Unuturum translate Spanish
477 parallel translation
Çabucak unuturum.
Olvido fácilmente...
Seni de unuturum, merak etme.
También te olvidaré a ti. No te preocupes.
En önemli detayları hep unuturum.
Siempre se me olvidan puntos importantes.
Bir şekilde onu unuturum.
Lo olvidaré de alguna forma.
Sen rahat değilsen ben de rahat edemem... ve söylemem gerekenleri unuturum.
No, porque si usted está incómodo yo me incomodo y se me olvida lo que quería decir.
Elimden gelse, derhal unuturum seni.
Si pudiera, te olvidaría al instante.
Kendi yaşamını unutacağım kadar unuturum seni.
Eso sería como olvidar mi propia vida.
Benim yüzümden oldu, unuturum bunu.
Es mi culpa y ya me pasará.
- Madem öyle istiyorsun, ben de unuturum.
- Si tú quieres, me olvido.
Ben hem unuturum.
A mí también me pasa.
Nasıl unuturum?
¿ Cómo olvidarlo?
En azından akşamdan kalma olursam, belki her şeyi unuturum.
Al menos si tengo resaca, será únicamente mía.
Sonra hayallere dalarım. Unuturum.
Con eso sueño y olvido.
Buraya vardığında, zaten istemiş olduğumu bile çoktan unuturum.
Para cuando llegase aquí ya me habría olvidado que la quería.
Daha bir çocuktum ama nasıl unuturum şeyle yaptığınız o müthiş güreşi...
Sólo era un crío, pero, ¿ cómo se puede olvidar su glorioso combate...
Hawaiililerin hasarını karşılarsanız, meseleyi unuturum.
Olvido lo mío si pagas los daños a los hawaianos.
Nasıl unuturum?
- ¿ Cómo iba a hacerlo?
- Okur, yırtar, unuturum.
- Las leo y las rompo.
Rüyalarımda harika fikirlerim olur ama uyanınca unuturum.
Soñando tengo brillantes ideas, pero luego las olvido.
Evet, belki ben unuturum. Ama sen unutacak mısın?
Quizalo olvide, ¿ pero lo olvidaras tú?
Nasıl unuturum.
Tienes razón.
Bir daha bunu denersen, kadın olduğunu unuturum.
Si lo intenta otra vez, olvidaré que es una mujer.
Ama aynı yüzleri hemen unuturum.
Todas las caras son iguales.
Böyle küçük bir ayrıntıyı nasıl unuturum!
Descuidos como éste han puesto a muchos en la horca.
- Anahtarımı hep unuturum.
- No tengo Ilave.
Bana tatlı filan verirsen, yerim ve onu unuturum.
Si es algo sabroso me lo como y enseguida lo olvido.
- Nasıl unuturum, bizi yere sermişti?
Nos tiró al piso. ¿ Cómo lo iba a olvidar?
Çok yardımseversiniz ama, ben meşgul bir adamım ve almayı unuturum. - Ben size hatırlatırım. Siz kaptansınız.
le agradezco la oferta pero estoy ocupado y lo olvidaré.
Her şeyi çabucak unuturum.
Lo olvido todo enseguida.
Buradan çekip gidersen, ben de bu olanları unuturum.
Si se va de aquí, lo olvidaré todo.
Korunmanız için her biriniz 200 verirseniz, hakareti unuturum.
Me dan doscientos por cabeza y olvidaré el insulto.
# Her şeyi denedim ama seni nasıl unuturum bilemedim #
He probado todo para tratar de olvidarte.
Yakında seni unuturum zaten.
Te olvidaré pronto.
Ben Nobel ödülü aldığımı hep unuturum.
Nunca pienso en mí como premio Nobel.
- Bildiğimi sadece bir süre için unuturum.
- Pero por un tiempo olvidé lo que sabía.
Nasıl unuturum?
¿ Como habría podido?
Nasıl unuturum ki!
Nunca lo olvidaré.
Seni nasıI unuturum?
¿ Cómo voy a olvidarlo?
- Nasıl unuturum?
- ¿ Cómo olvidarlo?
- Şarabı nasıl unuturum?
- ¿ Cómo podría olvidarlo?
Orada beklersen, tamamiyle unuturum. seninle olmanın hazzını düşünmekten.
Lo olvidaré, si te tengo aquí y recuerdo cómo amo tu compañía.
Aşık olduğumda, aşk beni tamamen zapt eder ve yaşıyor olduğum için mutlu olduğumu unuturum.
Cuando estoy enamorada, eso me moviliza totalmente, y me digo que estoy feliz de vivir.
- Saatimi unuturum, paramı da.
- Puedo oIv ¡ dar m ¡ reloj y m ¡ d ¡ nero,
- Umarım unuturum.
- Espero que si.
Fritz'i nasıl unuturum?
¿ Cómo puedo olvidarlo?
Gördüklerimi çabuk unuturum da ondan.
Olvido con facilidad.
Çok çabuk aşık olur, çok çabuk unuturum.
Me encariño enseguida con la gente, y luego la olvido, igual de rápido.
- Nasıl unuturum?
- ¿ Ah, sí?
Nasıl unuturum?
- ¿ Recordarlo?
Nasıl unuturum?
¿ Cómo?
Belki anti sosyalliğimi unuturum.
¿ Tenemos leyes, usted sabe?