English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ U ] / Unity

Unity translate Spanish

49 parallel translation
Capcanlı ve kusursusuz işte böyle.
We were fresh and perfect, see Made to live in unity
Unity'den bir ambulans gelene kadar onları Dr. Brookmyre'ın muayenehanesine götürecekler.
Estarán en casa del Dr. Brookmyre hasta que consigan una ambulancia.
Unity'deki hastaneyi aramalıyız!
Debemos ir a un hospital.
World Unity Festivalin ardından satışı açıklamayı düşünüyoruz.
La anunciaremos después del Festival de Unión Mundial.
Oscorp Endüstrisi, Unity Day Festival'e hoşgeldiniz.
Bienvenidos al Festival del Día de Unión de OSCORP.
Sırada Unity Kay kay için yarışan Ty Page var.
Y ahora viene, Ty Page, corriendo para Unity Skateboards.
- Tanımazsın. Unity Lise'sine gidiyor.
- No lo conoces, va a Unity.
- Yukarı Doğu Yakasındaki Unity mi?
- Espera, ¿ A Upper East Side Unity?
Sen Unity'ye giden çocuk olmalısın.
Debes ser el muchacho de Unity.
İsmim Asher ve Unity'ye gidiyorum
Mi nombre es Asher y si voy a Unity.
Onun Unity'ye gittiğini duyduk.
Escuché que es un chico de Unity.
Ben Asher, Unity Lisesine gidiyorum.
Mi nombre es Asher y voy a la Unity.
Bunu duymak hoşunuza gidecek. Bütün Unity Lacros Takımı partiye gelecek.
Oh, y estarás feliz de saber... que el equipo entero de Lacrosse de la Unity van a venir.
- Şansına, Unity Lisesi'nin erkekler soyunma odasına girmenin 5, çıkmanın 6 yolunu biliyoruz.
- Por suerte se sabe 5 formas de entrar... a los casilleros de los chicos, y 6 para salir.
BİRLİK KURULUŞ 1843 NÜFUS 239
UNITY Fundada en 1843, Población, 239
Ailen birliğe karşı görevini yapmadı!
Tu familia ha le ha fallado al pueblo de Unity.
Birlik kaybolmuştu.
Unity se había perdido.
Birlik kayboldu.
Unity está perdido.
Birlik Haber Ağı'nı ( UNN ) satın alıyorsun.
Vas a comprarme la Red de Noticias Unity.
İşletim sistemi, Ona Unity adını verdim.
OS He llamado a the "The" Unidad.
Şimdi, sen Unity hakkında ne düşünüyorsun?
Debe estar pensando, ¿ por qué unidad?
Unity, çünkü işletim sistemini birleştiriyor. Ve aynı şekilde dünyadaki herhangi bir işletim sistemini.
Bueno, porque esta unidad del sistema operativo tiene la habilidad de unificar cada uno Y todo el sistema operativo en todo el mundo.
Bu Unity, benim yedi yıllık emeğim.
Así es la Unidad, mi trabajo de siete años.
Bunu göreceksiniz. Bu Unity adında devrim yaratacak bir yazılım olacak.
Como puede ver, este va a revolucionar el Un nuevo software llamado Unity.
- First Unity Bankası. Cole biliyor.
- En First Unity Savings.
Merhaba. Lexington'daki First Unity Yatırım Bankası'ndayım. Ön kapıda bir adam var.
Hola estoy en el banco First Unity Savings en Lexington hay un tipo en la puerta delantera creo que lo vi en las noticias.
911 merkezi, aramayı biraz önce doğruladı. Bauer, First Unity Yatırım Bankası'ndaki biri tarafından, güya teşhis edilmiş.
El centro de comunicaciones del 911, confirmo la llamada Bauer supuestamente fue identificado por alguien en el Banco First Unity de Lexington.
Lexington'daki First Unity Yatırım Bankası'nda.
First Unity Savings, en Lexington
- First Unity Bankası.
- Frist Unity Savings.
Jack Bauer'un görüldüğü son yer, Lexington'daki FUS Bank. Polise gelen bir ihbarla ortaya çıktı, görüşüne göre ihbar eden Dana Walsh.
La última ubicación conocida de Jack Bauer fue el banco Frist Unity Savings en Lexington, cuando la policía respondió a una llamada al 911, al parecer de Dana Walsh.
Biri çiçekler için, diğeri de pasta için. Ve burada yazanlara göre bu otelin düğün salonuna ayın 7'sinde teslim edilmesi gerekiyormuş.
Uno de flores, uno de una torta, y según esto, se supone que fueran entregados en la habitación Unity de este hotel en el séptimo piso.
Birliğin ilk bankasında öğlen bir toplantısı var, yeşil ile işaretlenmiş.
Tiene una reunión en el First Unity Bank al mediodía. Marcado en verde.
Sokakta, Walker'ın yarın öğlen birliğin ilk banka şubesini soyacağı konuşuluyor.
El rumor dice que Walker atracará la sucursal de First Unity mañana a mediodía.
İlk birlik, saati tutukladığımız yer.
First Unity, donde arrestamos al reloj.
Unutmayın, bu hafta fazladan bir seminer var. Aristotales ile ilgili. Unity of Place'ini gözlemleyeceğiz.
No olvidéis que esta semana tenemos un seminario extra sobre Aristóteles también en esta aula, conservando por tanto la unidad de espacio.
Retro Girl'ün cenazesi bugün ilerleyen saatlerde Unity Binası'nda olacak, katılımın yoğun olması bekleniyor.
El funeral de Retro Girl se celebrará hoy más tarde en el Unity Hall y se esperan enormes multitudes.
UNITY BİNASI
UNITY HALL
Unity binasının merdivenlerinden bazılarının şimdiden "Yüzyılın cenazesi"
Informando en directo desde las gradas del Unity Hall es lo que algunos ya han llamado
Gelen bilgilere göre Retro Girl'ün cenazesinde, Powers Birimi önderliğinde, polis ve SWAT protestoları durdurmak için Unity Binası'nın dışında 75'den fazla kişi tutukladı.
Los informes dicen que unas 75 personas fueron detenidas hoy fuera del Unity Hall, mientras la División de Poderes guio a la policía local y a los SWAT para detener las protestas y enfrentamientos en el funeral de Retro Girl.
Yeni bir Unity'nin başlangıcına mı şahit oluyoruz?
¿ Estamos ante el comienzo de una nueva Unidad?
Bize ihtiyaçları var.Unity'ye ihtiyaçları var.
Nos necesitan. Necesitan a Unity.
Unity'nin zayıfladığını gördü ve... Cobalt Knight'ın peşine düştü.
Vio una debilidad en Unity, y... fue a por Cobalt Knight.
Unity uzun süredir "Unity" gibi değil.
Unity lleva sin estar unida desde hace mucho tiempo.
Unity üyelerinin toplu saldırısından kurtulabilir mi?
¿ Como sobrevivir a un ataque combinado de Unity?
UNITY GHOST'UN ÖLDÜĞÜNÜ AÇIKLADI.
UNITY DECLARA QUE THE GHOST ESTÁ MUERTO
UNITY AÇIKLADI :
UNITY DECLARA :
Orjinal Unity'nin üçte ikisi öldü.
Dos tercios del Unity original han muerto.
Ve bir de ben "Yeni Unity" grubumuz için iyi bir ad olur diyordum.
Y creo que "Nuevo Unity" es un buen nombre para nosotros.
İlk birliğe vardım sayılır.
Ya casi llego a First Unity.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]