Ugradık translate Spanish
3,352 parallel translation
Tanıştığımız zaman hayal kırıklığına uğradığı belliydi.
Cuando nos conocimos, podía ver que estaba decepcionada.
Hayal kırıklığına uğradım çünkü önerilerimin çoğu "dayanmak" üzerineydi.
Lo cual es decepcionante, porque la mayoría de mis consejos iban sobre eso.
Section 20 tarafından saldırıya uğradık.
¡ Habla Matlock!
Sağlık müfettileri uğradı zaten.
Vino un inspector de Salubridad.
- Efendim saldırıya uğradık.
Señor, estamos bajo ataque.
- Derin bir hayal kırıklığına uğradım.
- Me decepcionó profundamente.
Bir an için hayal kırıklığına uğradığınızı sandım.
Por un momento, pareció decepcionado.
Saldırıya mı uğradık?
¿ Estamos siendo atacados?
Saldırıya uğradık.
Estamos siendo atacados.
İletişimini belirli bir seviyeye çekmeni ve daha iyi bir yer elde etmeni bekledik, ama hüsrana uğradık.
Estaba un poco perdido en el camino tanto como en comunicación y como vamos a llegar mas lejos en la competencia
- Tyler'la cidden hayal kırıklığına uğradım.
Me quedé muy decepcionado con Tyler.
T.J.'in birkaç eşyasını almak için evine uğradık.
- Mamá. Paramos por el piso de T.J. para recoger un par de cosas.
Başka bir kadına daha haksızlık uğradı.
Otra mujer traicionada.
Sadece sağlık durumunuzu öğrenmek için uğradım.
Sólo quiero preguntarte por tu salud, señor.
İlk dakikadan hayal kırıklığına uğradım.
Estaba muy frustrada al principio del día. ¿ Por qué?
- Söylemeliydim. - İhanete uğradığımızın apaçık belgesi.
- Cruzaron un límite muy grande.
Kızgın değilim Porsche, sadece hayal kırıklığına uğradım.
No estoy enfadado, Porsche, solo estoy decepcionado.
Hayal kırıklığına mı uğradın?
¿ Estás desanimado?
Esas ben hayal kırıklığına uğradım.
Yo estoy desanimada.
Büyük hayal kırıklığına uğradım.
Estaba frustrado contigo.
Ama bu kez büyük kayıplara uğradık.
Pero esta vez hemos tenido grandes pérdidas.
Saldırıya uğradık.
Estamos siendo atacados
Sonra kaza eseri kızının evine uğradığımda annesinin kanserden öldüğünü sandığını söyledi.
Luego, cuando por error me pasé por casa de su hija, me dijo que pensaba que su madre había muerto de cáncer.
Tehdit edildik, korkutulduk ve gerçekten fiziksel saldırılara da uğradık.
Cuando dices que les quitaron las cámaras... 10 DE FEBRERO DE 2011 Con amenazas e intimidación y con ataques físicos directos.
Bak, bunu annenle yapamadığın için hayal kırıklığına uğradığını biliyorum, bu yüzden ben de sana burada bir tane düzenledim!
Sé que estabas decepcionada por no poder hacerlo con tu mamá, ¡ así que hice uno aquí!
Beş sene önce, saldırıya uğradığınızı söylediğiniz Patt Hewes'in dairesinde araştırma yaptık ama hiçbir şey bulamadık.
Hace cinco años, nosotros revisamos el apartamento de Patty Hewes después de que dijeras que fuiste asaltada, y no encontramos nada.
Bugün markete gitti ve kızının fidanlığına uğradı, şimdi de bahçeyle ilgileniyor.
Fue al mercado hoy, y se detuvo en la guardería de su hija, y ahora mismo lo estoy viendo trabajando en el jardín.
Zarara uğradık ve acı çekerken hayati kararlar veremezsin.
Sufrimos una pérdida, y no haces tus decisiones más importantes en la vida cuando te estás recuperando de una pérdida.
- Louis, hayal kırıklığına uğradım.
- ¿ No lo estaba? - Louis, estoy decepcionado.
- Hayal kırıklığına uğradın.
- Estás frustrado.
Peki, hayal kırıklığına mı uğradın?
¿ Entonces, estás decepcionada?
Hayâl kırıklığına uğradığını mı?
¿ Que está decepcionado?
- Hayal kırıklığına uğradınız sanki.
Parece decepcionado.
İstasyon küle dönmediği için biraz hayal kırıklığına uğradım.
Bueno, estoy un poco decepcionado la estación de tren no es una pila humeante de cenizas.
Hayal kırıklığına uğradığımı söylemem gerek.
Tengo que decirlo. Estoy decepcionado.
Evet aslında. Ona kız arkadaşının uğradığını söyler misin?
Sí, en realidad, ¿ podrías decirle que su novia pasó por aquí?
Hayal kırıklığına uğradın mı?
Está muerto. ¿ Decepcionado?
Selami uğradı bugün Kurs çıkışı almaya gelmiş ama seni görememiş...
Selami estuvo hoy en tu curso. Te esperó, pero no te vio.
Hayal kırıklığına uğradım.
Estoy tan decepcionada.
Her şey yoluna girdi ama tecavüze uğradığım kısmı hariç.
No, todo salió bien. Excepto la parte que fui violado.
Sadece hızlıca bir viski içmek ve cam temizleyici için uğradık.
Solo me detuve por un whisky rápido y... Windex.
Dostum, hayal kırıklığına uğradığını biliyorum.
Colega, sé que estás triste.
Ailemle ben evimizin olduğu adaya dönerken yolda korsanların saldırısına uğradık.
Mi familia y yo estábamos de regreso a nuestra isla cuando nuestro barco fue atacado por piratas.
Hayal kırıklığına uğradım.
- No enojado, decepcionado.
- Ben de hayal kırıklığına uğradım.
No puedo creer que haya perdido. Yo también estoy cabreado.
- Hayal kırıklığına uğradın değil mi?
No estás decepcionado, ¿ verdad?
Geri döndüğümüzde, gerçi, saldırıya uğradık.
Cuando regresábamos, fuimos atacados.
Skrull'un saldırısına uğradık.
Atacados por Skrulls.
Bu küçük notu Hulk'un sana iletip iletmediğini bilmiyorum ama biz uzaylıların istilasına uğradık.
Sé que ser Hulk puede dar mucha seguridad, ¡ pero estamos siendo invadidos por extraterrestres!
Hayal kırıklığına uğradım, Jo.
Estoy decepcionado, Jo.
Kasıklarım büyük hayal kırıklığına uğradı.
Mis caderas están muy, muy frustradas.