?
De acuerdo, ¿ Strap le ha hablado de trabajar para mí?
Kendi sığırlarımızı istemiyoruz ve üzerinde Üçgen sığırları istemiyoruz.
Nuestro ganado no pasta aquí, y tampoco el del Triángulo.
Üçgen sığırlarını Küçük Nehir'e taşıyorum.
Me llevo el ganado al río, Cassidy.
Sağ elinizle... Siyah silindiri döndürün... Üçgen sıfırın karşısına gelene kadar. "
Gire el cilindro negro... con la derecha... hasta que el triángulo esté en posición contraria
Üçgen çalıyorum.
Toco el triángulo.
Ve böylece Üçgen 1 kuruluyor.
Se forma así el primer triángulo.
Üçgen mi?
¿ Un triángulo?
Üçgen istiyorum.
el triángulo.
Üçgen oluşturun!
¡ Formen un triáangulo!
Üçgen Kule'de parçaları bulabilirim.
Puedo encontrar las partes que faltan en la Torre Triangular.
Barakuda'mı alacağım. Sonra Üçgen Kule'de biraz işim var.
Recuperaré mi Barracuda y después terminaré unos asuntos pendientes en la Torre Triangular.
Üçgen Kule'de mi?
En la Torre Triangular?
Üçgen Kule'ye gidiyorlar, ha?
Si ellos van a la Torre Triangular.
Biz de arka taraftan, Üçgen Kule'nin yeraltı kısmına geçeceğiz.
Nosotros iremos al Subterráneo de la Torre Triangular.
Böylece Dr. Lao, kolayca Üçgen Kule'ye girebilir.
Por ese camino Dr. Lao, va a ser más Fácil entrar a la Torre Triangular.
Evet, Lao Üçgen Kule'ye gidip, uçan makinanın parçasını arayacak.
Si, Lao se dirige a la Torre Triangular para buscar las piezas que le faltan para su máquina voladora.
Derhal bütün askerleri Üçgen Kule'ye yönlendir.
Envía a todos los soldados a la Torre Triangular inmediatamente.
Üçgen Kule'ye geri dönüyorum.
Yo voy de regreso a la Torre Triangular.
Durun, Üçgen Kule'nin altındaki yolları biliyor musunuz?
Espera, sabes todos los caminos subterráneos de la Torre Triangular?
Askerlerle, İdare ajanlarının neden Üçgen Kule'ye gittikleri şimdi anlaşıldı.
Eso tiene sentido, por eso los soldados y los agentes del gobierno van a la Torre Triangular.
Bu Üçgen Kule.
Es la Torre Triangular.
Uçan Makina, Üçgen Kule'den kaçtı mı?
La Máquina Voladora está escapando por la Torre Triangular?
Flanian boncukları sadece diğer Flanian boncuklarıyla değiştirilebilir ve Üçgen Pu pek para olarak kabul edilmez.
La bolita pobble llainiana sólo se puede cambiar por otras bolitas pobbles llainianas. Y el pu trigánico realmente no cuenta como dinero.
Burası uzay gemisi Çift Üçgen 22, sizi duyuyoruz.
Aquí la nave "Doble triángulo 22" acusando recibo.
ALTIN ÜÇGEN
EL triángulo DORADO
ALTIN ÜÇGEN PROJESİ 2. KISIM
EL triángulo DORADO SEGUNDA PARTE
Durdurmaya çalıştığım afyon üreticilerinden biri de... birinci sınıf insanlık düşmanı... Bir süre önce Altın Üçgen'deydim.
Estaba en el Triángulo Dorado.
Üçgen oluşturun!
¡ Formen un triángulo!
- "Altın Üçgen" i duydun mu hiç? - Evet.
¿ Conocen el "Triángulo Dorado"?
DÖRT KÖŞELİ ÜÇGEN
EL TRIÁNGULO DE CUATRO LADOS
Üçgen, tasım Kutsal Üçlü, Hegel diyalektiği, vesaire...
El triángulo, los silogismos la trinidad, la tríada hegeliana, en fin, no sé qué más...
Üçgen yeşil.
El triángulo es verde.
Üçgen yeniden biçimledi.
El triángulo se rehace. Entra.
" Kırmızı Üçgen Sirki vahşi aslanlarla harika bir gösteri sundu.
" El Circo Triángulo Rojo presentó un espectáculo soberbio con fieros leones.
" Polis Kırmızı Üçgen sirkini kapattı.
" La policía ha cerrado el recinto ferial del Triángulo Rojo.
Kırmızı Üçgen Çetesini yönetiyor.
Controla la Banda del Triángulo Rojo.
"Altın Üçgen" e düşen yağmur malı kötü etkiledi.
Han caído aguaceros en Tailandia, Laos y Burma.
- Üçgen adamını diyorsun.
- El de los triángulos.
- Üçgen
- Un triángulo.
Üçgen mi?
- ¿ El "Triángulo"? - Lanzamiento detenido.
"Üçgen Kafalı Kadın" tablosuna 30 dakika bakan bir adam mı bunu diyor?
Lo dice el hombre que se pasó 30 minutos Mirando a la "Mujer con la Cabeza Cuadrada".
"Ve bir daha insanoğlu böyle bir gücü kullanamadı. " Üçgen ikiye ve dünyanın zıt kutuplarında gizlendi.
Para asegurarse de que nadie volviera a ejercer este poder dividieron el triángulo en dos piezas y las escondieron en los extremos opuestos de la Tierra.
Üçgen sahibine Tanrı gücünü verir geriye gidip, zaman içinde geçmişi silmek.
El triángulo le da a su dueño el poder de Dios para viajar en el tiempo y cambiar el pasado.
Ve kendine Altın Üçgen'in Askeri diyorsun, öylemi?
Y te dices un soldado del Triangulo Dorado.
- "Altın Üçgen" de çalıştım.
- Sirvo al Triangulo Dorado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]